Oyak Renault sözcüsü fabrikada çalışanların yaptığı eylem ile ilgili olarak Reuters'a açıklama yaptı.
Abone olOyak Renault sözcüsü fabrikada çalışanların yaptığı eylem ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Sözcü, "15 Mayıs saat 00:00 itibariyle önceden öngörülmeyen bir duruş yaşıyoruz" diye konuştu.
Oyak Renault sözcüsü fabrikada çalışanların yaptığı eylem ile ilgili olarak Reuters'a şu açıklamayı yaptı: Türkiye Bursa'da kurulu bulunan fabrikamız Oyak Renault otomobil fabrikalarında 15 Mayıs saat 0000 itibariyle önceden öngörülmeyen bir duruş yaşıyoruz. Üretimdeki bu duruş yürürlükte olan iş yasalarına ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun değildir. Fabrikanın içinde ve dışında toplanmış bulunan yaklaşık 2,500 çalışanın korunması, normal çalışma düzenine dönmesi için Oyak Renault yönetimi eylem planı uyguluyor.
SORUN BOSCH'TAKİ 191 İŞÇİNİN MAAŞIYMIŞ
Dün akşam saatlerinde başlayan eyleme ilişkin Hürriyet’e konuşan Türk-Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak, Renault Fabrikasındaki olayların, Bosch’ta çalışan 191 kişinin maaşından kaynaklandığını anlattı. Oysa ortalama saat ücretinin Renault'da 9 lira 83 kuruş iken; Bosch'ta 9 lira 46 kuruş olduğuna dikkat çekti. Kavlak açıklamasının devamında “DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş sendikası ile Bosch’ta yetki tartışması yaşadık. Mahkemenin sonuçlanması 38 ay sürdü. Bu süre içinde hiç zam alamadıklarından 1200 kişi işi bırakmak zorunda kaldı. 600 arkadaşımız icralık oldu. Zam alınamadığı için insanlık dramı yaşandı. Bu yaşananlar üzerine Bosch, bin 646 kişiye işi bırakmasınlar diye, bir kereye mahsus maaş ayarlaması, artışı yapmış. Bunların içinde bin 450 kişiye ikinci kez ayarlama yapılmış. Sadece 191 kişiye de 3. defa ayarlama yapılmış. 38 ayın sonunda mahkeme yetkiyi bize verince, toplu sözleşme masasına oturduk. Ama biz pazarlığı Ahmet Mehmet üzerinden yapmadık. Kimin kaç kere maaş ayarlaması yaptığına da bakmadık. Sözleşme masasına son saatlik ücretler üzerinden oturduk. Aynı işi yapanlara aynı zammı içeren bir sözleşme imzaladık. Böyle olunca üç kere artış alan o 191 kişinin maaşı, 300 lira civarında yüksek oldu” dedi.
FRANSA, TOPLU SÖZLEŞME DIŞINDA ZAM VERİLEMEZ, DEDİ
Kavlak, Renault’da eylem yapan, bazıları sendikadan istifa eden işçilerin, 191 kişinin maaşlarını esas alıp, ‘biz de onlarınkinden istiyoruz’ dediklerini söyledi. Ancak Fransa’daki Renault yönetimi ile fabrika yöneticilerinin temasa geçtiklerini ve Fransa’nın toplu sözleşme dışına çıkılmasına izin vermediği kararını açıkladı. Kavlak, “Sanki fabrika 191 kişinin farkını işçilere vermek istiyor da Türk Metal engel oluyormuş gibi bir algı yaratılıyor. Bu kesinlikle doğru değil. Biz her zaman işçimizin yanındayız. Böyle bir şeye karşı çıkmamız söz konusu bile olamaz” dedi.
MESS'TEN AÇIKLAMA
Türkiye’nin otomotiv devlerinden Oyak Renault’ta dün gece vardiyasında başlayan iş bırakma eylemi devam ederken Metal İşverenleri Sendikası bugün yazılı açıklama yaptı. ’Oyak Renault Fabrikası’nda ve MESS üyesi işyerindeki gelişmeler’ başlığıyla yapılan açıklamada, gelişmelerin hassasiyetle takip edildiği belirtilerek, "Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş.’de başlatılan işyerini terk etmeme ve topluca iş bırakma şeklindeki eylemlerle birlikte olaylar yasa dışı bir boyuta ulaşmıştır" denildi.
