Adalet Bakanlığı, hükümlülerin cezalarının infazı sırasında verilen kararların daha hızlı olması için ilk adımı attı.
Abone olAdalet Bakanlığı, hükümlülerin cezalarının infazı sırasında verilen kararların daha hızlı ve sağlıklı verilebilmesi için "İnfaz Hakimliği Kanunu"nda değişiklik yapacak. Hazırlanan tasarıya göre 'İnfaz ve Ceza Uygulama Hakimlikleri' kurulacak.
Mehmet Ali Ağca'nın 12 Ocak 2006 tarihinde 'yanlış hesap' nedeniyle tahliyesine karar verilmesi kamuoyunda büyük tartışmalara neden olmuştu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in 'kanun yararına bozma' talebiyle gönderdiği dosyayı inceleyerek Ağca'nın yanlış tahliye edildiğine oy birliğiyle karar vermişti. Yargıtay'ın verdiği karar sonrası Ağca yeniden tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
Özellikle koşullu salıverilme konusunda mahkemelerce farklı farklı kararlar veriliyordu. Bu konu, 4616 sayılı 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlardan dolayı şartlı salıverilmeye, dava ve cezaların ertelenmesine dair kanunun uygulanması sırasında belirgin şekilde ortaya çıkıyordu. Aynı şekilde mahkumların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları, giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları, izin, sevk ve nakil gibi kurum idaresince yapılan işlemler veya faaliyetlere karşı şikayet yoluna başvurduklarında da mahkemelerden farklı kararlar çıkabiliyordu.
Adalet Bakanlığı bu tür yanlışlıkların tekrarlanmaması için "İnfaz Hakimliği Kanunu" ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına karar verdi. Hükümlülerin cezalarının infaz sırasında verilen kararların daha hızlı ve sağlıklı verilebilmesi amacıyla, 'İnfaz Hakimliği'ni daha etkin hale getirmek için kanun tasarısı hazırlandı.
Tasarıya göre yargılama sonunda verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi sırasında verilecek tüm kararlar, yeniden yapılandırılacak "İnfaz ve Ceza Uygulama Hakimliği" tarafından verilecek. Böylelikle infaz hizmetlerinin etkinliği artırılacak ve kararların daha hızlı verilmesi, infaz işlemlerinin tek bir makamda toplanması sağlanacak.
Hükümlüler hakkında verilen yükümlülük kararları daha iyi denetlenecek. Bu yükümlülüklerin amacına ulaşmasıyla topluma kazandırılmaları sağlanacak. Yargılama yapan mahkemelerin üzerinde bulunan bu görevlerin infaz ve ceza uygulama hakimliklerine devredilmesi nedeniyle mahkemelerin iş yükü azaltılmış olacak. İnfaz ve Ceza Uygulama Hakimlikleri, bölgelerin coğrafi durumları, iş yoğunluğu ve ceza infaz kurumlarının kuruluş şekli göz önünde tutularak belirlenen yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığı'nda kurulacak. Bu hakimlikler, öncelikle ağır ceza merkezlerinde daha sonra da büyük ilçelerde kurulacak.
HÜKÜM VEREN MAHKEMEYE SALIVERME YETKİSİ GELİYOR
Kanun tasarısıyla uygulamada görülen eksikliklerin ve hataların giderilmesi için bazı değişiklikler de yapıldı. Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurulmasının ve Türkiye aleyhine karar verilmesinin önüne geçilmesi amacıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen 'adil yargılama' hakkının ihlal edilmemesi için hükümlülerin disiplin cezasına karşı yaptıkları şikayet başvurusunda, hakiminin, hükümlüyü veya avukatını da dinlemesi gerektiğine dair düzenleme yapıldı.
Mahkemece kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası verilmesi öngörüldüğü takdirde, kabul edip etmediği artık sanığa sorulmayacak. Dolayısıyla, mahkeme bu hususta resen karar verebilecek ve bu tedbirin daha iyi uygulanması sağlanacak. Hapis cezası ertelenen hükümlüler bakımından denetim süresi içinde uygulanacak yükümlülükler, uygulamadaki tereddütler ve yerine getirmedeki zorluklar bakımından; "Eğitim kurumu veya programına devam etme, sağlık kurumunda uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla tedavi olma ve 'Denetim Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü'nde hükümlünün topluma kazandırılması amacıyla hazırlanan programlara katılma" şeklinde yeniden belirlendi.
Tasarıyla, hükmen tutuklular için uygulamada varolan bir sorun giderilmiş olacak. Hükmen tutuklu olup da dosyası Yargıtay'da olanların koşullu salıverilme tarihi geldiği halde tahliye edilmedikleri biliniyor. Bu durumuda olanların tahliyelerinin sağlanabilmesi amacıyla Yargıtay ile birlikte hüküm veren mahkemeye de salıverme yetkisi tanınacak.
Yapılan düzenlemeyle suç işleyenler hakkında konuttan çıkmama yaptırımı da uygulanabilecek. Tutuklamanın alternatifi olan adli kontrol müessesesinin kapsamı genişletiliyor ve konuttan çıkmama tedbirine hükmedilmesi imkanı getiriliyor. Böylelikle suç işleyenler, tutuklanıp cezaevine gönderilmek yada toplumun arasına salıverilmek yerine evine hapsedilmiş olacak.
Açık Ceza İnfaz Kurumlarının firar edenlerin yakalandıklarında kapalı ceza infaz kurumuna iade edilip edilmeyeceği hususunda uygulamada var olan tereddütün giderilmesi amacıyla değişiklik yapıldı. Firar, bizatihi "kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderme" sebebi sayıldı.