BIST 9.640
DOLAR 34,68
EURO 36,63
ALTIN 2.937,65
HABER /  EKONOMİ

Özelleştirmede ilk ne var?

Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, özelleştirme programına ilişkin açıklamalarda bulundu

Abone ol

Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, elektrik dağıtım ihalelerinde, ihale sürecini bu ay başlatmayı hedeflediklerini söyledi.

Kilci, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Özel Sektörün Geliştirilmesi ve Özelleştirme Yüksek Düzeyli Uzmanlar 2'nci Toplantısı için bulunduğu Antalya'da, gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında soruları yanıtladı.

Elektrik özelleştirmelerine ilişkin sorular üzerine Kilci, elektrik dağıtım özelleştirmelerinin 'ön yeterlilik' süreçleri tamamlanmış ihalelerin devamı şeklinde olacağını, sürece daha önce ihaleye çıkılan üç dağıtım bölgesinden ikisiyle devam edeceklerini bildirdi.

Kilci, bu kapsamda ilk olarak Ankara (BEDAŞ), Sakarya-Kocaeli (SEDAŞ) şirketleri için ihaleye çıkılacağını belirtirken, "Bunların dışında bir tanesi büyük ihtimalle Meram (Konya), Doğu Anadolu Bölgesi'nde, ya Erzurum-Kars (ARAS) ya da Van Bölgesi (Dicle) dağıtım şirketi olabilir. Hedefimiz nisan ayı içerisinde bunların ihale sürecini başlatabilmek" dedi.

Gelecek hafta açıklanacak

Özelleştirme İdaresi Başkanı Kilci, dağıtım ihalelerinde daha önce başvuran firmaların öncelikle bilgi odaları verilerinin güncelleneceğini, ardından firmalardan teklif vermelerinin isteneceğini ifade ederken, kapsamlarında bir değişiklik yoksa, firmaların tekrar ön yeterlilik başvurusu yapmak durumunda kalmayacaklarını söyledi.

Firmalara yeni ortaklar gelmesi durumunda da ihale şartnamesine göre ön yeterlilik şartlarını tekrar yerine getirmeleri gerekeceğini bildiren Kilci, şöyle devam etti:

"Bu iki ihale, ertelenmiş ihalelerin devamı olduğu için yeni bir süreç ve katılım olması mümkün değil. Firmalardan yeni bilgiler doğrultusunda tekliflerini yenilemelerini isteyeceğiz. Son teklif tarihi henüz belirlenmedi. ÖYK kararı gerekiyor. Çünkü ihale ÖYK kararıyla ertelenmişti.

Sanıyorum önümüzdeki hafta içinde bu karar sonuçlanır. 30'un üzerinde yatırımcı, üç dağıtım şirketi için, 79 teklif verdi. Belli yükümlülükler altına girdiler. Ön yeterlilik aldılar. Bunların çok kolay feda edilmemesi lazım. İhale, devam etmekte olan bir takım alt yapıların tamamlanması için ertelenmişti.

Bu iki bölge için ihaleye çıktıktan bir hafta sonra da Meram ve Doğu Anadolu'da karar verilen bölge için ihale süreci başlayacak."

Elektrik üretim özelleştirmeleri

Kilci, elektrik üretim özelleştirmeleri ile ilgili çalışmaların ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapıldığını, Özelleştirme İdaresi'nin de henüz portföye alınmamakla birlikte, ön çalışmanın yapılabilmesi için, gelecek hafta danışmanlık ihalesinin gerçekleştirileceğini söyledi.

Kilci, "Üretimle ilgili kanuna göre zorunluluğumuz var. Gerek 4628 sayılı kanun gerekse de YPK'nın strateji belgesi, bize bir takım görevler yüklüyor. Bu çerçevede, üretimle ilgili çalışmalara başlayacağız. Öyle ümit ediyorum ki 2008 içinde üretim özelleştirmeleri de başlamış olur" dedi.

Halkbank

Halkbank'ta hükümet tarafından belirlenmiş bir özelleştirme stratejisinin bulunmadığını belirten Kilci, ikincil halka arzın daha ağırlıklı bir ihtimal olduğunu söyledi.

Yılın ikinci yarısında strateji belgesinin hükümete sunulacağını bildiren Kilci, "Onların kararına göre ve piyasa şartlarını dikkate alarak bir karar vereceğiz. Bizim önceliğimiz özelleştirme yönteminden ziyade, kamu menfaatinin gözetilmesi. Yöntem konusunda resmi bir karar alınmaksızın bunu konuşmak basiretli tüccar yaklaşımımızı inkar etmek anlamına gelir" diye konuştu.

Kilci, Ziraat Bankası ile ilgili de henüz bir gelişme olmadığını, 4603 sayılı kanunun 2010 yılına kadar özelleştirmelerin tamamlanmasını öngördüğünü hatırlattı. Bu yıl özelleştirme gündeminin yeterince yoğun olması nedeniyle, bu konuda herhangi bir öngörülerinin bulunmadığını söyledi.

İstanbul'da arazi satışı

Kilci, İstanbul'da Göztepe civarında, E-5 karayolu üzerinde Devlet Malzeme Ofisi'nin depolarının bulunduğu 80 bin metrekarelik arazinin özelleştirilmesi için çalıştıklarını söyledi ve "Henüz değer noktasında değiliz. İmar planı bitmek üzere. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmaları sürüyor. Üzerinde konut, ticari alan, yeşil alan düşünüyoruz" dedi.

"Türk Telekom'da B planı yapmıyoruz"

Bu arada Türk Telekom'daki Hazine'ye ait yüzde 15'lik hissenin halka arzında SPK'nın ilk başvuruları onayladığını belirten Kilci, sürecin kesintiye uğramaksızın devam ettiğini söyledi.

