Otobüste sıkıştırıp taciz edince...

Samsun'da otobüste 45 yaşındaki kadını sıkıştırarak cinsel istismarda bulunan adamın cezası kesildi

Samsun'da 57 yaşındaki Recep G., şehir merkezinden Kalkanca Mahallesi'ne giden halk otobüsünde yolculardan 45 yaşındaki E.M'yi sıkıştırarak cinsel istismarda bulunmaktan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.

Olay geçen yıl Mart ayında, şehir merkezinden Kalkanca Mahallesi'ne giden halk otobüsünde meydana geldi. İddialara göre işçi emeklisi Recep G. ayakta yolculuk ederken, önünde duran E.M.'ye vücudunu değdirerek cinsel tacizde bulundu. Rahatsız olan kadının uyarısına rağmen, Recep G. tacizlerine devam etti.

Bunun üzerine E.M., durumu otobosün şoförüne söyledikten sonra araçtan inip, polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Halk otobüsünü durduran polis, Recep G.'yi yakaladı. Nöbetçi Mahkemeye çıkarılan sanık, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Hakkında 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Dün yapılan son duruşmaya katılmayan E.M., daha önce verdiği ifadesinde sanıktan şikayetçi olduğunu dile getirdiği belirtildi. Son duruşmada savunma yapan Recep G., suçlamaları kabul etmeyerek, "Otobüste giderken yaşlı bir bayana yer vermek için ayağa kalktım. Kadında önümde duruyordu. Ancak, kendisini vücudumla sıkıştırıp taciz etmedim. Kendisine sürtünmedim. Bana 'az ileri gider misin' dedi. Ben de kenara çekildim. Otobüs kalabalık olduğu için sanırım bayan olayı yanlış anlamış olabilir" dedi.

Ancak, mahkeme olay nedeniyle genç kadının ruh sağlığının bozulduğunu belirterek Recep G.'ye cinsel istismar suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Recep G. kararın ardından tutuklanarak cezaevine kondu.

AHLAKSIZ PODYUMUN ŞİFRELERİ ÇÖZÜLDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Uluslararası insan kaçakçılığı yaptıkları ve fuhuşa yer temin ettikleri iddia edilen Ramazzo lakaplı modacı Ramaz Shamanaurı'nın liderliğini yaptığı şebeke 8 aylık takipten sonra deşifre edilmişti.

Akşam'ın haberine göre podyum ve sonrası fuhuş görüşmelerini kameraya alan polis, yaptığı uzun süreli takip sonrasında şebekenin fuhuş şifrelerini de çözdü. Erkek müşterilerinin 'havyar' kadınları ise güzellik derecelerine göre pırlanta, zümrüt, inci, yakut olarak kodlayan fuhuş şebekesini 3 er kişilik özel ekiplerle takip etti.

Geçtiğimiz Mart ayında düzenlediği operasyon kapsamında toplam 11 kişiyi gözaltına alan polis, şebekenin fuhuş için 'kahve içmek' terimini kullandığını, elde ettikleri paralardan ise 'cd' ve 'emanet' diye bahsettiklerini de deşifre etti.

İddiaya göre Ukrayna'da modellik yapan bazı kızların bağlı oldukları ajansların web sayfasındaki fotoğrafları işadamlarına gösterilip seçilmeleri sağlanıyordu.

Tercihini yapan müşteri, beğendiği kızın uçak bileti ve diğer masraflarını karşılayarak şebeke ile anlaşıyordu. Daha sonra Türkiye'ye getirilen kızlar, düzmece bir podyumda yürütülüyor, lükse alıştırılıyor ve sonunda ihtiyaçları karşılığında erkeklere satılıyordu.

KARISINI TAM 15 KEZ BIÇAKLAMIŞ AMA...

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]İzmir'in Konak İlçesi'nde rüyasında kendisini başka bir erkekle aldatırken gördüğü için eşi F.G.'yi 15 yerinden bıçakla yaralayıp kaçan ve polis tarafından aranan M.G. bugün adliyeye gelip, savcıya teslim oldu. Savcı Orhun Sezen tarafından ifadesi alınan M.G., eşinin de şikayetçi olmaması üzerine serbest bırakıldı. Karı koca birlikte evlerine döndü.

