Çin, ucuza mal ettiği ürünlerle dünya pazarlarında söz sahibi oldu. Özellikle tekstilde büyük hamleler yapan Çin, şimdi de "Otomotiv" sektörüne el attı.
Abone olUcuz işgücü ve düşük maliyetler sebebiyle başta tekstil ve elektrik-elektronik olmak üzere birçok sektörde üreticilerin canını yakan Çin, şimdi de otomotivle ‘geliyorum’ diyor.
Ülkenin otomotiv sektörü 2004 yılında yüzde 14 büyürken, yıllık üretim 5 milyon 70 bin adedi buldu. Çin böylece sektörde Amerika, Japonya ve Almanya’nın ardından dördüncü sıraya yerleşti. Çin’in 2005’te de aynı oranda büyüyerek 6 milyon üretim adediyle Almanya’yı geride bırakması bekleniyor. Sektör temsilcileri, şu an için iç pazarda bir tehlike olmadığını; ancak Uzakdoğu devinin Türkiye için önem arz eden Asya ve Afrika pazarına el atmasının kendilerini tedirgin ettiğini belirtiyor. Üreticiler, tekstilde yaşanan sarsıntının otomotive de sıçramaması için şimdiden önlem alınmasını istiyor.
Çin’de üretilen ucuz ve marka motosikletler Türkiye pazarına girmeye başladı bile. Buradan gelen aynı model bineklerle içeride üretilen veya Avrupa’dan ithal edilenler arasında 4 ile 5 bin yeni liralık fark bulunuyor. Bazı firma sahiplerine göre bu durum, otomotivde yaşanacakların habercisi. Ekonomi uzmanları, Çin’in sektörde aynı hızla büyümesi ve iç pazardaki sıkıntıların çözülememesi halinde Türkiye’nin beş yıla kalmadan teslim olacağı uyarısını yapıyor. Uzmanlar bu durumu, “Avrupa dayanabilir; ama biz çabucak kırılırız.” sözleriyle özetliyor.
Kısa zamanda dünya ekonomisinin önde gelen ülkeleri arasına ismini yazdıran Çin, otomotivde de adından söz ettirmeye başladı. Dünya Ticaret Örgütü’nün rakamlarına göre son üç yıldır otomotivde en hızlı büyümeyi Çin gerçekleştiriyor. Uzmanlar, tekstilde olduğu gibi otomotivde de düşük işçi ve ürün maliyetinin Çin’in otomobil ihracatında patlamaya yol açacağını belirtiyor. Bunun yanı sıra ülkenin teknoloji alanında yaptığı atılım ve dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinin de üretim sahalarını Çin’e kaydırması diğer önemli gelişmeler. Dikkat çekilen bir diğer nokta ise Çin pazarında dağınık halde bulunan otomotiv üreticileri arasında yaşanacak evlilikler. Birleşmeler sayesinde teknoloji ve pazarlama gücü artacak.
Doğuş Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Tanju Özenç, Çin’in otomotiv sektöründe yeni yeni, ama hızla geliştiğinin altını çiziyor. Bunu fark eden otomotiv devlerinin bu ülkeye yatırımı artırdığını belirten Özenç, Uzakdoğu devinin Türkiye için önemli olan Asya ve Afrika’ya el attığına dikkat çekiyor. Özenç, “Şu an Türkiye’de üretilen veya Avrupa’dan gelen motosikletler var. Bunların en ucuzu 7-8 bin yeni liraya satılıyor. Ancak Çin’den gelen aynı üretim mallar 2 bin yeni liraya alıcı buluyor. Bu, bazı şeylerin göstergesi olsa gerek.” ifadelerini kullanıyor. Şu an için tehlike sinyallerinin çalmadığını belirten Özenç, uzun vadede ise ciddi tehdit olacağı görüşünde.
Otomotiv Sanayii Derneği Genel Koordinatörü Ercan Tezer ise Çin’den ithal edilen binek araçların her an piyasaya girebileceğini ifade ediyor. Tezer, “Fiyatlar çok uygun olacak. Herhangi bir distribütör, aracı getirip satmaya başlayabilir. Çünkü serbest dolaşım var.” diyor. Avrupa pazarına giren Çin firmalarının görülmeye başladığına dikkat çeken Tezer, alınabilecek önlemlerin ise genel çerçevede her sektörü ilgilendirdiğini ifade ediyor.
Honda Türkiye pazarlama şefi Güray Yücel, şu an için daha olumlu yaklaşıyor. Yücel, ekonomisi büyüyen Çin’den çeşitli sebeplerden dolayı hemen her şirket ve sektörün etkilenebileceğini söylüyor. Güray Yücel’e göre Çin, ucuz ve kaliteli işçilikle birlikte dağıtım, pazarlama ve sağlam bir bayi ağı oluşturabilirse Türkiye’deki otomotiv sektörünü kesin tedirgin edecek. Çin’de otomotiv üretiminin ve yatırımlarının artmasının sebebi şu an için iç pazarın ihtiyacını karşılamak. Yücel, bunun ülke içiyle sınırlı kalmayacağını, dışa açılımla birlikte tehdidin de başlayacağı uyarısında bulunuyor. Yücel, muhtemel diğer bir tehlikenin de Çin’in Türkiye’nin otomotiv ihracatında önemli payı olan Asya ve Avrupa pazarına girmesi olduğunu söylüyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Otomotiv Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Bayraktar, sektördeki üretimin Çin’den daha kaliteli olduğuna dikkat çekiyor. Bayraktar, “Bizi, kazançlı kılan tek unsur kalitemiz. Yarın öbür gün Çin kaliteyi artıracak. Çünkü teknolojiye yatırımı artırdılar. Peki biz o zaman ne yapacağız?” diye soruyor. “Serbestleşmenin de bir ölçüsü olmalı. Göz göre göre kendimizi çukura atmayalım.” diyen Bayraktar, Türkiye’nin otomotiv markalarının cazip şartlarda Çin’e kayabileceğine dikkat çekiyor. Ahmet Bayraktar’a göre en kısa zamanda yapılması gerekenler ise sürekli güçlenen YTL ve maliyet girdileri ile vergilere çekidüzen vermek.
Otomotiv Distribütörleri Derneği Başkanı Yüksel Mermer ise Çin’in otomotivde korkutucu derecede büyüdüğünün altını çiziyor. Mermer, “Onlara, yeter kardeşim büyümeyin, üretmeyin, diyemeyiz. Yapılması gereken, bizim bu dev güç karşısında duruşumuzu sağlamlaştırmak.” diyor. Uzak veya yakın bir tehdidin sinyallerinin Çin’deki üretim artışından anlaşılması gerektiğine işaret eden Mermer, devletin sektöre yönelik koruyucu tedbirler almasını istiyor.
Devlerin üretimi düşüşte, gelişmekte olan ülkeler patlama yaptı
Almanya ve İngiltere hariç, otomobil markası olan tüm ülkelerde otomobil üretimi düşmeye devam etti. Amerika’da yüzde 10, Japonya’da yüzde 2, İtalya’da yüzde 9 ve Fransa’da yüzde 2,2 düştü. Almanya’da otomobil üretimi yaklaşık aynı kalırken, İngiltere’de yüzde 2 arttı. Dünya otomobil üretiminin yüzde 68’i hâlâ Amerika, Avrupa ve Japonya’da gerçekleşiyor. Ama, gelişmekte olan ülkelerde 2004 yılında otomobil üretimi çok ciddi bir patlama yaptı. Otomobil üretimi Türkiye’de yüzde 44, Hindistan’da yüzde 30, Çin’de yüzde 83 arttı.
Kaynak: