Bayburt’tan otostop yaparak Erzurum’a gelen 13 yaşındaki G.G.’ye, tecavüz ettiği iddiasıyla Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’cinsel istismar’ suçundan yargılanan 47 yaşındaki A.T. beraat etti.
Abone olDNA örneklerinin uyuşmadığına dikkat çekilen mahkeme kararında, erkek olan mağdurun sürekli dışarılarda belirsiz kişilerle buluşup, farklı yerlerde bulunmasını, beraat gerekçelerinden biri olarak gösterildi. Kargo nakliyesi yapan 49 yaşındaki V.Ç., Bayburt’tan 19 Nisan 2013 tarihinde Erzurum’a gelirken, otostop yapan bir erkek çocuğu kamyonetine aldı ve bir kamu kuruluşunda güvenlik görevlisi olan arkadaşı A.T.’yi cep telefonundan arayarak, "Evi ayarla, çocukları gönder, sana misafir getiriyorum" dedi.
Kuruma ait lojmana götürülen çocuğa eşinden ayrı yaşayan A.T., iddiaya göre tecavüz etti. Gece yarısı eve gelen kargocu V.Ç., çocuğu alarak kamyonetiyle Bayburt’a götürüp bıraktı.
KEFALETLE TAHLİYE OLDU
Polise kayıp başvurusunda bulunan ailenin şikayeti, üzerine A.T. 22 Nisan günü tutuklandı. ’Evi terk eden çocuğu, ailesi veya ilgili makamları haberdar etmeden yanında tutmak, çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan dava açılan A.T. hakkında 6 yıla kadar, kargocu V.Ç. hakkında ise 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istendi. A.T. 5 ay cezaevinde kaldıktan sonra 10 bin lira kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Erzurum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasında A.T., ’çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan beraat ederken, arkadaşı V.Ç. ile birlikte ’evi terk eden çocuğun, ailesi veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutmak’ suçundan 2’şer yıl 15 gün hapis cezasına çarptırıldılar. Mahkeme, hükmün açıklanmasını 5 yıl süre ile erteledi. Mahkemenin gerekçeli kararında şu ifadelere yer verildi:
GEREKÇELİ KARAR
"Sanığın atılı suçu başlangıçtan beri istikrarlı beyanlarında kabul etmemesi, mağdurun ilk ifadesinde cinsel istismar eyleminden bahsetmeyip, sonraki ifadesinde istismar olayını anlatması, bu beyanı evden kaçmış olması karşısında ailesinin verdiği tepkiyi kendisinden uzaklaştırma amacıyla vermiş olabileceği, mağdurun anal muayenesi sonucu alınan raporda; fiili livataya ilişkin olabileceği değerlendirilen bulgular mevcut ise de, bulguların ilişki dışı başka unsurlardan da kaynaklanabileceğinin değerlendirilmiş olması, mağdur ve sanıklardan alınan DNA örneklerinin uyuşmayışı karşısında, mağdurun sürekli dışarılarda belirsiz kişilerle buluşup, farklı yerlerde bulunmasının, mağdurun muhtemel failleri gizleme amacında olabileceği şüphesini uyandırması, belirtilen bu şüphe sebepleri ve sanık A.T.’nin üzerine atılı cinsel istismar suçunu işlediğine dair mağdurun suç isnadı niteliğini geçmeyen beyanları dışında, cezalandırılmasına yeter derecede kesin somut ve inandırıcı delil bulunmadığı dikkate alınarak ’şüpheden sanık yararlanır ilkesi’ uyarınca sanık A.T.’nin üzerine atılı cinsel istismar suçundan beraatına karar vermek gerekmiştir.