BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Özelleştirmenin bedeli ağır

Özelleştirilecek tesislerin eski teknoloji ve yatırım yapılmaması yüzünden devlete maliyeti sürekli artıyor.

Abone ol

Özelleştirme kapsamında yer alan, ancak eski teknoloji ve yatırım yapılmaması gibi nedenlerle üretim yapamayan kuruluşlarda yaklaşık 1000 memur ile 6 bin 700 işçi bulunuyor. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) yetkililerinden edindiği bilgiye göre, özelleştirme kapsamında bulunan bazı kuruluşlarda üretim yapılamazken, bazılarında ise çok düşük oranda üretim sürüyor. Bu tür kuruluşlarda bazen ayda bir hafta veya 3 ayda 15 gün üretim oluyor, geri kalan zamanda personel çalışamıyor. Bu tür işletmelerde istihdam edilen (çalışmayan ya da yüzde 10'un altında verimle çalışan) yaklaşık 1000 memur ile 6 bin 700 daimi ve geçici işçi bulunuyor. Bu kuruluşlarda bulunan memurların aylık ortalama maliyetleri 2 trilyon lirayı bulurken, işçilere de yaklaşık 8 trilyon lira ödeniyor. Böylelikle devlet herhangi bir üretim olmadığı halde aylık 10 trilyon, yıllık da 120 trilyon liraya varan bir rakamı ödemek zorunda kalıyor. Bu istihdam maliyetinin yanında personelin yemek, ısınma, elektrik gibi maliyetleri de katıldığında bu rakamın yüzde 30 daha yukarı çıkabileceği ifade ediliyor. HANGİ KURULUŞLARDA ÜRETİM YOK? Eski teknoloji, yatırım yapılamaması, finansman sıkıntısı ve üretilen ürünün piyasada rekabet şansı olmaması gibi nedenlerle üretim yapamadığı halde personel istihdam eden kuruluşlar arasında, Eti Elektrometalurji'nin 3 kuruluşu, Sümer Holding'in 16 işletmesi ve Gerkonsan bulunuyor. Ayrıca, SEKA'nın 6 birimi, TEKEL'in 24 tane işletme müdürlüğü veya bakım deposu da bu kuruluşlar arasında yer alıyor. NE YAPILACAK? Bu arada, ÖİB yetkilileri, bu tür yerler için bir an önce satış kararı alınarak, ya satışının gerçekleştirilmesi ya da kapatılmasının gerektiğini ifade ediyor. Yetkililer, önümüzdeki günlerde yayınlanması beklenen 2004 yılına ait Genel Yatırım ve Finansman Programı ile bu tür kuruluşlarda çalışanların farklı yerlerde çalışmasına olanak sağlanmasının beklendiği belirterek, böylelikle sorunun çözümü yönünde bir adım atılabileceğini vurguluyor.