Öyle bir ordu ki...
Bir ordu düşünün. Bir buçuk yıl önce kendi içindeki hainlerin yaptığı darbe nedeniyle çok büyük bir yara almış.
Bir ordu düşünün. Bir buçuk yıl önce kendi içindeki hainlerin
yaptığı darbe nedeniyle çok büyük bir yara almış.
40 gün sonra...
Sadece 40 gün sonra Fırat Kalkanı Operasyonu'nu başlatmış, 36
ülkenin başa çıkamadığını söylediği Daiş'i bölgeden temizlemek
için cepheye koşmuş.
O Daiş terör örgütü ki Irak Ordusu karşısında tutunamamış,
silahlarını bırakıp kaçmış. O Daiş terör örgütü ki Peşmerge adını
duyduğunda tası tarağı bırakıp sıvışmış.
Yetmemiş...
Amerika'nın aylar boyu silahlandırdığı 30 bin kişilik terör
ordusunu avlamak için Fırat Kalkanı Operasyonu'ndan hemen sonra
ikinci kez sınırötesi hareket başlatmış.
Öyle bir harekat ki 4 bin metrekarelik dar bir alan içinde 72 uçağı
aynı anda havada tutmuş.
Yok!
Dünyada bunun eşi benzeri yok!
2 yıl boyunca Türk Ordusu'na kanlı bir karşılama yapmak için
hazırlık yapan teröristlere dünyayı şaşırtan bir darbe indirmiş. 6
gün içinde sayısız tünel bulmuş ve imha etmiş. Örgüte
ait sığınak, barınak ve silah mevzisi olarak kullanılan
yerleri tarumar etmiş.
Terör örgütüne ait bütün mühimmat depolarını havaya uçurmuş.
İnlerinde saklanan teröristleri tek tek bulup avlamış. 6 gün içinde
340 teröristi itlaf etmiş, buna karşılık sadece 3 şehit
vermiş!
Böylesi kanlı bir operasyonda bir tek sivilin burnu
kanamamış. Bunun emsali yok kardeşim!
Dahası ve en önemlisi...
Dünya tarihinde henüz hiç bir ordunun başaramadığı bir şeyi daha
yapmış. Dünyada bugüne kadar bir savaş alanında açılan en
fazla cephe sayısı ikiyi, bilemedin üçü geçmez!
Ama aslan oğlu aslanlar Afrin'e eş zamanlı olarak 7 Kıyıbaşı
açmış. Yani aynı anda 7 ayrı cephe açıp, yedi ayrı koldan
saldırmış.
Dünyada 3 Kıyıbaşı açıp binlerce askerini kaybeden ordular
varken, Mehmetçik 7 Kıyıbaşı açıp, tek bir zaiyat vermeden
operasyonu tamamlamış.
Yetinmemiş, bir de Menbiç'e operasyon yapıp YPG'ye ait ABD
silahlarıyla dolu mühimmat deposunu havaya uçurmuş.
Dünya üzerinde bu şanlı ordudan başka böylesi devasa operasyon
yapacak başka bir ordu yok ve olmayacak.
Peki tüm bunların sonunda neler olmuş?
Afrin'de bulunan örgütün lider kadrosundan bazıları Irak Sincar
Bölgesi'ne kaçmış. Bunu duyan alt kadrolar birbirine girmiş,
"Bizi ölüme terkettiler" diyenler silah
bırakıp kaçmaya başlamış.
Terör örgütü 6'ıncı günün sonunda, ABD'ye ve Beşar Esad'a
"Bize yardım edin" diye yalvarmaya
başlamış. Öyle bir korku hakim olmuş ki Kandil'deki üst kadro
"Yakında buraya da gelirler" diyerek sırra kadem
basmış.
Sevgili Veyis Ateş'in söylediği gibi...
Biz, "savaşmak istemiyoruz" dedik,
"savaşmayı bilmiyoruz" demedik. Aylarca, ama
aylarca uyardık, dinletemedik. "Bak geliriz"
dedik, "Bak biz gelmeden oraları terkedin"
dedik. "Bak o bayrakları Amerika'ya, direklerini
size veririz" dedik ama laf geçiremedik.
Şimdi dünya alem nasıl geldiğimizi konuşuyor. Görünen o ki daha çok
konuşacaklar.
Bu bir başlangıç...
Afrin'den sonra sıra Menbiç'e gelecek ama onunla da
bitmeyecek. Sonra da Irak sınırına, yani Fırat'ın doğusuna
doğru ineceğiz. Bölgede tek bir terörist bırakmayana
kadar bu operasyon sürecek.
Ne demişti Sultan Abdulhamid Han...
"Türkler kendisine meydan okunduğunda ne yapar eder, o
meydana çıkar. Ve meydan okuyanı yerin dibine gömmeden o meydandan
çekilmez!"
Osmanoğulları meydana çıktı. Meydan okuyanları yerin dibine
gömünceye kadar geri çekilmeyecek.
ABD bir yandan, AB diğer yandan, hapisteki Selo beri yandan.
Hepsi öyle mal mal seyredecek.
E o zaman ne duruyoruz! Dans yahu, haydi dans!