OSTİM ve İvedik'te meydana gelen patlamalarda ölenlerin aileleri sorumluların yargı önüne çıkarılması çağrısını yineledi ve iş güvenliği yasasında öngörülen tedbirlerin tam olarak uygulanmasını talep etti.
Abone olAnkara'daki Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi (OSTİM) ve İvedik’te 3 Şubat 2011’de yaşanan patlama sonucu yaşamını yitiren 20 işçinin ailesi, patlamanın 4'üncü yılında kayıplarını andı.
Sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin de destek verdiği eylemde aileler, “adalet” taleplerini tekrar etti.
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi'nde yapılan basın açıklamasında aileler, “4 yıldır süren davalarının geldiği aşamada tanık-sanık ifadeleriyle gaz şirketinin, patlamanın yaşandığı iki işyerinin ve denetimle sorumlu olan kurumların hukuki ve cezai sorumluluğunun yeterince ortaya çıktığını” savundu.
Aileler, “Tüm bu delilleri ve kanunlarda yer alan hükümleri dikkate almayan savcının son duruşmada okuduğu mütalaayı ve cezalandırılması istenen kişilerin sadece gaz şirketiyle sınırlandırılmasını kabul etmiyoruz” dedi.
‘Böyle bir dünya yok’
Bu patlamalarda hayatını kaybedenlerden biri de makine mühendisi Dilek Gürer’di.
Dilek Gürer’in kardeşi Demet Gürer, 4 yıllık hukuk mücadelelerinde hâlâ bir sonuca ulaşamamaları nedeniyle ‘niçin devam ediyorsunuz, ne olacak’ eleştirilerine maruz kaldıklarını aktardı.
BBC Türkçe’ye kaza sonrası yaşadıklarını anlatan Gürer bu eleştirilere “Ben, bu patlamalarda ablamı kaybettim ama benimle birlikte 20 aile de 20 canını kaybetti. Bizim derdimiz, bize bir şey olması değil. Bundan sonra kimseye bir şey olmaması” diye yanıt verdi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Uygulanması da önemli. Denetimler kanunlarımızda var. Denetimler yapılmış olsaydı bu ve benzeri faciaların önüne geçilebilirdi. Biz devletimizden, hukukumuzdan bizi korumasını bekliyoruz ama maalesef bulamıyoruz.”
‘Soruşturma izni verilmiyor’
Türkiye’de iş kazalarındaki ihmallerle birlikte açılan davaların uzun yıllar sürmesi de yoğun olarak eleştiriliyor.
Avukat Murat Kemal Gündüz, OSTİM, Van Bayram Otel, İstanbul Esenyurt çadır faciası, Milas Güllük’te 7 işçinin ölümü ve Zonguldak Kozlu davalarında adalet arayan ailelere “gönüllü hukukçu” yardımında bulunan avukatlardan birisi.
Ölümlü iş kazalarının çoğunu yakından takip eden Gündüz, BBC Türkçe’ye, “Şu an yürürlükteki mevcut yasalarımızın birçoğu uygulansa, denetimler yapılsa bu tür kazaların birçoğunun olmayacağını öngörüyoruz” dedi.
OSTİM-İvedik davasında birçok kamu kurumunun soruşturmada “şüpheli” sıfatıyla yer aldığını belirten Gündüz, “4 yıldır uğraşmamıza karşın savcılık soruşturmasında bir adım yol alınmadı. Savcılık, memurların bir kısmı için soruşturma izni istedi ama bakanlıkların hiçbiri denetim görevlileri hakkında soruşturma izni vermedi” dedi.
Ankara’da 3 Şubat 2011 tarihinde Ostim Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan bir işyerinde oksijen tüpü patlamış, 7 kişi ölmüştü. Aynı gün akşam saatlerinde ise İvedik Organize Sanayi Bölgesi’nde ikinci bir patlama meydana gelmişti. İki patlamada toplam 20 kişi yaşamını yitirirken, 43 kişi yaralanmıştı.
Olayın hemen ardından dava açılmış ancak dava aradan 4 yıl geçmesine rağmen hala sonuçlanmadı. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın Mart ayındaki duruşmasında karar çıkması bekleniyor.