Oyak Renault’u da kapsayan 2014-17 dönemi MESS grup sözleşmesinin 3 yıl için imza altına alındığı hatırlatılan açıklamada, "Bu eylemler yoluyla 3 yıllık süre için bağlayıcılığı olan grup TİS şartlarına yönelik haksız taleplerde bulunulması yasadışıdır" denildi.
RENAULT İŞÇİLERİ NE İSTİYOR? İŞTE YANITI
DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ise yaptığı yazılı açıklamada, işbirlikçi ve dayatmacı toplu sözleşme düzenine karşı, düşük ücret sistemine, sermaye denetiminde sahte sendikaya karşı metal işçilerinin isyan ettiğini ileri sürdü. İşçilerin, taleplerinin ise şunlar olduğunu ileri sürdü:
1- Ücretlerde iyileştirme yapılsın.
2- İşten atılma olmasın
3- İşçilerin seçtiği temsilciler yönetim tarafından tanınsın
4- Sahte sendika ve temsilcileri iş yerlerine sokulmasın
Türk-Metal Sendikası'ndan binlerce istifanın yaşandığı belirtilen Birleşik Metal-İş Sendikası açıklamasında şunlar dikkat çekti:
"Başta Renault işçileri olmak üzere MESS üyesi iş yerlerinde giderek büyüyen isyan dalgası emin adımlarla ilerliyor.Sahte sendikadan istifalar her geçen gün artıyor. Sadece Renault’da istifalar 4500’e ulaştı. Tofaş, Mako, Çoşkunöz, Delphi, Ototrim ve daha pek çok işyerinde işçiler dalga dalga sahte sendikadan istifa ediyorlar.
El ele verdiler. Önce MESS ve Türk Metal grup toplu sözleşmesini düşük ücret sistemini kalıcılaştırarak, işçilerin satın alma güçlerindeki erimeyi durdurma süresini 2 yıldan 3 yıla uzattılar. İşçilerin sömürü koşullarını ağırlaştırdılar, yaşam ve çalışma koşullarının iyileşme mücadelesine engel oldular. Bu işbirliği sonucunda ortaya çıkan toplu sözleşme dayatmasını kabul etmeyen Birleşik Metal-İş ve üyeleri greve çıkınca bu kez üçgen tamamlandı. Siyasal iktidar, hangi sınıftan yana olduğunu ortaya koydu ve sermayenin çıkarlarını korumak için grevlerimizi yasakladı.
İşçi karşı ittifaka kimi hukuk kurumları da dahil oldular. Danıştay’a yaptığımız yürütmeyi durdurma başvurusu oy çokluğu ile reddedildi.
Dayatmayı kabul etmedik, işçilere düşmanca davrananlarla aynı masaya oturmadık, grev yasaklayan ve sermayenin ofisi gibi çalışan bir siyasal iktidarın atadığı özel arabulucuyla görüşmedik.
Dosya Yüksek Hakem Kurulu’na gitti. Orada da işçi düşmanı ittifak faaliyetini sürdürdü. Kurul’un toplantısı bitmeden, sahte sendika kurul kararını öğrenmiş ve bildiri dağıtmaya başlamıştı. YHK’dan da aynı sözleşme çıktı diyerek metal işçilerinin isyanını sönümlendireceklerini sandılar. Ama keser döndü, sap döndü. Gün geldi hesap döndü. Grup sözleşmesinden memnun olduğunu iddia ettikleri ana metal fabrikalarında işçiler isyan ettiler. O çok güvendikleri, sağlam olduğunu düşündükleri kalenin içi karıştı.
Kalenin içinin karışmasına birkaç somut olay neden oldu.
Birincisi, grup sözleşmesini iyi sözleşme,diye duyurdular Bosch’ta farklı sözleşme imzaladılar. Diğerleri aynısını talep edince yasal olarak mümkün değil, yalanına sarıldılar.
İşçiler istifaya yönelince, işçi kanı döktüler. Renault’da işten atmayı denediler, işçi direnerek atılanları geri aldırdı ve kart basma nöbeti yeni eylem biçimi olarak diğer fabrikalarda da hayata geçirildi.
Bardağı taşıran damla işçilerin taleplerinin karşılanamayacağı yolunda yapılan işveren ve MESS açıklamaları oldu.