BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,58
ALTIN 2.959,13
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

ÖSYM'den başörtüsü sinyali!

ÖSYM Başkanı sınavlara başörtüsü ile girilmesinin engel teşkil edip etmediğine değindi ve...

Abone ol

ÖSYM Başkanı, sınavlara başörtüsüyle girilmesinin, sınav güvenliği açısından bir engel teşkil ettiğine inanmadığını belirtti.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, sınavlara başörtüsüyle girilmesinin, sınav güvenliği açısından bir engel teşkil ettiğine inanmadığını belirterek, ''Eğer bu tür endişeler oluşursa özellikle parmak izi takibi ya da göz bebeği takibi gibi tedbirlerle sınav güvenliğini sağlayacağımızı garanti edebiliriz. Bunun üzerinde de çalışıyoruz'' dedi.

Demir, ÖSYM'yi kamuoyuna tanıtmak ve 27 Martta yapılacak Yükseköğretim Geçiş Sınavı'na ilişkin uygulamalar konusunda bilgi vermek amacıyla ÖSYM'de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demir, Danıştay'ın, ALES Kılavuzunun yürütmesini durdurmasına ilişkin kararının hatırlatılması ve sınava başörtüsüyle girilmesinin sınav güvenliğini nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine, ÖSYM'nin sınav yapan bir kurum olduğunu ifade etti.

Demir, şunları kaydetti: ''Bizim bütün odağımız sınav, sınavın sağlıklı yapılması, sınav sonuçlarının sağlıklı şekilde adaylara iletilmesi. Sınavlara yönelik olarak kılavuzlar YÖK tarafından oluşturuluyor. Dolayısıyla söz konusu olayda birinci muhatap YÖK olmuştur. Bizler de itirazların hazırlanma sürecinde destek verdik, ancak ana muhatap YÖK'tür.

Başörtüsü konusunda ise öncelikle şunu belirtmem gerekir, tabii ki hukuka saygılıyız, tabii ki hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ve o bakımdan bunu fazla bir tartışma konusu yapmak istemiyoruz. Bizim ana amacımız veya ana var oluş sebebimiz, sınavı gerçekleştirmektir.

Sınavda adayın en rahat olabildiği şekilde sınava girmesini sağlamaktır görevimiz. O bakımdan sınav güvenliğini zedelemeden bunun en rahat şekilde gerçekleştirilmesini istiyoruz. Sınav güvenliği açısından bir engel teşkil ettiğine inanmıyoruz. Eğer bu tür endişeler oluşursa özellikle parmak izi takibi ya da göz bebeği takibi gibi tedbirlerle sınav güvenliğini sağlayacağımızı garanti edebiliriz. Bunun üzerinde de çalışıyoruz.

O bakımdan tanınma için adayın nasıl giyindiğini çok da önemsemiyoruz. Ama adayın tanınmasını birinci planda tuttuğumuzu özellikle belirtmek isterim.'' Prof. Dr. Ali Demir, ''Polis ve öğrencilerin karşı karşıya gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Öğrenci olaylarının bizi çok da ilgilendiren bir konu olmadığını düşünüyorum. Biz özellikle sınav öncesi sınav binalarına adayların istenmeyen aygıtlarla girmesini engellemek amacıyla güvenlik güçlerimizle çok yakın çalışıyoruz. Ama biz güvenlik güçlerimizi sadece kapıdaki kontrollerle sınırlıyoruz. Bina içerisinde herhangi bir şekilde emniyet güçlerimizin bulunmasını istemiyoruz. Bugüne kadar sınavlar bir güne has ve çok da öğrenci olaylarını bünyesinde barındıran bir olay olarak karşımıza çıkmadı. O bakımdan bunun, bizi çok da yakından ilgilendiren bir olay olmadığını düşünüyoruz.''

KPSS'DEKİ KOPYA İDDİALARI

Demir, KPSS'de soruların çalındığı ve kopya çekildiği iddialarıyla ilgili soruşturma konusundaki soru üzerine ''Göreve geldiğimde 'biz geleceğe bakacağız, yapacağımız sınavların daha nitelikli olmasına çalışacağız' demiştim ve öyle de yaptık'' dedi. KPSS'ye ilişkin olayların savcılığa yansıdığını söyleyen Demir, savcı ile zaman zaman görüştüğünü, zaman zaman bilgi istediğini, kendilerinin de bu bilgileri geciktirmeden en sağlıklı şekilde vermeye çalıştıklarını belirtti. Demir, şöyle dedi:

''Edinilen bir sonuç var mıdır, bana resmi olarak iletilen ya da gayri resmi olarak iletilen bir sonuç yoktur. Ben savcı beyin bu konuya zaman içerisinde çok net bir açıklık getireceğine inanıyorum. Bu sonuç belli oluncaya kadar da kaynakları kimlerdir, suçlular kimlerdir konusunda açıklama yapma taraftarı değilim.'' Sınavların gerek hazırlık aşamasında gerekse uygulama aşamasında bilinen tüm tedbirleri alarak sağlıklı biçimde yürütmeye çalıştıklarını ifade eden Demir, şunları söyledi: ''Bunu da başardığımıza inanıyorum. Sınavı hazırlayan komisyonlarda bir değişiklik söz konusu olamaz, çünkü suçlu ortaya çıkıncaya kadar tüm ÖSYM personelinin güvenli insanlar olduklarına inanıyoruz ve ÖSYM içerisinde böyle bir sevimsiz olayın gerçekleştiğine de inanmıyorum. Elimizden geldiğince kontrollü biçimde, kayıt altına alarak bütün faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Dolayısıyla aldığımız tedbirlerle sınavın sağlıklı şekilde gerçekleşeceğine inanıyoruz.''

Sınav güvenliği gerekçesiyle adaylara dağıtılan kalem ve kağıtların kalitesiz olduğu yönünde adaylardan eleştiri geldiğinin hatırlatılması üzerine Demir, hedeflerinin, her sınavda öğrendiklerini bir sonraki sınavda iyileştirmek olduğunu söyledi. Demir, şöyle devam etti: ''Takdir edersiniz ki; kalem, silgi bizim temin edebileceğimiz en kaliteli araçlar idi, ama birtakım şikayetler aldık. Bunları iyileştirmek için tedbirler düşündük. Daha sonraki sınavlarda bunları daha da iyileştirdik. Her sınavın, bir önceki sınavdan aldığımız derslerle, öğrendiklerimizle daha mükemmel olmasına çalışıyoruz.'' Randevu usulü elektronik sınav konusunda da bilgi veren Demir, İstanbul, İzmir ve Ankara'daki sınav merkezlerinin altyapısının buna uygun hazırlandığını anlattı.

Demir, ''Ankara, İstanbul ve İzmir'deki sınav merkezlerimiz fiilen oluşturulmuş durumda. Sadece bir yazılım sisteminin kurulması söz konusu. Bunun üzerinde yoğun olarak çalışıyoruz. Bunu da önümüzdeki süreç içerisinde çok fazla gecikmeden yabancı dil sınavlarından başlamak üzere gerçekleştireceğiz'' dedi.