BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Özal ölseydi Türkiye gerilerdi

1988'de suikast girişimde bulunulan Turgut Özal'la ilgili CIA'in yazdığı raporlar ortaya çıktı. CIA, suikastin başarıya ulaşmasıyla Türkiye'nin düşeceği durumu ortaya koy

Abone ol

Hürriyet, 1988'de Özal'a suikast girişimi sonrası, Amerikan istihbarat örgütü CIA'nın hazırladığı raporu ele geçirdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in ABD ziyareti öncesi hazırlanan 25 Haziran 1988 tarihli CIA raporunda, ‘Başbakan Özal’a suikast başarılı olsaydı, Türkiye 70’lerin istikrarsız görüntüsüne dönebilirdi’ denildi. Raporda, istikrarsızlığın kaynağının terörizm değil, ekonomik sorunlar ve yüzde 70’e yaklaşan enflasyon olduğu vurgulandı. AMERİKAN istihbarat örgütü CIA’nin, 25 Haziran 1988’de hazırladığı bir istihbarat raporunda, Başbakan Turgut Özal’a yönelik suikast girişimi başarılı olsaydı Türkiye’nin 1970’li yılların istikrarsız görüntüsüne dönebileceği tahmini yapıldığı ortaya çıktı. Özal’ın suikastte ölümünün ANAP’ta iktidar mücadelelerine neden olacağı belirtilen raporda, Kenan Evren’in, muhalefetin eleştirilerine karşı, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesini savunduğu ve ‘Gerekirse asker yine yapar’ dediği kaydedildi. Raporda Türkiye’de sağ ve sol terörün ‘çok düşük düzeylerde’ olduğuna yer verildi. Türkiye’deki istikrarsızlığın kaynağının terörizm değil, ekonomik sorunlar ve yüzde 70’e yaklaşan enflasyon olduğuna dikkat çekildi. CIA, Özal’ın, ekonomide istikrar için kemer sıkma politikalarına yanaşmadığı, kamu harcamalarının kısılması ile daha yüksek orandaki bir işsizliğin halktan sert tepki alacağını düşündüğü vurgulandı. ‘Yabancı kreditörler Türkiye’ye borç verirken çok daha dikkatli davranıyorlar’ denildi. EVREN’İN ABD ZİYARETİ ÖNCESİ ‘Özel Analiz’ başlıklı rapor, Kenan Evren’in, ABD’ye yaptığı ziyaretin öncesine rastlıyor. Evren’in ziyaretinin, Türk-ABD ilişkilerinde istikrarın dönüşüne işaret ettiği ifade edilen raporda, şöyle denildi: ‘Evren, Başbakan Turgut Özal kadar günlük yönetim işleriyle ilgilenmiyor. Ancak Evren, Ankara’da ılımlılık kaynağı ve Türkiye’nin sivil yönetime geçişinde öncü rol oynadı. Evren’in ziyareti, demokratik kazanımların yeniden sağ-sol kargaşasıyla tehdit edildiği yolundaki spekülasyonların yapıldığı döneme rastlıyor. Bu spekülasyonlar için çok erken.’ DEMOKRASİYE GEÇİŞİN KABULÜ Raporda, Türklerin, Evren ziyaretini, ‘Ankara’nın Washington için öneminin teyidi ve demokrasiye geçiş ile birlikte Türkiye’nin Batı tarafından daha fazla kabul görmesi’ olarak değerlendireceği kaydedildi. Evren gezisinin, ertelenmesinden bir yılı aşkın bir süre sonra gerçekleşeceği, Türkiye’nin, ABD yardımlarının düzeyinden, Kongre’deki Ermeni iddiaları ve Kıbrıs konusundaki tasarılarından rahatsız olduğu için ziyaretin ertelendiği belirtildi. CIA, Evren’in, daha fazla yardım isterken, siyasi istikrara sahip ve ekonomisi iyi işleyen Türkiye’nin ABD’nin çıkarına olduğu tezini savunacağını ve Türkiye’nin AB’ye girme çabalarında, Washington’un lobicilik desteğini çok büyük olasılıkla isteyeceği de raporda yer aldı. Allah’ın verdiği canı onun izni olmadan kimse alamaz ANKARA’da 18 Haziran 1988 günü Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda yapılan ANAP Kongresi’nde kürsüde konuşan Başbakan Turgut Özal’a silahla iki el ateş edildi. Suikastçı Kartal Demirağ, 1’inci kurşunda Özal’ın göğüs bölgesini, 2’nci kurşunda ise karın bölgesi olmak üzere öldürücü noktaları hedef aldı. Ancak ilk kurşun Özal’ın sağ eline, diğeri de mikrofon ayağına isabet etti. Demirağ’ın kullandığı tabancanın 2’nci kurşundan sonra tutukluk yapması üzerine Maliye Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin’in koruma polisi Ziya Ayaz, Demirağ’ı sağ kolundan vurdu. Demirağ komando hareketlerine benzer bir stille yerde yuvarlanarak kaçmaya çalışırken, diğer koruma polislerinin ateşiyle sağ koluna yeniden kurşun isabet etmesi üzerine yakalandı. Salonda büyük paniğe yol açan bu olaydan sonra Başbakan Özal ayağa kalkarak, ‘Allah’ın verdiği canı onun izni olmadan kimse alamaz’ diyerek konuşmasına devam etti. Zirvede 9 yıl MİLLİ Güvenlik Konseyi Başkanı Kenan Evren 18 Eylül 1980’de Devlet Başkanlığı andını içerken, iki gün sonra Bülend Ulusu başbakanlığında kurulan hükümette Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak Turgut Özal da yer aldı. 14 Temmuz 1982’de görevinden istifa eden Özal, 1983’te ANAP’ı kurup, seçime girdi. Aynı yıl 24 Kasım’da Cumhurbaşkanı Evren, hükümeti kurma görevini ANAP Lideri Özal’a verdi. Zirvedeki Evren-Özal beraberliği, Özal’ın hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev aldığı 1980’den 31 Ekim 1989’da Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesine kadar 9 yıl boyunca sürdü. Evren’den, CIA raporunda ‘ılımlılık kaynağı’ ve sivil yönetime geçişte ‘öncülük eden’ diye söz ediliyor. HÜRRİYET