BIST 9.658
DOLAR 35,22
EURO 36,76
ALTIN 2.963,78
HABER /  GÜNCEL

Özal suikastında medya patronu gölgesi

Özal suikastıyla ilgili iddialara hergün bir yenisi ekleniyor. Suikasta bu kez de eski bir medya patronunun gölgesi düştü. Peki bu gölgenin sahibi kim?

Abone ol

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, babasının sır ölümü üzerine açıklamalarını sürdürüyor: Babama suikast girişimi daha o yıllarda aydınlatıldı. Bu isimler devlette. Bunlardan birisi de gazetelerini satıp yurtdışına giden Erol Simavi'dir...

Taraf Gazetesi'nden yazar Melih Altınok'a konuşan Ahmet Özal'dan yine gündemi sarsacak açıklamalar geldi. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal'ın babasına yönelik 1988'de düzenlenen başarısız suikastla ilgili sürpriz açıklamaları yakın tarihin bu en karanlık olayını yeniden gündeme getirdi. Özal'ın yakınları, 8. Cumhurbaşkanı'nın uğradığı suikastın arkasında, dönemin Milli Güvenlik Kurulu Sekreteri Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun yanı sıra medya patronu Erol Simavi'nin olduğunu düşünüyorlar.

Babası Turgut Özal'a karşı gerçekleştirilen suikastin daha o yıllarda Emniyet ve MİT tarafından aydınlatıldığını ancak Özal'ın ortamı germemek için bu isimlerin kamuoyuna açıklanmasını istemediğini belirten Ahmet Özal, "Bu isimler Emniyet ve MİT kayıtlarında da mevcut. O isimlerden birisi de, suikastın hemen ardından gazetelerini satıp yurtdışına giden Erol Simavi'dir" dedi.

GAZETELERİ SATIP
ABD'YE YERLEŞTİ
Babası Sedat Simavi'nin kurduğu Hürriyet gazetesini yöneten Erol Simavi, kulislerde adı 1970'li yıllardan itibaren adı Talat Aydemir cuntası gibi askeri çevrelerle birlikte anılan bir medya patronuydu. Erol Simavi, Turgut Özal suikastını izleyen yıllarda Hürriyet gazetesini Doğan grubuna satarak ABD'ye yerleşti. Simavi'nin Türkiye'nin en etkili ve yüksek tirajlı gazetesini hangi nedenle satışa çıkardığına dair tartışmalarsa uzun bir süre devam etti.

BÜTÜN DELİLLER DEVLETİN ARŞİVİNDE

Suikastta sorumlu olduğu iddia edilen Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu'nun da, 6-7 Eylül olayları gibi karanlık olaylarda parmağı olan, ırkçılık-turancılık davalarından yargılanmış bir isim olduğunu kaydeden Ahmet Özal şunları söyledi: "Kendisi İtalya'da eğitim gördü. Biliyorsunuz Gladyo'nun merkezi İtalya'dır. Askeri yıpratmak istemem ancak bu işin arkasında kendini bilmez askerlerin olduğunu ben de babam da biliyorduk. Ancak enteresan şekilde ne siyasi irade ne de savcılar olayın üzerine gitmiyor. Oysa tüm tdeliller devletin arşivlerinde mevvcut. Şimdi bir hesaplaşma sürecinin içinden geçiyoruz. türk halkının yüzde 96'sını rahatsız eden Özal suikastının artık aydınlatılması gerekiyor."

EROL SİMAVİ İSMİNİ SAVCIYA VERDİK

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ağabeyi Korkut Özal da Taraf'a yaptığı açıklamada Ahmet Özal'ın sözlerini doğrulayarak şunları söyledi: "Turgut, suikastın ardında kimlerin olduğunu bulmuştu. Bana da söyledi. Bu kişilerden biri, o dönemde bir medya grubunun başında olan bir isimdi. Ancak bugüne değin bu ismi telaffuz etmedik. Bu ismi soruşturmayı yürüten Savcıya (Uğur Tönük) da söyledik."

'BANA BUNU KİM YAPTI' DEDİ

Turgut Özal'ın birlikte uzun süre siyase yapmış olan eski ANAP Milletvekili Faik Tarımcıoğlu da suikasttan yarım saat sonra Özal'ın kendisini yanına çağırdığını ve gelişmeleri beraber değerlendirdiklerini söyledi. Tarımcıoğlu şahitliğine dair şunları anlattı: "Turgut Bey yaralı parmağını havada sallayıp 'banu bunu kim yaptı' dedi.Ben de Türkiye'de kapsamlı bir reformun yolunu açtığını, kambiyo sistemini değiştirdiğini bazı kesimlerin bundan rahatsız olduğunu tdile getirdim. 'Haklısın' dedi. Suikastın arkasında bazı bürokratlar, askerler, istihbarat örgütleri ve medya patronlarından oluşan organize bir yapının olduğunu biliyordu. Tahtakale, Bulgaristan ve Zürih hattından ülkeye yüklü miktarda kaçak döviz ve altın sokuluyordu. Özal bu düzeni bozdu. Bir de bunların üzerine d önemdeki açılım politikaları eklenince suikast kaçınılmaz oldu. Bu işte de ülkücüler kullanıldı."