Dünyada erkeklerin üçte biri yaşamları boyunca osteoporoza bağlı kırık riski taşıyor. Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, konuyla ilgili olarak şu çarpıcı açıklamalarda bulundu?
Abone olHacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, osteoporoza bağlı tüm omurga kırıklarının yüzde 14'ünün ve tüm kalça kırıklarının yüzde 34'ünün erkeklerde görüldüğünü söyledi. ABD'de Ulusal Osteoporoz Enstitüsü'nün raporlarına göre, erkeklerin üçte birinin yaşamları boyunca osteoporoza bağlı kırık riski taşıdıklarını belirten Kutsal, ''ABD'de 2 milyonun üzerinde osteoporozlu erkek mevcut ve 3.1 milyon erkek osteoporoz açısından risk altında. Ülkede her yıl 80 bin erkekte kalça kırığı görülüyor ve bunların üçte biri ilk yıl içinde yaşamını kaybediyor'' dedi. Kadınlarda görülen osteoporozun temelde östrojen hormonu eksikliğinden kaynaklandığına da değinen Kutsal, erkeklerde hastalığın görülme nedenlerini sıraladı: Kalıtım, Yaşlılık, İnce vücut yapısı, Hareketsiz yaşam biçimi, Seks hormonlarının yetersizliği, Alkol kullanımı, Kortizon-tiroid-sara gibi hastalıklar için kullanılan bazı ilaçlar, Uzun süren hastalığa veya sakatlığa bağlı olarak hareketsiz kalmak, Diyette düşük kalsiyum alımı, Sigara kullanımı, Mide veya bağırsak ameliyatı geçirmiş olmak, Ailede osteoporotik kırık geçiren kişilerin olması, Uzun süre fazla miktarda sodyum-kafein-protein ve fosfor almak. 60 yaş ve üstünde risk artışı Özellikle 60 yaş ve üzerindeki erkeklerde osteoporoz riskinin arttığını vurgulayan Kutsal, kalça kemiğindeki yoğunluğun düşük olmasının, adale güçsüzlüğünün, düşük vücut ağırlığının, sık düşme öyküsünün ve son beş yılda kırık geçirmiş olmanın risk faktörlerini etkilediğini söyledi. Kutsal, erkek osteoporozunda tanıya yönelik değerlendirmelerde öncelikle başka bir hastalık olup olmadığının araştırılması gerektiğini de belirtti. D vitamini takviyesi Korunma ve tedavide öncelikle kemik yoğunluğunun artırılmasının amaçlandığını vurgulayan Kutsal, çocukluktan itibaren yeterli kalsiyum alınmasını ve 55-60 yaş sonrasında D vitamini takviyesi yapılmasını önerdi. İdeal vücut ağırlığının sağlanması, alkol-sigara tüketiminin sonlandırılması, osteoporoz yapan hastalıkların tespiti durumunda tedaviye hemen başlanması ve osteoporoza neden olan ilaçların kullanımının azaltılmaya çalışılması gerektiği de belirtildi. Kutsal, yetişkin dönemde kemik kaybının yavaşlatılması için egzersizin çok önemli olduğunu da belirterek, ''düşme riskini azaltmak için de tedbirli olunmalı. Germe, kuvvetlendirme ve aerobik egzersizler düzenli olarak yapılmalı'' dedi. Azalmış kemik mineral yapısının yerine koyulması için hormonal yetersizliği olan erkek hastalarda testosteron hormonu tedavisi yapılması gerektiği uyarısında da bulunan Kutsal, kemik yıkımını durdurmak ve yapımını artırmak için ise bifosfonatlar, kalsitoninler, paratiroid hormon, stronsiyum gibi ilaçlardan hastaya en uygun olanın kullanılması gerektiğini söyledi.