Diyarbakır'da 9 yaşındaki öz kızı M.Ö.'ye bir ay boyunca cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen M.S.Ö. (37), 33 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanığın sabıkasız geçmişi, yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarını dikkate alarak, cezayı 28 yıl 1 ay 15 güne indirdi.
Abone olDiyarbakır'da 24 Temmuz 2017 günü M.Ö., annesine, ayrı yaşadıkları babası M.S.Ö.'nün kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Annenin şikayeti üzerine gözaltına alınan 4 çocuk babası M.S.Ö. tutuklandı, M.Ö. ise sağlık raporu için doktora sevk edildi. Son cinsel istismardan 5 gün sonra alınan raporda mağdurun makatında taze kanamalı yırtık tespit edildiği, saptanan fiziksel travma bulgusunun cinsel istismar öyküsü ile uyumlu olduğu kaydedildi.
Çocuk İzlem Merkezi'nde ifadesi alınan M.Ö., annesiyle birlikte anneannesinin evinde kaldığını, babası ve ağabeyi Y.Ö.'nün ise Diyarbakır'da oturduklarını söyleyerek, "Okul bitmeden önce ağabeyim beni döverek, arabaya götürdü. Beni büfeye götürüp, içki içirmeye çalıştılar. Sonra babam beni ninemin evine götürdü. Evde cinsel istismarda bulundu. Diğer odaya giderek kapıyı kilitledim. Babam eğer bu olayı birisine söylersem, beni ve annemi öldüreceğini söyledi. Bir ay boyunca böyle yaptı. Babam bazen bana filmler de izletiyordu" dedi.
Soruşturmayı 3 Ekim 2017 günü tamamlayan savcılık, şüpheli M.S.Ö. hakkında 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik' ve 'tehdit' suçlarından 19 yıldan 37 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianamenin kabulünün ardından tutuklu sanık M.S.Ö.'nün yargılamasına Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
İlk duruşmada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Remzi Atalay ve Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatı Ümit Asye Demir davaya katılma talebinde bulundu. İfadesi alınan sanık M.S.Ö., suçlamayı kabul etmediğini belirterek, "İnsanın kendi kanından birine böyle bir şey yapması mümkün değil. Kayınpederim ile ailem arasında 13- 14 yıldır husumet var. Kızım kendi isteğiyle geldi ve köyde kalmak istemediğini söyledi. Kızıma cinsel istismarda bulunduğum doğru değildir. Kızımın söylediği tek bir kelime doğru değildir. Tekel bayisinde çalıştığım için beni kafir ilan ettiler. Kafire iftira atmak günah değilmiş" dedi.
Davanın bugün görülen karar duruşmasında esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanığın cinsel istismar eylemlerini defaatle yaptığını belirterek, alınan doktor raporunda da fiili livata bulgularının saptandığını kaydetti. Savcı, annenin de kızının herhangi bir hastalığı olmadığı yönünde ifade verdiğini söyledi.
SABIKASIZLIK, TUTUM VE DAVRANIŞ İNDİRİMİ
Kararını açıklayan mahkeme, M.S.Ö.'yü 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan, 2 kez ceza artırımı uygulayarak, 33 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanığın sabıkasız geçmişi, yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarını dikkate alan mahkeme, 'iyi hal' indirimi yaparak, cezanın 28 yıl 1 ay 15 güne indirilmesine hükmetti. M.S.Ö.'nün tutukluluk halinin devamına karar verildi.