Osteoporoz kadınların düşmanı

Halk arasında 'kemik erimesi' olarak tanımlanan osteoporoz özellikle kadınlar için büyük bir tehlike oluşturuyor. Erken teşhisin yapılamaması tedaviyi zorlaştırıyor.

Kemik erimesinin ilk etapta ağrı ve kanamaya neden olmaması erken teşhis edilmesini imkânsız kılıyor. Zamanla aşınan kemikler boyun kısalmasına, kemik kırılmalarına özellikle de kamburluğa neden olabiliyor. KEMİK YOĞUNLUĞU TARAMASI Bayrampaşa Belediyesi osteoporoz hastalığının erken teşhis yapılmasını sağlamak amacıyla ilçe genelinde ücretsiz kemik yoğunluğu ölçüm taraması başlattı. Bayrampaşa Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Hüseyin Hut başkanlığında yapılan kemik yoğunluğu ölçümleri osteoporoz hastalığının yaygınlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Risk grubunda bulunan 40 yaş üzerindeki 2000 bayan üzerinde yapılan kemik yoğunluğu taramasında yüzde 70 oranında kemik erimesi tespit edildi. SİNSİ BİR HASTALIK Kemiğin doğal yapısının zayıflamasıyla ortaya çıkan osteoporozda, kemik ufak travmalarla bile kolay kırılabilir hale geliyor. Sinsi bir hastalık olan osteoporoz çoğunlukla belirti vermeden ilerleyerek sırt ağrısı, boy kısalması, kamburluk ve omur, el bileği ve kalça kırıkları gibi çeşitli kırıklara neden oluyor ve hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürüyor. Osteoporozun önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyleyen Sağlık İşleri Müdürü Dr Hüseyin Hut, “kemik erimesinden risk grubunda olanların saptanması ve erken önlem alınması önemli. Yapılan incelemelerde gençlerde de düşük kemik yoğunluğuna rastlanması Osteoporoz risk grubunun daha da genişlediğini gösteriyor” diye konuştu. Genetik yatkınlığın da önemli olduğu bu hastalıkta risk faktörlerinin saptanması ve düzeltilebilir olanların ortadan kaldırılması büyük önem taşıdığına dikkat çeken Dr. Hut, risk grubunda olanları şöyle sıraladı: “Yeterince kalsiyum almayanlar, sigara içenler, aşırı alkol ve kahve tüketenler, erken menopoza girenler, güneş ışınlarından yeterince faydalanamayanlar, kemik sağlığını olumsuz etkileyen kortizon gibi ilaçlardan uzun süre kullananlar, iltihaplı romatizmal hastalığı veya astım hastalığı olanlar önemli risk grubunu oluşturuyor.”