Olay, geçen 26 Mart'ta Güney Mahallesi'nde saat 22.30'da meydana geldi. Yaklaşık iki yıl önce 18 yaşındaki F.G., ile dünya evine giren trafik takip işiyle uğraşan ağabeyinin yanında çalışan 19 yaşındaki M.G., gece evine döndü. M.G., eşine bir gün önce gördüğü rüyayı anlattı. M.G.'nin rüyasında ev kadını olan eşi F.G.'nin, iddiaya göre, kendisini aynı mahallede oturan bir kişiyle aldattığını söylemesi üzerine, aralarında tartışma çıktı. Büyüyen tartışma sonucu sinirlerine hakim olamayan M.G., mutfaktan aldığı bıçakla F.G.'yi vücudunun 15 yerinden bıçakla yaraladı. M.G., kanlar içinde yere düşen eşini evde bırakıp, kaçtı. F.G.'nin yardım çığlıklarını duyup evde yaralı halde bulan komşuları durumu, polis ve sağlık ekiplerine bildirildi. Hastaneye kaldırılan genç kadın tedavi altına alınırken, koca kayıplara karıştı.

F.G., polisteki ilk ifadesinde, eşinin gördüğü rüya üzerine girdiği kıskançlık krizi sonucu kendisini bıçakla yaraladığını belirtti. F.G., "Olaydan dört gün önce eşim M.G., bana 'seni rüyamda gördüm. Beni başka biriyle aldatıyorsun' diye rüyasını anlattı. Ben de kendisine tepki gösterdim. Bu olayı anneme de anlattım. Annem de olayı tatlıya bağlamak için eşimi eve çağırıp, ikimize nasihatta bulundu. Ancak eşimin gördüğü rüyayı bana anlatması zoruma gitti. O günden beri eşimle arama belli bir mesafe koydum. Eşim de bu tavrımdan çok rahatsız oldu. Olay günü eve geldi. Bana 'Gel bu olayı bir daha konuşalım' dedi. Ben de kendisine 'Böyle bir olayı yakıştırmayı nasıl yaparsın. Seninle konuşacak bir şeyim yok' diye tepki verdim. Kendisine 'Şerefsiz, adi herif' gibi sözler söyledim. Mutfaktan bıçağı aldım. Eşim bunu görünce kendime zarar vereceğimi düşünüp, elimden bıçağı aldı. Bıçakla vücuduma vurmaya başladı. Ağabeyini telefonla arayıp, olayı bildirdi. Eşimden davacı ve şikayetçi değilim" dedi.

Polis, tarafından her yerde arananan çılgın koca M.G., 22 gün sonra bıçakladığı eşi F.G., yakınları ve avukatı Kurtuluş Kanat ile Bayraklı Adliye Sarayı'na gelip, olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Orhun Sezer'e teslim oldu. M.G., Savcı Orhun Sezer'e olayla ilgili ifade verdi.

KASITLI YARALAMADIM
M.G., olayın olduğu gün işten yorgun geldiğini ve hemen uyuduğunu belirtip, "Ancak rüyamda eşim F.G'yi mahallemizde oturan biriyle aldattığını gördüm. Aynı rüyayı ben bundan önce 3-4 kez görmüştüm. Uykudan uyanınca eşime bunu anlattım. Eşim F.G. de bana gülerek 'ne malum yapmadığım' diye cevap verdi. Bunun üzerine ben eşime kızdım ve omuzundan tutup tartakladım. Eşim ise bana 'şerefsiz, p.z.k' diye hakaret etti. Mutfağa gidip elinde plastik saplı bıçakla geldi. Benim üzerime doğru yürüdü. Ben bunun üzerine eşimin bana zarar vereceğini düşünerek, elinden bıçağı alıp boğuşmaya başladık. Boğuşma sırasında eşim bir kaç yerinden bıçaklanmıştı. Ben kendisine bıçakla vurmadım. Boğuşma sırasında bıçağın eşime neresine geldiğini farkında değildim. Kan aktığını görünce paniğe kapılıp, ağabeyime haber verdim. Ağabeyim ambulansa haber verdi. Ben eşimi kasıtlı yaralamadım. Yaralanması aramızdaki boğuşma sırasında meydana geldiö dedi.

Süpheli M.G.'nin avukatı Kurtuluş Kanat ise "Mağdurun vücudundaki yaraların hiçbiri derin değildir. Bundan da süphelinin bıçağı vurmadığı anlaşılmaktadır. Olay mağdurenin tahriki neticesinde meydana gelmiştir. Müvekkilim sabit ikematgah sahibidir. Tutuklama aileye zarar verecektir. Müvekkilim benim isteğim doğrultusunda kendiliğinden gelip savcılığa teslim olmuştur. Müvekkilimin tutksuz yargılanmasını talep ediyorumö dedi.

