BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  MEDYA

Özdil'in Google iddiasını böyle çürüttü

Hürriyet Yazarı Yılmaz Özdil, 'Ucuz yazar', 'ahlak fukarası', 'utanmaz', 'gözü dönmüş' suçlamalarıyla karşı karşıya.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- Hürriyet Yazarı Yılmaz Özdil, 'Ucuz yazar', 'ahlak fukarası', 'utanmaz', 'gözü dönmüş'lükle suçlandı. ÖSYM'yi hedef aldığı iki haberi çarpıtmakla itham edildi. O haberlerin arka planını sitesi yazarı Cenk Açık köşesinde yazdı.

Özdil'in ÖSYM'nin ALES soru kitapçığında yer alan sorunun bir kısmını yazmadı. Muhalif yazara yönelik eleştiri bunanla sınırlı değil elbette. Şifreleme tekniği mod medyanın sınav öncesi Google'da Mart ayında zirveye çıktığı iddiasının çarpıtma olduğu teknik verilerle ispatlandığı belirtiliyor.

Cenk Açık öncelikle ÖSYM Başkanı Ali Demir ile aynı safta olmadığını "Zatı savunuyor pozisyona düşmek de beni gerçekten rahatsız ediyor" sözleriyle açıklıyor. Ardından Yılmaz'ın verdiği iki haberin öteki yüzünü köşesine taşıdı.

ÖSYM'nin yayınladığı soru şu: "Gücünü gözlem ve mizahtan alan öyküleriyle tanınmaktadır, konuşur gibi yazmanın doğurduğu bir rahatlık ve akılcılık görülür. Toplumsal bozuklukları çarpık ilişkileri ele alır. Küçük olayların anlatıldığı bu öykülerde yazar, iyimserlikten uzak ve bilgilendirmeye yönelik bir yol seçer."

O BÖLÜM ÇIKTIĞINDA İŞİNE YARIYOR

İşte Özdil'in bu sorusu Hürriyet'in manşetine taşınmıştı. Ancak bir farkla. Bold ile işaretli olan yerleri Özdil sayfasına taşımadı. İşte bu hileyi yazan Cenk Açık, utanmamazlıkla suçladığı yazara tepkisini satırlara döküyor:

"Kırmızı yaptığım bölümü metinden çıkararak. Çünkü ancak o bölüm çıktığında işine yarıyor. Özdil bu hileyi yüz binlerce okurun önünde yapmaktan utanmıyor. Peki bir yazar kitapçıktaki bir soruyu alıntılarken sorudaki bir cümleyi niçin çıkarır? Hangi amaçla?  Bu soruya rahatlatıcı bir cevabı olan var mı?"

Özdil'in geçtiğimiz da çok tartışılacak. Google'ın arama grafiklerini köşesinde yayınlamıştı. Adayların şifreleri çözmesini sağlayan mod medyan tekniğinin arama motorunda nasıl arandığını Özdil şu sözlerle anlatıyordu:

“2010 boyunca arayan yok. 2011 Ocak, yok. 2011 Şubat, yok. Mart'a girince, ayın 5'i gibi aranmaya başlıyor, ay sonuna doğru adeta füze gibi fırlıyor. Vızır vızır. Arayan arayana. Çılgın'ca.”

MART AYININ SONUNA DOĞRU ARAMA BAŞLIYOR

İşte bu iddiayı da ters yüz ediyor Cenk Açık bugünkü köşesinde. Herkes gibi kendisinin de öyle düşündüğünü itiraf eden yazarı bir okurun uyarmasıyla işin rengi bir anda değişiyor. Güngör Kaya isimli okurun maili ile konuyu araştıran yazar, ulaştığı sonuçları yazısında böyle aktarıyor:

"Google kayıtlarında "mod medyan" kelimesiyle ilgili Yılmaz Özdil'in dediği gibi ne 5 Mart'ta, ne 10 Mart'ta, ne de 15 Mart'ta bir arama kaydı görünüyor. Ne demişti Yılmaz Özdil? 'Ayın 5'i gibi aranmaya başlıyor.' Bu iddia açık bir yalan. İlk arama Mart ayının son haftasında başlıyor. Yani sınavın olduğu hafta. Google raporları haftalık olduğu için bu kelimenin aranmasına 21 Mart'ta mı başlanıyor yoksa tartışmanın başladığı 27 Mart'ta mı, tam olarak anlaşılmıyor.

Belki de gerçekten bir şifre paylaşımı var ve bu insanlar Google'da bu  aramayı da yapmışlardır. Peki bu çarpıtma niye? Yılmaz Özdil'in iddiasını kuvvetlendirmek için arama tarihinin başlangıcını 5 Mart'a taşıması en hafif tabirle ayıp değil mi?"

AHLAK FUKARALIĞI

Yazar bu iddiaların ayrıntılarını aktardıktan sonra hedefine aldığı yazara ağır sözler yükleniyor. Eleştirileri de çok sertti. 'Ucuz yazar' diye nitelediği Özdil'i bakın hangi sözlerle yerden yere vuruyor:

Ben bu insanları gerçekten anlamıyorum. Bu tür yalanlara başvurmaktan ve yalanlarının ifşa edilmesinden utanmıyorlar mı? Sonra etraflarındaki insanların yüzüne nasıl bakıyorlar?

"Gothe'nin güzel bir sözü var: "İnsanların sahtekar olmaları beni hiç şaşırtmıyor. Fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce hayretler içinde kalıyorum."

Gerçekten de öyle. Hayret edilmeyecek gibi değil ki! Baksanıza, hiçbir şey olmamış gibi bir de itibar pazarlıyorlar.

Medyadaki bu gözü dönmüş tarafgirlik ve ahlak fukaralığı, bu tür tartışmalarda bağımsız bir tutum almanın önünde büyük bir engel olarak duruyor.

İşin rahatsızlık veren tarafı şu: Bu tür yalana dayalı gayri ahlaki tutumlara muhalefet adını veriyorlar.

1978 yılının Edebiyat dalında Nobel ödülü alan Yazar İsaac Bashevis Singer'ın bu duruma uyarlanabilecek bir sözü var:

“Küçük bir çocuk iken bana yalancı derlerdi, ama şimdi yetişkinler arasına karıştım ve bana yazar diyorlar.”

Nasıl, başlıktaki sorumun cevabını bulabildiniz mi?"