BIST 9.771
DOLAR 33,98
EURO 37,67
ALTIN 2.728,39
HABER /  POLİTİKA

''Ötanazi'' kelimesi tartışmalı yasadan çıkarılmıştı! AK Parti'den açıklama geldi

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Sokak köpekleri düzenlemesi hakkında konuşan Çelik, bu durumun bir ''Katliam yasası'' gibi gösterilmesinin haksızlık olduğunu belirtti.

Abone ol

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Toplantısı'nın ardından, sokak hayvanları için yapılan düzenlemelere karşı çıkanlara tepki gösterdi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK toplantısı ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, sokak köpekleri düzenlemesine ilişkin önemli bilgiler vererek "Bunun bir katliam yasası gibi sunulması büyük bir haksızlıktır ve meseleyi çözümsüzlüğe doğru itmektir" dedi.

"İNSANIMIZIN CANINI YAKAN BİR MESELE VAR"

Ötenazi ifadesinin düzeltilmesi ve veterinerlikle ilgili yasaya atıf yapılmasıyla ilgili bir düzenlemenin söz konusu olduğunu ifade eden Çelik, "Burada esas mesele yani bu ortada bir problem yok da, biz bununla ilgili bir yasal düzenleme yapıyor değiliz. İnsanımızın canını yakan bir mesele var. Çocuklar saldırıya uğruyor, yaşlılar saldırıya uğruyor sokaklarda bir durum var. Yani burada bunu böyle yine her zaman söylediğim insan bu kainatta tek başına yaşamıyor. Doğada bir sürü varlıkla beraber yaşıyor. Bitkilerle beraber yaşıyoruz. Hayvanlarla beraber yaşıyoruz. Tabii ki doğada bu dünyayı bu kainatı paylaştığımız bütün canlılara da hürmet ve saygı göstermek durumundayız." ifadelerini kullandı.

"HASTALIK YAYMA TEHLİKESİ OLAN HAYVANLARLA İLGİLİ DÜZENLEME SÖZ KONUSU"

Çelik, sözlerinin devamında "Buradaki temel amaç bakın tekrar dün de bir görüntü gerçekleşti. Bir hanımefendiye sokak köpeklerinin saldırısı söz konusu oldu. Ondan evvel biliyorsunuz birçok çocukla ilgili bu saldırılar söz konusu oldu. Arzu ettiğimiz şey bu manzaraları sokaklarımızda görmemektir. Ama bunun böyle bir katliam yasası gibi sunulması büyük bir haksızlıktır ve meseleyi çözümsüzlüğe doğru itmektir. Orada o yasada bir sürü kademelendirme koyulmuş. O kademelendirme çerçevesinde sahiplendirmeden tutun da barınaklara alınmasına kadar bir sürü mekanizma var, bir sürü kademe var, büyük bir eylem planı var. En sonunda herhangi bir şekilde hastalık yayma tehlikesi olan ya da saldırganlaşmış hayvanlarla ilgili olarak bu düzenleme söz konusu." dedi.

"KATLİAM YASASI OLARAK SUNMAK SON DERECE YANLIŞ"

"Esasında bu insanımızı koruma konusunda, çocuklarımızı koruma konusunda, bu yaşlı insanlarımızı koruma konusunda yüksek bir irade, bir kararlılık olduğu gibi aynı zamanda da bu hayatı paylaştığımız hayvanları koruma konusunda da bir iradedir. Bunu böyle bir ucundan tutup başka yerlere doğru götürmenin bir şeyi yoktur." diye belirten Ömer Çelik, sokaklarda çocukların, yaşlı insanların bu saldırılara uğramasını hiçbir şekilde kabul edemeyeceklerinin altını çizdi. "İnsanların, okula gidemiyoruz, biz camiye gidemiyoruz, saldırıya uğruyoruz, tarlaya gidemiyoruz gibisinden yani bunu sadece şehir merkezlerinde gördüğümüz bölgelerdeki gibi düşünmeyin. Bunu asla kabul edemeyiz. Biz ötanazi kelimesini kaldırarak ortak bir fikirle hareket etmek istediğimizi gösteriyoruz. Bunu bir katliam gibi göstermek haksızlık" diye vurguladı.

Yaptıkları siyasetin temelinde bütün var oluşa saygı, bütün var oluşa bütün varlıklara merhametle yaklaşmanın olduğunu vurgulayan Ömer Çelik, "Herhangi bir şekilde bu değerlerden vazgeçtiğimizi de kimse iddia etmesin. Sonuçta bahsettiğiniz o kelimenin değiştirilmesi, veteriner kanununa atıf yapılması da gördüğünüz gibi bizim burada ortak akılla bir meseleyi çözmek istediğimizi net bir şekilde gösteriyor. Bir mutabakat oluşturmak istediğimizi net bir şekilde gösteriyor. Burada aslında hem insanımızı koruyan çocukları, kadınları, yaşlıları koruyan bir işe imza attığımız gibi aynı zamanda da bu hayvanları güvensiz ortamlardan koruyan bir düzenlemeye imza atıyoruz." sözlerini kullandı.

Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle;

"Bütün Avrupa'daki seçimleri değerlendiren bir sunum yapıldı. Avrupa özelinde baktığımızda aşırı sağın yükselişinin bir bakıma balansının bozulmasını yakından takip ettiğimizi söylemek isterim.

Demokrasinin dünyanın her tarafında güçlü olmasını savunduğumuz gibi Avrupa'da da güçlü olmasını ifade ediyoruz. Bu bakımdan çeşitli partilerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Türkiye ile ilgili çifte standartta, Gazze'de aşırı sağcıların Müslümanlara yönelik pasifizmde görüyoruz. Aşırı sağın yükselişi gibi bir durum ortaya çıkıyor.

İSRAİL'İN FİLİSTİN'E YÖNELİK SALDIRILARI

Birinci meselemiz Gazze'dir. İsrail'in güvenli bölgelere bile saldırısı söz konusu. İsrail vahşetini sürdürmeye devam ediyor. Gelinen noktada İsrail'in güvenliğini sağlamaya yönelik değil, tam tersi tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden saldırgan bir tutumu olduğu ortaya çıkmıştır. Pek çok devlet Filistin devletini de tanımıştır. Burada hep beraber göreceğiz ki ABD'de birçok kişi ayağa kalkacak, Netanyahu'yu ayakta alkışlayacak. Orada yapılan bu hareketin insanlık değerlerini ayaklar altına almak olduğunu tüm dünya görecek.

YUNAN BAKANDAN TÜRKİYE'YE SKANDAL SÖZLER

Kıbrıs Türk davasının önemli aşamalarından olan Barış Harekatı'nın 50. yılını kutladık. Yunan tarafından yapılan açıklamalardan da görüyoruz ki Kıbrıs konusuna sahip çıkmamız önemli. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi federal çözümün olmadığını tüm dünya görmektedir. Yunan Bakanın açıklamasının da federal yönde bir açıklama olmadığı, tüm Kıbrıs'ı yutmak olduğu görülmektedir. Ancak bu mümkün olmayacaktır.

Ekonomik programın işleyişi olarak siyaset kurumu olarak yakından takip ediyoruz. Gelecek aylarda enflasyonist baskıların azalacağı yönündeki tespitler programın doğru işlediğinin göstergesidir. Programın hayata geçmesiyle birlikte vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeme, emeklimizin asgari ücretlimizin yanında bulunma yaklaşımımız OVP'nin ilerlemesine bağlı olarak gündemimizdeki en başlı yerini korumaya devam edecektir.