Savcı Orhun Sezer, mağdurenin yaralarının derin olmadığını ve süphelinin kendiliğinden gelip teslim olduğunu, sabit ikametgah sahibi olduğunu belirtip tutuksuz yargılanması için serbest bıraktı. M.G., adliyeden eşi F.G.'ye sarılıp mutlu şekilde ayrıldı.

DEDESİNİ KAYBETTİ DOKTORU ÖLDÜRDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Dedesini ameliyatta kaybeden 17 yaşındaki M.G., Dr. Arslan'ı odasında göğsünden bıçakladı. Doktor ameliyatta can verirken M.G. saldırıyı 'intikam' için gerçekleştirdiğini söyledi

Gaziantep'te, hastanede bıçaklı saldırıya uğrayan doktor hayatını kaybetti. Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde görevli kalp damar cerrahisi uzmanı Dr. Ersin Arslan (26), odasında M.G'nin saldırısına uğradı. Bağırma sesleri üzerine odaya giren meslektaşları ve sağlık görevlilerinin göğsünden ve karnından bıçaklanmış halde bulduğu Arslan, meslektaşları tarafından ameliyathaneye kaldırıldı. Aşırı kan kaybeden ve yaklaşık 80 ünite kan verilen Dr.?Arslan 8 saat süren ameliyat sonrasında kurtarılamadı.

TUVALETE SAKLANDI

Servisin tuvaletine gizlenen M.G. (17), güvenlik görevlileri ve hastane personeli tarafından saldırıda kullandığı tahmin edilen bıçakla yakalanarak, polise teslim edildi. M.G'nin, dedesinin bir süre önce Dr. Arslan'ın da katıldığı bir ameliyatta hayatını kaybettiği, saldırıyı "intikam" için gerçekleştirdiğini söylediği iddia edildi.

Bakandan tepki
Konuyla ilgili soruşturma başlatılırken Sağlık Bakanı Recep Akdağ da olaya sert tepki gösterdi. Akdağ, "Bakanlığımız hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza yapılan saldırılara hiçbir zaman sessiz kalmayacak ve tedbirleri en etkin şekilde almaya devam edecek" dedi.

ÖNCE BIÇAKLADILAR SONRA YAKTILAR

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Adana'da metro viyadüğünün altında uçucu madde kullandığı öne sürülen 29 yaşındaki Süleyman Kul, kimliği belirsiz bir kişi tarafından sırtından bıçaklanıp, cebinde poşet içindeki tiner üzerine dökülerek diri diri yakıldı.

Merkez Yüreğir İlçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana gelen olayda, metro viyadüğünün altında poşet içinde tiner kokladığı iddia edilen Süleyman Kul, yanına yaklaşan kimliği belirsiz bir kişinin bıçaklı saldırısına uğradı. Saldırgan, Süleyman Kul'u sırtından bıçaklayıp, yere düşürdü. Kanlar içinde kalan Süleyman Kul'un cebine koyduğu içinde tiner olan poşeti çıkaran saldırgan, üzerine döküp, çakmağı kaçarak ateşe verdi. Alevler içinde kalan Süleyman Kul'un yardımına çevredeki vatandaşlar koşup, su dökerek söndürdü. 155'e yapılan ihbarla olay yerine giden polis ekipleri, Süleyman Kul'u yüzü ve vücudunun üst kısmı yanmış halde buldu. Polisler, acılar içinde kıvranan Süleyman Kul için ambulans çağırdı. Yaralı genç, başına gelenlerle ilgili polislerin sorularını cevapsız bıraktı.

Süleyman Kul'un üzerine su döküp, yanan elbisesini çıkartarak ölümden kurtaran görgü tanıkları ise polise verdiği ifadelerinde Bu genç buralarda sürekli tiner koklayıp dolaşır. Yanına gelen bir kişi, 'Sen kız kardeşime nasıl laf atarsın Nasıl rahatsız edersin Ben seni yakmaz mıyım diyerek bağırıp, sırtından bıçakladı. Sonra da yaralının cebinden çıkardığı poşet içindeki tineri üzerine döküp ateşe verdi. Biz müdahale etmek isteyince de kaçıp gitti dedi.

Olay yerine gelen ambulanstaki sağlık ekibi, Süleyman Kul'un vücudunu serumla yıkadı. İlk yardımın ardından yaralı genç Adana Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hayati tehlikesi olduğu belirtilen Süleyman Kul, tedavi altına alınırken, polis saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.