Otomotiv Sanayii Derneği, motorlu taşıt araçları talebini canlandırabilecek ölçüde olumlu bir gelişme olacağının tahmin edilmediğini açıkladı
Abone olOtomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2009 yılında makro ekonomik koşullardan doğrudan etkilenen ve önemli bir oranı tüketici kredisi ile finanse edilen motorlu taşıt araçları talebini canlandırabilecek ölçüde olumlu bir gelişme olacağının tahmin edilmediğini açıkladı.
En iyimser tahminin ise 2009 yılı son çeyreğinde pazarın az da olsa canlanmaya başlayacağı yönünde olduğunu bildirdi.
OSD, “Otomotiv Sanayi 2008 Yılı Değerlendirme Raporu"nu açıkladı. Rapora ilişkin yapılan açıklamada, dünya ile birlikte Türkiye’de de etkili olan küresel krizin, 2009 yılında etkisini arttıracağı ve 2010 yılı ortalarına kadar da devam edebileceğinin beklendiği kaydedildi.
Açıklamada, “Merkez Bankası’nın son aylarda yapmış olduğu faiz indirimlerine karşılık, bankaların tüketici kredi taleplerini karşılayamadığı sürece, bu faiz indirimlerinin otomotiv talebini canlandıracak düzeyde olmayacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca Tüketici Güven Endeksi’nde olumlu bir artış beklenmemekte, dolayısıyla 2009 yılında, makro ekonomik koşullardan doğrudan etkilenen ve önemli bir oranı tüketici kredisi ile finanse edilmekte olan motorlu taşıt araçları talebini canlandırabilecek ölçüde olumlu bir gelişme olacağı tahmin edilmemektedir" denildi.
TOPLAM PAZAR YÜZDE 20 AZALACAK
Açıklamada, en iyimser tahminin ise 2009 yılı son çeyreğinde pazarın az da olsa canlanmaya başlayacağı yönünde olduğunu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“2009 yılında yatırımların ve buna bağlı olarak büyümenin daha da yavaşlayacak olması ile birlikte, özellikle yatırım aracı olarak nitelendirilen ticari araç satışlarının, 2008 yılında olduğu gibi, bu durumdan önemli oranda etkileneceği öngörülmektedir. 2008 yılında yaşanan gelişmelerin, 2009 yılı hedeflerimize de olumsuz olarak yansıyacağı ve 2009 yılında üretim ve ihracatımızın, 2008 yılına göre yüzde 25 oranında gerileyeceği beklenmektedir. 2009 yılında toplam pazarın, 2008 yılına göre, yüzde 20 oranında azalacağı tahmin edilmektedir."
Açıklamada, hem ihracatta kullanılan ara malı ithalatı hem de tüketim malı ithalatındaki düşüşün 2009 yılında da devam edeceğinin tahmin edildiği kaydedildi. Geçen yılın sonunda cari açığın 45 milyar dolar düzeyinde olacağı ve 2009 yılında da azalmaya devam edeceğinin öngörüldüğü belirtilen açıklamada, “Aynı zamanda, bu açığın finansmanını sağlayacak kaynak sıkıntısının devam edecek olması, düşen cari açık avantajını olumsuz etkileyen bir durum olarak göze çarpmaktadır" denildi.
FON GİRİŞİ EKONOMİYİ RAHATLATACAK
Açıklamada, 2009 yılında IMF ile yapılması muhtemel anlaşma sonucunda, 25 milyar dolar düzeyinde beklenen fon girişinin, Türkiye ekonomisinin biraz da olsa rahatlamasını sağlayacağı ifade edildi.
Açıklamada, “Hükümetin açıkladığı 2009 yılı bütçesine göre, bütçe açığının 13.4 milyar TL ve özellikle vergi gelirleri artışına bağlı olarak bütçe gelirlerinde yüzde 7 oranında artış olacağı görülmektedir. Ancak 2009 yılında da talepteki daralmanın devam edeceği göz önüne alındığında, vergi gelirlerinde artış olmayacağı beklentisi ile bütçe gelirlerinde bir artış olacağı tahmin edilmemektedir" değerlendirmesi yapıldı. Açıklamada, Türkiye’nin 2009 yılında en iyimser tahminle yüzde 1 büyüyeceği dile getirildi.
Açıklamada, petrol, emtia ve gıda fiyatlarındaki düşüş ve ekonomideki yavaşlamayla birlikte 2009 yılında enflasyonun düşeceği ve yüzde 6.0-8.0 aralığında gerçekleşeceğinin beklendiği kaydedildi. Açıklamada, “Birçok AB Ülkesinde, 2009 yılı itibariyle uygulanmaya başlayan otomotive yönelik talebi canlandırmayı amaç önlemlerden kaynaklanan olumlu etkilerin, yılın ilk çeyreğinden sonra gerek otomobil gerek ticari araç pazarında hissedilmeye başlanacağı tahmin edilmektedir. İhracatımızın bundan sonraki aylarda izleyeceği seyir, AB ülkeleri talepleri ile doğrudan ilgili olacaktır" denildi