BIST 9.669
DOLAR 34,64
EURO 36,40
ALTIN 2.911,84
HABER /  GÜNCEL

Ve Özal suikastındaki esrar perdesi kalktı

Bir dönemin kara kutusu olarak da bilinen Sabri Yirmibeşoğlu'nun adı Özal'a yönelik suikast olayında geçti.

Abone ol

Merhum Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal'ın iddiası ortalığı karıştırdı. Babasına yönelik suikast iddiasının arkasında, dönemin orgenerali Sabri Yirmibeşoğlu'nun bulunduğunu söylemesine hedefteki isimden "deli saçması bunlar" cevabı geldi.

Korkut Özal'ın 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la ilgili "Ergenekon öldürdü" iddiasının ardından oğul Ahmet Özal da babasına 22 yıl önce yapılan suikast girişiminin ardında dönemin MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu'nun olduğunu iddia etti.

Ahmet Özal "Babam ülke karışmasın" diye suikastin ardındaki isimleri açıklamadı. Bu isimlerin hepsi Emniyet ve MİT'in arşivlerinde var. Arşivler açılsın" çağrısı yaptı.

Ahmet Özal Habertürk'e şok iddialarda bulundu. Tülay Şubatlı'ya çarpıcı açıklamalarda bulunan Özal, Yirmibeşoğlu'nun aynı zamanda eski JİTEM Başkanı olduğunu savundu.

OLAYIN ÜZERİNE GİTME

Soruşturmayı yürüten Savcı Uğur Tönük ile yıllar önce görüştüğünü belirten Özal, Yirmibeşoğlu Paşa'nın kendisine bu konunun üzerine fazla gitme dediğini söyledi.

Eski Özel Harp Dairesi Başkanı emekli orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu Haziran 1988'de meydana gelen suikastin ardından soruşurmayı

OLAY GENERALDEN SERT CEVAP

CNN Türk yayınına katılan Sabri Yirmibeşoğlu Özal’a düzenlenen suikasta ilişkin iddialarla ilgili olarak sert konuştu. "Aklım mantığım almıyor" diyen Yirmibeşoğlu bakın neler dedi? Okumak için TIKLAYIN

engellediği iddia edilmişti. Aynı yıl MGK Genel Sekreteri olan Yirmibeşoğlu 1 yıl sonra Özal tarafından emekli edilmişti.

Yirmibeşoğlu'nun 6-7 Eylül 1955'te yaşanan Rumların ev ve işyerlerinin yağmalandığı, 16 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarda da adı geçti. Gazeteci Fatih Güllapoğlu, "Tanksız topsuz harekat" adlı kitabında, Özel Harpçi, Sabri Yirmibeşoğlu'nun görüşlerine yer verdi.

6-7 EYLÜL OLAYLARI

Kitapta röportajın bir yerinde Yirmibeşoğlu'nun "6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı. Sorarım size? Bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi?" sözleri büyük yankı uyandırdı. Ancak Yirmibeşoğlu kitapta kendisine ait olan sözleri inkar etti.

SAVCILAR HAREKETE GEÇSİN

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek Habertürk erkanlarında iddialarla ilgili konuştu: "Olabilir. Her ülkenin yöneticileriyle ilgili zaman zaman gündeme gelebilir. Geriye dönük bu tür şeyler var ise savcılar ihbar kabul edip harekete geçiyor olması lazım. Türkiye'de de geçmişte taşlar yerli yerine pek oturmadı. İki de bir bu müdahaleler, 'vatan elden gediyor' tarzında çapsız siyasetçilerin alternatif oluşkurmak yerine 'nerede kaldınız deyip' Genelkurmay'ın kapısını aşındırdıkları ortadadır."

Hedefteki general iddialara ne dedi?

[PAGE]

Sekizinci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal'ın, babasına 22 yıl önce düzenlenen suikastin arkasında olduğunu ileri sürdüğü, dönemin MGK Genel Sekreteri dediği Emekli Orgeneral Sabri Yirmişbeşoğlu, iddiaları yalanladı.

Orgeneral Yirmibeşoğlu, “Ortada yanlış bir anlaşılma var veya yanlış yazılmış. Ben suikastten sonra MGK Genel Sektereri oldum. Böyle bir şey mümkün değil. Hem iş hem de arkadaşlık anlamında aramız çok iyiydi. Suikastin arkasında olsam merhum Özal, benim MGK Genel Sekreteri olmam için kararnameye imza atmazdı. Aklım mantığım almıyor” dedi.

