Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) Genel Başkanı Vahdet Özkoçak, Memurhaber.com'dan Niyazi Solak'a, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kadrolarına ilişkin olarak çok önemli açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj...
Abone ol/ÖZEL HABER - NİYAZİ SOLAK: Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) Genel Başkanı Vahdet Özkoçak, Memurhaber.com'dan Niyazi Solak'a, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kadrolarına ilişkin olarak çok önemli açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj...
ÖYP kadroları açıklandı. Rakamsal olarak son durum nedir?
Bildiğiniz gibi Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) çerçevesinde Araştırma Görevlisi kadro ilanları yayınlanmış bulunmaktadır. Bu dönem alınacak olan 1250 meslektaşımıza şimdiden aramıza hoş geldiniz diyor ve meslek hayatlarında başarılar diliyoruz. Ancak bu oran ÖYP alımlarının ilk yıllarında olduğu gibi en az yıllık 4000 olmalıdır.
Peki puanlama da yeni oranlar nedir?
Bu açıklamamız vesilesi ile açık bulunan kadrolara başvuracak olan adaylara bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyoruz. Bunlardan ilki YÖK'ün başvuruda kullandığı ÖYP puanının hesaplanmasında yaptığı değişiklik. YÖK 25.12.2014 tarihinde yaptığı değişiklik ile ALES'in ÖYP puanındaki %60 olan katsayısını %50'ye düşürürken Lisans not ortalamasının katsayısını %25'den %35'e çıkardı. Başvuracak olan adayların bu değişiklikleri göz önünde bulundurarak tercih yapmaları yerleşebilmeleri açısından önem arz etmektedir.
Sizce bu oranlar kabul edilebilir mi? Değişikliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Oranlar makul ancak bazı sorunlar var. Öncelikle ALES alanı ölçen spesifik bir sınav değil. Özellikle EA ve SAY ALES puanlamasında adaletsizlik var. Bu sebeple oranın %50’ye düşürülmesi alan bilgisini tam ölçemeyen bir sınav için daha adil olmuştur. Ancak Lisans not ortalamasının katsayısını yükseltirken yapılması gerekeni ÖGESEN olarak çok defa dile getirdik. Her Üniversitenin mezuniyet durumu ve ortalaması eğitim seviyesinin ve not değerlendirmesinin ayrı oluşu nedeniyle farklıdır. Örneğin geçen seneye kadar Ankara Üniversitesinde ders geçme notu yüzünden bir çok mezun sorun yaşamakta ÖYP alımlarında dezavantajlı konumdaydı. Ders geçme notunun düşmesi ile diğer Üniversitelere oranla not ortalaması konusunda biraz daha makul seviyeye gelindi. Ancak yine bazı Üniversitelerimizden 3 ve üzeri ortalama ile mezun olmak gerçekten çok zor. Buna rağmen 3.50 ve üzeri ortalama ile diğer Üniversitelere oranla daha kolay mezun olan öğrencilerde bulunmakta. Durum böyle olunca Üniversitelere not ortalamasının katsayı olarak çarpılacağı bir sistemi önerdik. Örneğin X Üniversitesinin mezuniyet ortalaması belli bir katsayı ile çarpılarak çok daha rahat yüksek ortalama ile mezun olunan Y Üniversitesinin mezun öğrencisine göre başarılı öğrencinin ÖYP alımında puanlamada hak ettiği yeri alması sağlanabilecek.
ÖYP’ye başvuracak adaylara diğer hatırlatmanız ne olacak?
İkinci hatırlatmamız ise başvuru yapacak adaylara ÖYP programının yaptırımları noktasında. ÖYP ile atanan Araştırma Görevlileri belirli yükümlülükleri kabul etmiş olmaktadırlar. Örneğin bilerek veya bilmeyerek herhangi bir hatalı beyanda bulunulduğu takdirde bir daha ÖYP'ye başvuru yapılamamaktadır. Ayrıca atanan bir aday, görevine başlasa da başlamasa da, 3 yıl süre ile bir daha ÖYP'ye başvuramamakta ve 3 yılın ardından yapacağı ilk başvuruda puanı %10 kesilmektedir.
ÖYP’de 35.madde ile atanma konusu nedir?
Değerli adaylar, atandıktan sonra bulunduğu üniversitede eğitim alamayacak olanlar 35. madde kapsamında başka üniversitelere görevlendirilmektedir. Yani atanılan şehirde göreve başlamak her zaman mümkün olamayabilir. Ayrıca bu görevlendirme işlemi, her ne kadar bize göre oldukça yanlış olsa da, bir zorunlu hizmet gereği doğurmakta ve bu hizmet yükümlülüğüne karşılık yüksek meblağlı senetlere imza atılması gerekebilmektedir. Ayrıca akademisyenliğin, diğer kamu görevlilerinin aksine, sözleşmeli bir kadro olduğunu lütfen unutmayınız.