İçinde bulunulan şartlarda özelleştirmenin yapılıp yapılmayacağına ilişkin söylentiler bulunduğunu hatırlatan Kilci, "Yola çıktığımız bir işte, bir projede çok önemli dışsal bir etken olmaksızın kendi irademizle durmamız, vazgeçmemiz söz konusu değil. Bunun için B planı da yapmıyoruz. SPK'da onay süreci henüz tamamlanmadı. Bu aşamalardan bir tanesi" diye konuştu.

"Road-Show'da gereken ilgi olmazsa tavrınız ne olacak" şeklindeki soruyu ise Kilci, şöyle yanıtladı:

"Telekom için söylemiyorum ama halka arz sürecinde çok çeşitli aşama var. Her aşamasında yeniden gözden geçirme, karar verme söz konusu olabilir, teknik olarak bu böyle bir süreç.

Biz hiçbir zaman negatif düşünmüyoruz. Şartlar ne olursa olsun, bir takım olumsuzluklar olduğu doğru ancak geldiğimiz bu noktada negatif düşünecek bir durum da yok.

Bir takım olumsuzlukların olduğu doğru. Ama Türkiye potansiyeli ve fırsatları olan bir ülke ve bunlar sadece maliyetleri ve külfetleri artırıcı bir takım sorunlar ortaya çıkartıyor.

Yoksa esasında Türkiye'nin bu kadar cazip olduğu ortada iken, bir takım yaşamakta olduğumuz problemlerin bir miktar maliyeti olsa dahi fırsatları ortadan kaldırmayacak ölçüde olmadığını gözlemliyoruz.

Bu noktaya gelirken, gerek Telekom arzında, gerekse diğer özelleştirmelerde şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki piyasaların nabzını tutan kurumlardan biriyiz.

Eğer ülkemiz, portföyümüzdeki şirketler için olumsuz bir durum ortaya çıkacağını öngörmüş olsa tedbiri bizim almamız gerekirdi. Tabii ki yatırım kararları biraz dikkatli veriliyor.

Risk prim miktarı geçmiş dönemlere göre biraz daha yüksek ama Türkiye'nin gelişme fırsatları ve potansiyeli ortadayken iyi durumda olduğumuzu hissediyorum. Dünyada likidite problemi var. Henüz ülkemizde kötümser olacak düzeyde değil."

Kilci, "Türk Telekom'da Hazine'ye ait yüzde 15'lik hissenin halka arzı takviminde değişiklik söz konusu mu? Hisselerin yüzde 65'i dışarı, yüzde 35'i içerde mi satılacak" şeklindeki soru üzerine, şu an itibarıyla bir değişiklik söz konusu değil. Süreç SPK onayıyla belirlenecek. Ön talep konusunda başvurumuz var. O da SPK kararına bağlı. Halk arzda benzeri oranlar söz konusu. Yasa gereği çalışanlar lehine bir miktar farklılaşabilir. Bu ölçekte bir iş için kapsamlı bir program olacak" dedi.

Türkiye'de otoyol tarifeleri düşük

Köprü ve otoyol özelleştirmelerine ilişkin soruya karşılık da Kilci, gündemlerinde öncelikle TBMM'deki yasanın bulunduğunu, planı etkileyecek olanın yasa olduğunu söyledi.

Yasa çıktıktan sonra alternatifli strateji belgesinin hükümete sunulacağını bildiren Kilci, "Bunlardan bir tanesi tek paket veya farklı paket ve imtiyaz süresinin 20 yıl mı 25 yıl mı olacağı konusu hükümetin kararına bırakılacaktır. Bunlar çok zaman alacak işler değil. Öncelikle tasarısının yasalaşması önemlidir" dedi.

Kilci, Türkiye'deki otoyol tarifelerinin Avrupa da satın alma paritesine göre bakıldığında bile çok düşük olduğunu ifade etti.

Galataport

Galataport konusunda imar planında sorunlar yaşandığını, yapılmak isteneni anlatamadıklarını belirten Kilci, bu projenin kendileri için prestij projesi olduğunu söyledi.

Kilci, "Tarihi yapıyı koruyucu tedbirler aldık. Proje yarışması yapacaktık. Anıtlar Kurulu'nun talebi oldu. Orada bir müze var. Başka pürüzlerde var, müze kalkabilir, yeri değişebilir. İstanbul'un en değerli arazisini satıyor değiliz. Kriterlerini bizim belirlememiz gerekiyor. Bu bizim dışımızdaki bir süreç çözmeye çalışıyoruz sorun bu yıl çözülürse hemen ihaleye çıkabiliriz" dedi.

Kilci, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili olarak da Rekabet Kurulu'nun görüşünün alınacağını, şeker pancarı üretimi kotasını sabit tutmak kaydıyla özelleştirme stratejisi düşündüklerini söyledi.

Yabancı yatırımcının bakışı

Kilci, Türkiye'deki siyasi gelişmelerin dışında, dünyada likidite daralması nedeniyle yatırım kararlarında seçici olunmaya başlandığını vurgularken, "Kapatma davası gibi riskler, maliyet hesaplamasına yansıtılır. Türkiye'de olduğu gibi dünyada da varlıkların değeri önemli ölçüde düştü. Kredi maliyetleri arttı. Bütün dünyada yaşanan şeyler" dedi.

5.7 milyar dolar gelir elde edilecek

Kilci, özelleştirmede yıl içerisindeki satışlardan gelecek toplam gelirin 5 milyar 740 milyon doları bulacağını sözlerine ekledi.