BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Özerklik talebi Ankara'yı karıştırdı

Diyarbakır’da toplanan Demokratik Toplum Kongresi’nde tartışmaya açılan Kürt özerkliği taslağı Ankara’yı karıştırdı.

Abone ol

BDP'nin özerklik talebi ile ilgili iddasını her gün biraz daha ileri götürmesi Ankara'da ipleri iyice gerdi. Genelkurmay'dan yapılan açıklama, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in sert tepkisi bile BDP'nin özerklik taleplerinin önüne geçemedi.

Radikal Gazetesi'nin deneyimli siyaset ve diplomasi yazarı Murat Yetkin, Ankara'nın nabzını tuttu. Yetkin, "Özerklik Talebi Ankara'yı karıştırdı" başlıklı yazısında olayların perda arkasını irdeledi.

Seçim yaklaşırken, partiler birbirlerine nasıl oyun oynuyor. Murat Yetkin TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren kararların alındığı Meclisin Başkanı olarak, o tür kararlarla ilgilenmiyorum. Başka bir kongre, başka bir meclisi tanımıyoruz. Bu sevda peşinde koşan arkadaşlarımız durumlarını lütfen değerlendirsinler. Sonuçlarına katlanmak zorunda kalırlar” sözlerini taşıdığı köşesinde Ankara ile Diyarbakır arasındaki mesafenin her geçen gün arttığına dikkat çekti.

Şahin'in bugün BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile görüşeceğini de duyuran Yetkin;
"Bugün yapılacak konuşma Ankara ile Diyarbakır’ın arasında son birkaç haftadır hızla açılan mesafeyi kapatabilecek mi? " sorusun yöneltti.

Yetkin yazısında şu saptamalarda bulundu:

-İmralı ve Kandil’de gerçekleştiği beyanlardan anlaşılan görüşmeler ardından PKK ateşkesi 2011 seçimlerine dek uzattığını ilan etti. Amacı, seçimlere kadar hükümetten bazı tavizler koparmak, taleplerin gerisini de seçim sonrasına bırakmaktı. 

-Oysa Başbakan Tayyip Erdoğan, belki bu taksitlemeyi de hesaba katarak, Kürt meselesinde atılacak adımları seçim sonrası için söz verdiği anayasa çalışmalarına erteledi. Yeni bir halkoylamasına ihtiyaç duyulursa, Kürtler için daha fazla özgürlük içerecek bazı maddeleri, PKK ya da BDP’yi tatmin etmese de 12 Eylül’de olduğu gibi Kürt seçmenin oylarını alacak bir yem olma özelliği de bulunabilirdi.

-Ancak bu durum PKK ve aynı tabanı paylaşan BDP’nin canını sıktı. Onlar da AK Parti’nin canını sıkmak ve seçimlerden önce adım atmaya zorlamak için bazı hamleler yapmaya başladı. Örneğin, CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ile yıllar sonra Diyarbakır’a dönüşünü sabote etmedi. Sonra iki dilli hayat, yani hayatın her alanında Kürtçe konuşma kampanyasını gösterişli bir şekilde Meclis’e taşıdı. 

SERT TEPKİ

-Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Şahin ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay buna sert tepki verdi; Meclis’te hitap dilinin Türkçe olduğunu vurguladılar. Bu yalnızca meydan okumanın yürütme ve yasamayı hedef almasından kaynaklanmıyordu.

-AK Parti İç Anadolu, Karadeniz, İç Ege ve Akdeniz’de Türk milliyetçiliği konusunda MHP ile aynı tabanı ve duyarlılıkları paylaşıyordu ve neticede işin bir siyasi rekabet boyutu da vardı. Nitekim MHP lideri Devlet Bahçeli, Kürtçenin Meclis’te kullanılmasına sert tepki verdi. 

-Hiç beklenmedik tepki Genelkurmay’dan geldi. Bir süredir, Ergenekon’dan Balyoz’a dek pek çok dava karşısında sessizliğini koruyan Genelkurmay bu konuda yine ‘Taraf’ olduğunu söyledi. 

-Bu gelişme üzerine Diyarbakır’dan, alternatif silahlı güç ve alternatif meclisler oluşumunu da içeren özerklik taslağı haberi geldi. 

-Meclis Başkanı Şahin’in açıklaması belki de işin sahibinin ve muhatabının kim olduğunu herkese göstermek ve başka tarafların ortaya çıkmasına meydan vermemek için bu kadar sert ve çabuk geldi. 

-BDP’nin AK Parti iktidarının canını yakmayı amaçlayan başka hamleleri de oldu. Örneğin BDP, Meclis ve Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün tapusu olup olmadığı sorusunu, buraların acaba azınlıklara ait el koyulmuş mülk mü olduğu imasıyla beraber ortaya attı. 

-Amerikan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin giderayak Ermeni soykırım tasarısını Genel Kurul gündemine alabileceğini açıkladığı bir sırada, bu zamanlama dikkat çekiciydi. Başbakan Erdoğan, dün ABD Başkanı Barack Obama’ya mektup yazarak tasarının gündeme alınmasını engellemesini istemek zorunda kaldı. 

-Ankara’da Kürt meselesi üzerine dikkat çekici bir bilek güreşi sürüyor. Erdoğan hükümeti seçimden önce Kürt meselesinde BDP’yi tatmin edecek adımlar atmak zorunda kalacak mı? Yoksa BDP’deki faaliyet beraberinde MHP’nin de yükselişini tetikleyerek, yani AK Parti’den değerli puanlar çalarak devam edecek mi? Birlikte göreceğiz.