ÖYP güzel bir uygulama ancak vaad edilen uygulamaların yapılamadığını bilmekteyiz. Bu konuda yapılan çalışmalarınızı daha önce haber yapmıştık. ÖYP kadrolarında bulunan Akademisyenlerin sorunları nelerdir?
ÖYP uygulaması sizin de belirttiğiniz gibi nepotizm (akraba ve arkadaşa iltimas) i ortadan kaldıran bir alım şekli. Ancak bu alım biçiminde de sorun var. Bunlardan ilki ödeneklerin kullanılamaması. Yüksek Lisans’ta 20 bin, doktorada 30 bin olmak üzere toplamda 50 bin TL’lik bir ödenek var. Ancak bu ödeneği sağlıklı kullanabilen ÖYP Araştırma Görevlisi sayısı maalesef 2 bini geçmemektedir. Aldığımız bilgiye göre 2015 yılında 10 milyon TL üzerinde bir meblağ serbest bırakılacaktır. Buradaki mağduriyetin giderilmesi için yetkililere önerimiz oldu. Teklifimizde yasal süresi içinde YL yaparken demirbaş alımı ve bilimsel faaliyete katılım yapmak için başvuran Akademisyenlerimizin kullanamadığı ödeneklerinden en az 10 bin TL’lik miktarını Doktora bütçesine ekleterek toplamda doktora boyunca 40 bin TL’lik bir ödenek ile Akademik faaliyetlerde bulunmalarıdır.
ÖYP ödeneği ile alınan malzemelerin Üniversite demirbaşı olarak kalması da büyük sorunlardan. Örneğin bir Araştırma Görevlisi aldığı kitapları (ihtiyacı olmadığı hatta üçüncü olacağı halde) Üniversite’de bırakmak zorunda kalıyor. Ayrıca aldığı bilişim ürünleri de en az 3 yıl kullanılmasına rağmen Üniversiteye bırakılıyor. Atıl durumda kalacak olan ürünleri hizmet edeceği kuruma götüremeyecek olan Akademisyenlerimiz bu durumdan çok fazla şikayetçi olmuşlar ve biz de hemen her toplantımızda bunu dile getirmekteyiz.
Diğer önemli sorun imzalatılan senetler. 35.madde ile görevlendirme için ilgili Üniversitelere gitmek zorunda olan Akademisyenlerin imzaladığı meblağ sonrasında yaşadıkları her sorunda önlerine gelmekte ve mobbing kaynağı olmaktadır. Unutulmamalıdır ki 35.madde ile görevlendirilen Akademisyenler senet karşılığı değil çalışmaları karşılığı maaş almaktadırlar.
Bir başka sorun ise yurt dışı dil eğitimi imkanından faydalanamama. ÖYP’nin en büyük avantajlarından biri de 65 dil puanını aşmış Akademisyenlerin yurt dışında belirli sürede yabancı dil bilgisini geliştirmek için bulunma fırsatlarının olmaması. Malta dışında yurt dışında bu imkan kullandırılmamıştır. Ancak aldığımız bilgilere göre bu durum bu sene değişecek ve 2015 yılında yabancı dili geliştirmek için yurt dışına Akademisyenler gönderilecektir.
Dil konusunda diğer Araştırma Görevlisi alımları için baraj minimum 50 iken ÖYP’li Araştırma Görevlilerinin 65 alma zorunluluğu temsilci hocalarımıza en çok iletilen sorunlar arasında yer almaktadır. Öyle ki YDS bir dil sınavı değil dil barajıdır ve dil yeteneğini ölçmediği ortadadır. 4 beceriyi de ölçemeyen YDS yerine Tıpçıların girmiş olduğu TIPDİL tarzında Akademikdil sınavını sadece ÖYP’li Akademisyenlerimiz değil tüm Akademik personel istemektedir.
ÖYP’li Akademisyenlerin TÜBİTAK ve BAP Projelerinden faydalanamaması durumu da bize sıkça şikayet edilen konular arasında. Elbette kullanılamayan ödenekleri baz alarak düşünülüyor ancak TÜBİTAK’ın da projeler konusunda sürekli çağrı yapması ve proje yazımı istemesi aslında ÖYP Araştırma Görevlilerinin boşuna bu projelerden faydalanamadığını göstermektedir.
Bunlar gibi daha birçok sebeple başvuracak olan adaylara başvurularından önce ÖYP Usul ve Esasları'nı dikkatlice okumalarını ve ona göre tercih yapmalarını öneriyoruz. ÖGESEN olarak Ailemize yeni katılacak adaylarımıza başarılı bir Akademik hayat dileriz.