BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,76
ALTIN 2.965,29
HABER /  GÜNCEL

Öyle olursa bu ülke için felakettir

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Yargının bağımsızlığı önemli ama yargının tarafsız bir şekilde çalışması da çok önemli. O bağımsızlık ala...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Yargının bağımsızlığı önemli ama yargının tarafsız bir şekilde çalışması da çok önemli. O bağımsızlık alanını eğer yargı taraflı bir şekilde kullanırsa hele hele farklı yapılanmaların talimatıyla yargıdan kararlar çıkmaya başlarsa bu bir ülke için felakettir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Forum İstanbul 2014’ün açılış törenine katıldı. Açılışta konuşan Babacan, son günlerde gündeme gelen yargı konusuna değinerek "Yargının bağımsızlığı önemli ama yargının tarafsız bir şekilde çalışması da çok önemli. O bağımsızlık alanını eğer yargı taraflı bir şekilde kullanırsa hele hele farklı yapılanmaların talimatıyla yargıdan kararlar çıkmaya başlarsa bu bir ülke için felakettir. Eğer tek bir savcı, tek bir hakim, 3-5 polis Türkiye’de bağımsız çalışacağım derken taraflı bir şekilde çalışırsa farklı yerlerden gelen talimatlarla çalışırsa ve onlarca işadamı bir gecede gözaltına alınabilip milyarlarca dolarlık mal varlığı bir gecede dondurulabiliyorsa bu da gerçekten güven adına ülke için büyük bir felaket" dedi.
Yargı konusundaki sorunların çözülmesinin önemine dikkat çeken Ali Babacan, "İşte bunun içindir ki, biz yıllardır hep vurguluyoruz hukuk konusundaki, yargı konusundaki sorunlarımızı çözmedikçe Türkiye’nin gerçekten 2023 hedeflerine ulaşması hayal ve ileri bir demokrasi olması da çok zor. Çünkü ileri demokrasi için işleyen bir yargı sistemi lazım ve gerçek anlamda bir hukuk devleti olmak lazım" diye konuştu.

"DEVLET İÇİNDE FARKLI BİR YAPILANMAYA ASLA İZİN VERMEYİZ"
Devlet içindeki farklı yapılanmalara asla izin veremeyeceklerini belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Devlet bir tanedir ve halkın oyu ile iş başına gelen siyasi irade o mekanizmayı çalıştırıyor. Onun haricindeki başka mekanizmaların devlet içinde farklı yerlerden talimat alıp farklı adımlar atabilmesi sadece Türkiye’de değil dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemez. Dolayısıyla bununla ilgili de gereken mutlaka yapılacaktır. Er ya da geç gerekli adımlar mutlaka atılacaktır" ifadelerini kullandı.

"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ÇOK ÖNEMLİ"
Ali Babacan, hukukun üstünlüğü ilkesinin bir ülke için çok önemli olduğunun altını çizdi. Babacan, "Bunun herkes tarafından benimsenmesi lazım. Ve hukuk derken de evrensel hukuk normlarına mutlaka bakmamız gerekiyor. Türkiye, zaten bu konuda bir devlet politikası olarak yönünü çizmiş. Biz ne demişiz; Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği demişiz, o yapıların içine girmişiz ve evrensel hukuk anlamında referanslarımızı o taraftan almışız. Referansları başka yerde aramaya gerek yok. Kanıtlanmış, ispat edilmiş ve dünyadaki en ileri normlar olarak kabul edilmiş normlardan bahsediyoruz. Ve bu referanslarla hareket ettiğimizde Türkiye’de hukuki güvenliğin, hukuk güvenliğinin sağlanması bundan sonraki dönemde en önemli konularımızdan bir tanesi. Yani kanunların sarih olması, gri alanların olmaması, kanunların geri doğru asla yürümemesi, kazanılmış hakların sonuna kadar korunması, yargı sisteminin hızlı çalışması, tutarlı olması, güvenilir olması, bağımsız ama aynı zaman da tarafsız çalışabilmesi bütün bunlar ekonomimiz için de demokrasimiz için de olmaz ise olmaz konular" dedi. Babacan şunları kaydetti:
"Biz piyasa ekonomisi diyoruz ve Avrupa Birliği, Türkiye’nin işleyen bir piyasa ekonomisi olduğunu artık her raporunda teyit ediyor. Ama bunun kurallı bir piyasa ekonomisi olmasını gerektiğini de asla unutmamamız lazım. Yani keyfiliğin olmadığı, şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin olduğu bir piyasa ekonomisi."

"TÜRKİYE OLUMSUZ GELİŞMELERE RAĞMEN HEDEFLENEN BÜYÜME ORANINI TUTTURDU"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Gezi olaylarını yaşadık. Suriye ve Irak’taki gelişmeler son derece olumsuz oldu. Ve bir 17 Aralık süreci yaşadık, yaşıyoruz. Bütün bunlara rağmen 2013 yılında Türkiye, yılbaşında hedeflediğimiz yüzde 4’lük büyüme oranını tutturdu. Bu az bir başarı değildir. Bütün bu saydıklarıma rağmen yeni bir küresel ekonomik konjonktür, zayıf Avrupa, Suriye ve Irak meseleleri, Gezi olayları ki tüm dünya kamuoyunu 2 ay boyunca Türkiye ile ilgili çok ciddi olumsuz yayın yaptı ve 17 Aralık süreci. Tüm bunlara rağmen yılbaşında koyduğumuz yüzde 4 hedefini yıl sonu itibariyle tutturmuş olmamız 2013 yılı için aslında çok çok iyi bir sonuç. Bunun daha da altında bir sonuç çıkacak diye epey bir değerlendirmeler yapıldı. Ama çok şükür yıl sonu itibariyle bunu başardık" şeklinde konuştu. Babacan şöyle devam etti:
"İşte bütün bu resmin içinde büyümenin kaynağı diyoruz, büyümeyi nerede arayacağız diyoruz. Bu noktada kadınlarımız gerçekten ekonomimizin büyümesi ve ekonomimizin genelde verimliliğinin artması için çok önemli. Türkiye’nin gerçek ekonomik potansiyeli ancak kadınlarımızın hem iş hayatında hem sosyal hayatında hem de siyasette daha aktif olmasıyla mümkün olabilecektir. Aslında biz çok sayıda program başlattık. Ve özellikle kız çocukların okula daha fazla gitmesi için de önemli adımlar attık."
(İHA)