DELİ ZIRVASI BUNLAR

Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal döneminde iki yıl boyunca MGK Genel Sekreterliği yapan, daha sonra 1990 yılında emekliye ayrılan Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, hakkındaki iddiaları, tatilini geçirdiği İzmir Eski Foça'daki yazlığında cevapladı. Ahmet Özal'ın iddialarını sabah gazetede okuduğunu ve çok şaşırdığını dile getiren Yirmibeşoğlu, “Böyle bir beyanat verebileceğini tahmin etmiyordum. Çok şaşırdım. Aklım mantığımda almıyor. Hatırladığım kadarıyla Özal'a suikast 1988 yılının Haziran ayında yapıldı. Ben o sırada Erzincan'da 3'üncü Ordu Komutanlığı yapıyordum. Ağustos ayında MGK Genel Sekreterliğine tayin edildim. MGK Genel Sekreterliği, üçlü kararnameyle atanır. Cumhurbaşkanı, kendine suikast girişiminde bulunan veya bulunacak bir kişiyi MGK Genel Sekreteri olarak atamaz herhalde. Bu mümkün değil. Deli zırvası bunlar” dedi.

SAVCIYI TANIMIYORUM

Yirmibeşoğlu, “ O ara Aktüel Dergisi'nde, Yargıtay Savcısı Uğur Tönük imzalı küçük bir yazı yayımlandı. Yazıda, olsa olsa Cumhurbaşkanı olmak isteyen Kaya Erdem veya General Yirmibeşoğlu'dur diye. Ben bunu dikkate bile almadım, kendisini de tanımam. Yapılan yakıştırmaya göre, Cumhurbaşkanı olmak isteyen Erdem, Özal'ın yakın arkadaşı, ben de emrindeki kişiyim. Benim olayın üzerine gitmeyin şeklinde bir ifadem yok. Muhtemelen beni karıştırıyorlar. Biz, merhum Özal'la iki sene boyunca çok faydalı çalışmalar yaptık. Beni her zaman sivil ve askeri kesime methederdi. Bazı konularda, bazen tartışırdık. Özellikle yasaklar konusunda tartışırdık. 12 Eylül anayasasını beğenmediğini söylerdi. Not kitabı filan gibi derdi. Muhalefetten, zayıflığından bahsederdi. Adnan Menderes mi, Erdal İnönü'nün mü iktidarı güçlü derdi. O dönem, Bulgaristan Türkleriyle ilgili önemli bir tartışmamız oldu. Hepsini Türkiye'ye getirmeyi istiyordu. Ancak ben karşı çıkıyordum. Çünkü Atatürk, ayrık otu gibi onların bulundukları yerlerde kalmasını istiyordu. Onların yerlerinde kalması bize daha da güç katıyordu. Zaten onların aralarından çıkanlar parti kurdu, bakan bile oldu” diye konuştu.

DEĞER VERİRDİ BANA

Yirmibeşoğlu, “Biz, merhum Özal'la nikah şahitliği yaptık. Bana, ‘burada nihayet bizi karşı karşıya getirmeyi başardılar’ dedi. Bana, her zaman ‘senin konuşmalarından faydalanıyorum’ derdi. 1990 yılında emekli oldum. Emekli edilmem gibi bir durum yok. O zaman 2000 yılının planı yapılıyordu. Bir tek ben 4 yıl Genelkurmay Başkanlığı yapacaktım. Fakat bilinen olaylar oldu. MGK'ya atanmam sırayı değiştirdi. 12 Eylül yönetimi, ihtiyaç duyulan generallerin görev süresini 1 yıl uzatır demişti. Merhum Özal'da uzatmak istedi ama olmadı. Daha sonra sivil olarak MGK Genel Sekreterliği yapmamı gündeme getirdi, o da olmadı. Olağan olmayan şekilde yemekler tertipledi, üst kesimlere refere etti beni ama ben çocuklarım için emekli olup İstanbul'a yerleştim. Ankara'da kalmadığım için bana sitemkar davrandı” dedi.

82 yaşındaki Yirmibeşoğlu, Özal'ın ölümüyle ilgili olarak da eceliyle yaşamını yitirdiğini, o dönemlerde çok yorgun düştüğünü söyledi.

BENDEN ÖZÜR DİLEDİ

Ahmet Özal'ı bugün telefonla aradığını dile getiren Yirmibeşoğlu, “Telefonla kendisine ulaştım. Aramız çok iyidir. Benden özür diledi. ‘Yanlış anlamışlar’ diye konuştu” dedi. Yirmibeşoğlu, son olarak, “6-7 Eylül 1955 yılındaki olayları sırasınde ben Çankırı'da teğmendim. Bu olaylarla ilgili beyanat ve direktif vermem imkansızdı. Zaten o süreç yargıya taşındı ve son buldu. Türkiye'de garip şeyler oluyor, hedefler saptırılıyor” diye konuştu.