Annan Planı'nın öldüğünü söyleyen Öymen, hükümetin Kıbrıs'tan kendine pay çıkarmasına da hayret etti.
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, referandum ile reddedilen Annan Planı'nın öldüğünü, bu sürecin bittiğini belirterek, ''Hiç kimse artık reddedilen bir planın yeniden canlandırılması, hayatta olduğu gibi iddiaları ortaya atmaya kalkışmasın'' dedi. Onur Öymen, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs'ta ortaya çıkan durumun son derece hazin ve üzüntü verici ve büyük bir diplomatik başarısızlık olduğunu öne sürdü. Öymen, ''Hele hele (50 yılın en büyük dış politika başarısını sağladık) gibi sözler gerçekten bizi biraz hayrete düşürüyor. Başbakanın bazı özelliklerini biliyorduk ama şakacı olduğunu da bu vesileyle öğrendik'' diye konuştu. BM Genel Sekreteri ve Genel Sekreter Yardımcısının dün ve bugün yaptıkları açıklamalarda Annan Planı'nın hala masada olduğu izlenimi veren açıklamalar yaptıklarını belirten Öymen, ''Benzeri ifadeler Atina'da Kıbrıs Rum cumhurbaşkanı ile Yunanistan Başbakanı arasındaki görüşmelerde de kullanıldı. Bu, BM Genel Sekreteri'nin yazı ile dünyaya ilan ettiği taahhütlerin tam tersidir'' dedi. ''...YAZILI TAAHHÜDÜNÜN ARKASINDA DURMALIDIR'' BM Genel Sekreteri Annan'ın 7 Nisan tarihinde Türkiye, Yunanistan ve İngiltere başbakanlarına birer mektup gönderdiğini kaydeden Onur Öymen, şöyle konuştu: ''Mektubunda da dediği gibi bu plan şu an ölmüştür, bu süreç bitmiştir. Hiç kimse şimdi artık referandumda reddedilen bir planın yeniden canlandırılması, hayatta olduğu gibi iddiaları ortaya atmaya kalkışmasın. Hele böyle (Türklerin nasıl olsa bunu onayladılar bundan sonra Rumların ikna edilmesi halinde bu planın tekrar yürürlüğe girebileceği) gibi görüşlerin ileri sürülmesi hiç isabetli, gerçekçi olmaz. BM Genel Sekreteri'nin tutarlı ve kendi çizgisinde kararlı olmasını bekliyoruz. BM'nin güvenirliliği açısından bu son derece önemlidir. BM Genel Sekreteri yazılı taahhüdünün arkasında durmalıdır.'' Onur Öymen, Türkiye'ye düşen görevin de BM Genel Sekreteri Annan'ın yazılı taahhüdüne atıfta bulunarak bu planın hiçbir şekilde yürürlükte olmadığını, bu plan üzerinde bir daha müzakere edilemeyeceğini söylemek olduğunu söyledi. ''KKTC'NİN TANITILMASI KAMPANYASI CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, referandum öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, (Eğer Rumlar bu planı reddeder ve Türkler evet derse en kısa zamanda KKTC'nin tanınması için bir kampanyaya başlayacaklarını) söylediklerini anımsattı. Öymen, şöyle devam etti: ''Biz de onları destekledik. Salı günü grup konuşmasında genel başkanımız başbakanın bu yolda yapacağı çalışmalara CHP olarak ve bizzat CHP genel başkanı olarak destek vereceğini söylemişti. Bunun üzerinden 48 saat geçti hükümetten hiçbir cevap alamadık, hiçbir tepki almadık. Acaba KKTC'nin tanıtılması yönündeki niyetlerinden, düşüncelerinden hükümet vaz mı geçmiştir. Referandumdan sonra hükümet üyelerinin bir daha KKTC'nin tanıtılmasından söz ettiklerini duymadık. Başbakan değil miydi geçmiş hükümetleri (niçin KKTC'yi şimdiye kadar tanıtamadınız) diye eleştiren. İşte şimdi en uygun fırsat çıkmıştır. Kimsenin de söyleyecek lafı kalmamıştır. O bakımdan hükümeti tanıtma konusunda derhal bir tavır almaya, somut girişimde bulunmaya davet ediyoruz.'' AMBARGO Şimdi KKTC'ye yönelik ambargonun kaldırılmasının gündemde olduğuna dikkati çeken Öymen, bu konuda Brüksel'den gelen ilk haberlerin çok iç açıcı olmadığını söyledi. Onur Öymen, basın organlarında çıkan olumlu gelişmeler olduğu yönündeki haberlerin aksine bilgiler aldıklarını dile getirdi. CHP'li Öymen, Planı Rumlar reddettiği halde Türklerden bazı beklentiler olduğunu söyledi. AB Karma Parlamento Başkanı'nın daha bugün Türklerin Ada'dan askerlerini çekmesini talep ettiğini kaydeden Öymen, ''Kusurlu olan Rumlar ama yine taviz vermesi beklenen Türk tarafı işte biz buna itiraz ediyoruz. Türk tarafının tek taraflı taviz vermeye zorlanmasını kabul etmiyoruz. Hükümeti buna benzer girişimlere karşı da çok dikkatli olmaya davet ediyoruz'' dedi. ''HÜKÜMET KARARLI BİR TUTUM İZLEMESİ LAZIM'' Hükümetin şimdi daha kararlı bir tutum izlemesi gerektiğini dile getiren Öymen, şunları söyledi: ''(Dünya bilir onlardan teklif bekliyoruz demek diplomatik lisanda biz ilave tavizler vermeye hazırız anlamına gelir. Onun için söyleyeceğiniz söz çok açıktır. Şu safhada diyeceksiniz ki, (Kofi Annan Planı bitmiştir, bu süreç bitmiştir. Şimdi KKTC'nin tanıtılması zamanıdır. Şimdi ambargoların derhal kabul edilmesini bekliyoruz. İlerde yeni koşullarda iki bağımsız devlet arasında ortak çıkarları gözetecek bir anlaşmaya varılması imkanı olması halinde gayet tabi ki bunu değerlendiririz.) Söylenecek laf bundan ibarettir. Rumlardan şefaat bekleyen bir politika güdüldüğü intibaını veren davranışlar ancak ülkemizi, KKTC'yi küçültür. Biz böyle bir davranışı hükümetimizden ve Kıbrıslı Türklerden beklemiyoruz. Artık karşı tarafın şefaat bekleyerek anlaşmaya ulaşma politikası olmamalıdır.'' BİTİŞİK BÖLGE İLANI Bugüne kadar güvenlik konusunda hassasiyet gösterdiklerini dile getiren Öymen, tehlikelerin henüz bitmediğini söyledi. Hükümeti de bu konuda dikkatli olmaya çağıran Öymen, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin bu yıl ''bitişik bölge ilan etme''ye ilişkin bir yasa kabul ettiğini ve bu yasanın yürürlük tarihinin de 21 Mart 2003 olarak belirtildiğini dile getirdi. Öymen, Dışişleri'nin Kofi Annan Planı ile önlendiğini açıkladığı bu bitişik bölgenin kalkıp kalkmadığını sordu. Öymen, ''Eğer bu yasa iptal edilmediyse Kıbrıs Rum Kesimi bitişik bölgeyi ilan etmiş demektir. Bu durumda ne olacaktır?'' dedi.