BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Öymenin Çillerden gizlediği kripto

Kardak krizinde Tansu Çiller'i kim yanılttı. Dışişleri bürokratlarının kendisine verdiği kriptoyu hasıraltı attığı iddia ediliyor.

Abone ol

Meclis'te yaptığı konuşmayla olay olan CHP'li Onur Öymen gündemde. Kardak krizi sırasında Dışişleri Müsteşarı olan Öymen, Türkiye'yi az daha savaşa sokuyormuş..

Biz demiyoruz Hürriyet yazarı Cengiz Çandar diyor.. Yazar bugünkü köşesinde Öymen'in Tansu Çiller'i nasıl yanılttığını ayrıntılarıyla yazdı..

(...)Onur Öymen’in Dersim katliamından “analar ağlamasın, mücadeleyi durduralım, savaşı bitirelim” yaklaşımına karşı “örnek tutum” olarak söz etmesi bir dil sürçmesi sayılır mı?

Sayılmaz. Onur Öymen’in diplomatlığı da Türkiye’yi haksız ve gereksiz yere savaşa yöneltmek konusunda “sabıkalı”dır. Onur Öymen, Ocak 1996’da Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren ve “Kardak Krizi” adıyla siyasi tarihimizde yerini alan olayın başlıca mimarıdır.

Eski Amerikan Başkanı Bill Clinton, bir hafta kadar önce bir konuşmasında “Kardak Krizi”ni “şaka gibiydi” diye nitelemiş ve “Ben o gün Rusya Başbakanı ile güvenlik görüşmeleri yapıyordum Toplantının ortasında yardımcım, Türkiye ve Yunanistan’ın üzerinde koyunların yaşadığı Kardak kayalıkları yüzünden çatışmaya girmek üzere olduğunu söyledi. Bunun bir şaka olduğunu sandım. Toplantıyı yarıda bıraktım. Liderlerle, Türkiye Başbakanı ile telefonda konuştum. Sonunda üzerinde 20 koyundan fazlasının yaşamadığı bir kayalık yüzünden savaş çıkmayacağına karar verildi ve krizden dönüldü. Ve bundan ders çıkardım, dünyada ülkelerin nasıl savaşın eşiğine geldiği konusunda buna benzer yüzlerce örnek verebilirim.”

Aslında “Onur Öymen gibi diplomatları olan ülkelerin savaş çıkartma riski çok yüksektir” de diyebilirdi. Onur Öymen o tarihte Dışişleri Müsteşarı idi. Dönemin başbakanı Tansu Çiller kendisine Kardak’ın kime ait olduğunu sormuş ve alacağı tavrın bunun cevabına dayanacağını söylemişti. Onur Öymen, Başbakanının kesin bir dille “Bize ait” diye yanıltmıştı. Çiller bunun üzerine krizi tırmandırmış ve Türk ve Yunan donanmaları Kardak kayalıklarının dibinde savaşın eşiğinde dolaşmışlardı.

Yanıltmıştı çünkü Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nden kendisine iletilen ve İtalyanların elinde bulunan ve Türkiye’nin Kardak kayalıklarını terk ettiğini ve Kardak’ın Türk karasuları içinde olmadığını ortaya koyan belgeyi içeren kriptoyu hasıraltı etmişti. O bilgi, Türkiye’nin Kardak’ta kriz çıkartmasını ya da öyle bir krize taraf olmasını engelleyici nitelikteydi.

Türkiye’nin yakın tarihindeki, Türkiye’nin Yunanistan’la savaşa girmesine yol açacak önemde, Clinton’un “şaka gibiydi” diye söz ettiği krize yol açan bu çok ciddi ve büyük “skandal”da Onur Öymen’in rolü örtbas edildi. Onur Öymen, Dışişleri’nde büyükelçilik görevleri almaya devam etti ve en sonunda CHP’nin genel başkan yardımcısı oldu.

Devletin resmi belgelerini sahip olduğu konumun ve sıfatın verdiği imkânla hasıraltı edip, Türkiye’yi savaşa yöneltmeye kalkışan bir diplomatın, siyaset adamı olduğu vakit, Türkiye’nin kendi vatandaşlarını “barıştırmaya” yönelen bir “Açılım”ın karşısına dikilerek Dersim’deki “insanlık ayıbı”nı, “zulüm”ü ve “cinayet”i örnek göstermesinde aslında bir tutarsızlık görmemek ve bundan bir şaşkınlığa kapılmamak gerekir.