Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı rapor Başbakanların bile canını yakacak. Çok şeye dokunan 1200 sayfalık raporun dokunamadığı şeyler de var.
Abone olTBMM’de görüşülen Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu raporunu değerlendiren vekiller, devleti zarara uğratan yüksek kurulların da hesahp vermesini istedi. Ancak hesap sorulamadığından yakınan milletvekilleri bu engelin aşılması için Anayasa ve tüzüklerin değiştirilmesi gerektiğini söylediler. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu raporunun TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasında, AK Parti Grubu adına söz alan Amasya Milletvekili Hamza Albayrak da özelleştirme, sağlık ve SSK'da yapılan yolsuzluklarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Özelleştirme İdaresinden teklif dahi alınmadan çok sayıda ihalenin gerçekleştirildiğini ve bu özelleştirmeler sonucunda yapılan borç ertelemelerinin kamuya zararının 24.3 milyon dolar olduğunu söyleyen Albayrak, ''Bu uygulamalar ile Özelleştirme İdaresi, özelleştirmeye muhtaç hale gelmiştir''dedi. Özelleştirme Yüksek Kurulu üyelerinin yaptıkları usulsüz işlemler nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 240. maddesi gereği meclis soruşturması açılması gerektiğini ifade eden Albayrak, ''Rahmetli Aşık Mahsuni, (kuru ekmeğe muhtaç edenlerden hesap sorulsun) derdi. İşte bunun hesabını sormak bu meclisin görevidir. Gelin biran önce Anayasa ve tüzüğü değiştirerek Araştırma ve Soruşturma komisyonlarını birleştirelim ve yapılan yolsuzluklarla ilgili sonuçlara daha çabuk ulaşalım'' diye konuştu. AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun görevini yaparken hiçbir zaman geçmişi karalama gibi bir düşünce içinde olmadığını belirterek, ''AK Parti ve CHP milletvekilleri olarak hiçbir zaman intikam peşinde olmadık. Çocuklarımız adına tek talebimiz var o da adalet''dedi. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu raporunun TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasında, AK Parti Grubu adına Bilecik Milletvekili ve komisyon üyesi Fahrettin Poyraz konuşma yaptı. Komisyonun görevini tamamladığını ve meclisteki iktidar ve muhalefet milletvekillerine bundan sonra düşen görevin, yolsuzluklarla ilgili soruşturma komisyonunun kurulması olduğunu ifade eden Poyraz, ''Merhum Bosna -Hersek Cumhurbaşkanı Ali İzzet Begoviç'in bir sözü var, (İntikam peşinde koşmayın, ama herkes için de adalet isteyin.) Biz CHP ve AK Parti'li milletvekilleri olarak hiçbir zaman intikam peşinde olmadık. Çocuklarımız adına tek talebimiz var o da adalet'' dedi. Araştırma Komisyonu'nda Sermaye Piyasası Kurulu ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ile ilgili iddiaların ele alınamadığını, bunun da bu kurumların hiçbir şekilde yolsuzluğa ve usulsüzlüğe bulaşmadığı anlamına gelmediğini belirten Poyraz, aynı şekilde raporda ele alınan kurumların hepsininin de yolsuzlukla suçlanamayacağını kaydetti. Hazine'nin bütçe giderleri, borçlanma ve garanti işlemlerinden bir kısmının uygun bir şekilde kaydedilmeden gerçekleştirildiğini ve bunun sonucunda Meclise raporlanmadığını belirten Poyraz, Hazine'nin 20 katrilyonluk görev zararının bütçeye yansımadığının Sayıştay tarafından tespit edildiğini söyledi. Görev zararı uygulaması ile Hazine ve kamu bankalarının zarara uğratıldığını ifade eden Poyraz, kamu bankalarının yeniden yapılandırılmasının da yüksek maliyetler doğurduğunu söyledi. Poyraz, Merkez Bankası'nda 28 Şubat krizi sırasında 5.2 milyar dolarlık bir erime meydana geldiğini ve dalgalı kura geçişte iki gün gecikmenin 2 katrilyon 137 trilyona mal olduğunu belirtti. Komisyon raporunun hem teorik hem de somut bazda yolsuzlukları ortaya koyduğunu ifade eden Poyraz, ''Artık yapılması gereken, iktidarı ve muhalefeti ile ortaya konan bu bilgiler ışığında konunun Meclis'ce soruşturulmasıdır''dedi.