BIST 9.912
DOLAR 35,20
EURO 36,65
ALTIN 2.965,99
HABER /  GÜNCEL

Otel sahibi kayıp 18 dakikayı açıkladı

Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz’a yönelik saldırıya ilişkin kayıtların kayıp 18 dakikanın sırrı çözülüyor.

Abone ol

Eskişehir’de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’a saldırı anı güvenlik kameralarınca kaydedilen Beşik Otel’in sahibi Erdoğan Gözseçen (52), bulunamayan bölümün şalterin indirmesinden kaynaklandığını öne sürdü. 

15-25 DAKİKA SONRA ŞALTERİ KALDIRDIM

Gözseçen, şöyle konuştu: “Olay gecesi polisin müdahalesiyle göstericiler otele doğru koşmaya başlayınca ben de otelimdeki kişilerin can güvenliklerini sağlamak için binanın elektrik tesisatının bağlı olduğu ana şalteri indirdim. Otelin kapısını arkadan kilitledim. Yaklaşık 15-25 dakika sonra şalteri kaldırdım. Bu nedenle kamera o dakikalar arasında kayıt etmemiştir. ”

BU İŞİN ÇÖZÜLMESİNDE KARARLIYIZ

Emniyet'in açıklaması

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz'ın hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak dün yaptığı açıklamada " Basında yer aldığı şekilde CD'nin kırılması veya içeriğine müdahale söz konusu değildir. İddia edilen eksik görüntünün olay yerindeki otel sahibinin tedbir amaçlı elektrik şalterini kapatmasından kaynaklandığı ifade edilmiştir. Adli soruşturmanın yanısıra idari soruşturma da devam etmektedir. Soruşturma ile ilgili kriminal ve bilirkişi süreci teşkilatımız dışında yürütülmektedir" denilmişti.

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Gezi Parkı protestolarında Eskişehir’de kimliği belirsiz kişilerce dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın ailesine taziye ziyaretinde bulunması için Hatay Valisi’ni görevlendirdi, aileyi arayıp baş sağlığı da dileyeceğini belirtti ve “Ölümü hepimizin acısıdır” dedi. Türkiye’de mevcut tansiyonun iyice yükselmesine neden olan üzücü olay sonrasında, toplumun tüm acılarını ve hassasiyetlerini anladıklarını belirten Güler, şunları söyledi:

“Bu olayın aydınlanması için devlet olarak teyakkuz halindeyiz. Sonuna kadar gidilmesi ve bu işin çözülmesinde kararlıyız. Hepimiz diğer ölümlerde olduğu gibi inanın bu gencin ölümüne de çok üzüldük. Senin ölün, benim ölüm gibi bir yaklaşım hiç kimsede olamaz. Kamera kayıtları saklandı, silindi deniliyor. O bölgede özel sektör de dahil olmak üzere 40’a yakın kamera var. Farklı yazılımları olan kameralar var. Bunlar teker teker çözülüp üzerinde çalışılıyor. Tüm verilere bakıp, er geç bu işi çözeceğiz. Ama olayı çok boyutlu takip ediyoruz. Gencimiz ilk hastaneye geldiğinde de üzerinde ciddiyetle durulması gereken bazı süreçler yaşanmış. Mesela kalp kapak hastalığı nedeniyle ilaç kullandığını ne beyan etmiş ne de hastanede tespit edilmiş. Bu hayati bir ilaçtır. Kan inceltici özelliği ile en ufak travmada beyin kanaması riski kaçınılmazdır. Neden bu olay atlandı, bir ihmal mi var hepsine bakılıyor. Zaten savcılık da bu konuda dava açtı. Avrupa’da bu ilacı kullananlar ya yakalarına rozet takarlar ya da ceplerine, başlarına bir iş gelmesi durumunda doktorları uyaran özel bir kart bulundururlar. Bu gencimizin bu hassas durumu nasıl atlandı detaylı olarak bakıyoruz. Elbette bütün bunlar, olayın oluş şeklinin aydınlatılmasını gölgelemez. O nedenle kimin yaptığını bulmak durumundayız. O anne-babasının evladıydı. Birinin yeğeni, diğerinin arkadaşıydı. Ama hepimizin kardeşi, ölümü de hepimizin acısıdır. Kimsenin şüphesi olmasın. Bu olayı sonuna kadar götürüp çözeceğiz.”