CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen, partide anti-demokratik adımlar atmakla suçladığı Deniz Baykal'a bayrak açtı. Öymen, "Baykal'a güvensizlik oyu verin" dedi.
Abone olPartide değişimin şart olduğunu savunan Öymen, delegelere 3 Temmuz'da toplanacak kurultayda Baykal'a güvensizlik oyu vermeleri çağrısında bulundu. Hafta sonu 12. Olağanüstü Kurultayı'nı yapacak olan CHP'de yaşanan tartışmalar hız kesmeden devam ediyor. CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen, Klas Otel'de bir basın toplantısı düzenleyerek muhaliflerle beraber hareket ettiğini açıkça ilan etti. Öymen, eski Genel Başkanlardan Cezmi Kartay, eski Genel Sekreterler Ertuğrul Günay, Adnan Keskin, eski Genel Sekreter Yardımcısı Erol Tuncer, Gaziantep Büyükşehir Belediye eski Başkanı Celal Doğan ve Antalya Büyükşehir Belediye eski Başkanı Bekir Kumbul ve İktidar Yürüyüşü Kurultay Düzenleme Komitesi üyelerinin de imzalarını taşıyan 'Kurultaya Yürüyüş' başlıklı 3 sayfalık bildiriyi okudu. Konuşmasına AK Parti iktidarını eleştirmekle başlayan Öymen, eleştiri oklarını başta Baykal olmak üzere tüm parti yönetimine yöneltti. Partide iç sorunlar bulunduğunu, bunların başında da parti içi demokrasinin işlerliğinin kaybedilmesinin yer aldığını savunan Öymen, yapılan hatalar neticesinde CHP'nin halk nezdinde inandırıcılığını kaybetmeye başladığını söyledi. Öymen, CHP'nin son yerel seçimlerde kazanması gereken seçimleri kaybettiğini belirtti. Yönetimin hatalarını belirten ve bunların tartışılacağı bir kurultay toplanmasını isteyen milletvekillerinin suçlandığını kaydeden Öymen, şöyle konuştu: "Genel Başkan kendi çağırdığı kurultayda, bir özeleştiri kapısı açmak yerine bunun tam tersini yapıyor. Özeleştiri yapılmasını isteyen milletvekillerini suçluyor, onların kurultayca da suçlanmasını istiyor. Sadece siyasi partilerde değil, öğrenci derneklerinde bile yerleşmiş olan demokratik gelenek, kongrelerde yönetimlerin eleştirilmesidir. Genel Başkan bunun tam tersini yapmakta ve yönetimi eleştirenlerin eleştirilmesini istemektedir. Eleştirmekte kalınmamasını, suçlanmasını istemektedir. Daha doğrusu, kendi 'suçludur' kararının kurultayca da onaylanmasını istemektedir." 'GÜVENSİZLİK OYU VERİN' ÇAĞRISI Kurultayın toplantı yeri ve şeklini de eleştiren Öymen, böyle bir kurultayın sıkıyönetim hariç CHP tarihinde görülmediğini anlattı. Kurultayın şehrin 27 kilometre uzağında bir otelde, seyircisiz ve basınsız olarak toplanacağına işaret eden Öymen, "Böyle bir uygulama partimizin geleneklerine olduğu gibi tüzüğüne de aykırıdır" dedi. Tüzüğün 48/G maddesinde 'Tersine karar alınmadıkça kurultay ve kongre oturumları açıktır' ifadesinin yer aldığına işaret eden Öymen, Siyasi Partiler Kanunu'na göre delege listesinin kurultaydan 15 gün önce Seçim Kurulu Başkanlığı'na verilmesi gerektiğini belirterek, bunun da yapılmadığını söyledi. Basında bazı delegelerin tedbirli olarak ihraç edilmek istendiği yönünde haberler yer aldığına da işaret eden Öymen, bütün bunların kurultayın nasıl geçeceğiyle ilgili endişeleri artırdığını ifade ettti. CHP'nin kendisini yenilemesinin her şeyden önce partiye egemen olan yönetim anlayışının değişmesine bağlı olduğunu söyleyen Öymen, "Bu değişim, genel başkan ve üst yönetimden başlayarak gerçekleştirilmelidir. Bu amaçla ülkemizin geleceği için aydınlık yarınlarımız için kurultay üyesi arkadaşlarımızı 3 Temmuz kurultayında güvensizlik oyu vermeye çağırıyoruz" şeklinde konuştu. Öymen bir soru üzerine de şimdilik genel başkan adayı üzerinde tartışmadıklarını, partilerde bu görevi yapacak çok kişi bulunduğunu kaydederek, "Partide son demokrasi kırıntıları da yok edilmek istenmekte" dedi. Öymen ayrıca bildiriye imza koyanların isimlerini de tek tek okudu.