BIST 9.673
DOLAR 35,25
EURO 36,72
ALTIN 2.957,51
HABER /  GÜNCEL

ÖSS sistemi silbaştan değişiyor

Bakan Çelik, öngörülen yeni ÖSS'yi şöyle açıkladı: "Lise 1 ve lise 2 sonunda sınav yapılacak. Sonra.."

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Yükseköğretim Yasa Taslağı'na ilişkin dün Bakanlar Kurulu'na bilgi veremediğini ifade ederek, gelecek hafta Pazartesi günü yapılacak toplantıda konuyu gündeme getireceğini bildirdi. Çelik, TED Ankara Koleji Vakfı Okulları'nca düzenlenen ''11. Kültür ve Sanat Günleri'' kapsamında ilköğretim öğrencileriyle söyleşi yaptı. Okulun konferans salonunda gerçekleşen söyleşide, Bakan Çelik öğrencilerin eğitim sistemine ilişkin sorularını yanıtladı. Tuna Demirbaş isimli öğrencinin ''Ortaöğretim insanları üniversite sınavına mı hazırlıyor hayata mı?'' şeklindeki sorusu üzerine Bakan Çelik, ÖSS'nin ilköğretim çocuklarının bile ''korkulu rüyası'' haline geldiği ifade ederek, sistemde gereken düzenlemeyi yapacaklarını söyledi. Öğrencilerin 11 yıllık eğitim sürecinde kazandıklarını 3 saatlik bir sınavla ölçmenin ''doğru olmadığını'' dile getiren Çelik, ''gelecek yıldan itibaren ÖSS'nin bu şeklinin değiştirileceğini'' bildirdi. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu doğru bir ölçme aracı değil, hele hele bugünkü şekli hiç değil. Onun için önümüzdeki yıldan itibaren ÖSS'nin bu şeklini değiştireceğiz. Kademeli bir geçiş hazırlayacağız. Bugün lise 1 ve 2. sınıfta olan çocuklarımız kendini bugünkü sisteme göre hazırladıkları için onların da mağdur olmaması, sıkıntıya girmemesi için 1-2 yıl geçiş dönemi hazırlayacağız. Ondan sonra 8. sınıftan itibaren bu sınavları yayma düşüncesindeyiz. Diyelim ki 8. sınıfın sonunda bir sınav yapılır. Çocuklarımızın 8 yılda öğrendiği bilgileri ölçersiniz lise 1'in, 2'nin sonunda sınav yapılır. Lise son bittikten sonra ÖSS benzeri bir sınav yapılır ve bunların ortalaması alınır. Çocuklarımızın hangi branştan hangi üniversiteye girecekleri tespit edilmiş olur.'' Bakan Çelik, öğrencilerin, yetenekleri ve eğilimleri doğrultusunda yönlendirilmesinin önemine de işaret ederek, bu konuda ''6. sınıftan itibaren öğrencileri yönlendirecek bir rehberlik sistemi kuracaklarını'' bildirdi. Rehber öğretmen sayısında sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Çelik, bu yıl 900 rehber öğretmen alacaklarını ve bu işi yapabileceğine inandıkları ilköğretim öğretmenlerini de hizmetiçi eğitime tabi tutacaklarını anlattı. Çelik, ''1-2 yıl içinde 10 bin rehber öğretmenimiz olacak şekilde bir çalışma yapıyoruz. O zaman kesintisiz eğitimi sürdüreceğiz fakat 6. sınıftan itibaren ders farklılaştırması yaparak, bir yönlendirme sistemi kuracağız'' diye konuştu. ÖĞRENCİLERİN KAYGILARI Gizem Tekiner adlı öğrencinin ''zorunlu temel eğitimin 12 yıla çıkarılmasına'' ilişkin sorusu üzerine Bakan Çelik, altyapı çalışmaları tamamlandıktan sonra en kısa zaman içinde bu projeyi hayata geçireceklerini belirtti. ''Derslerin yoğunluğu nedeniyle oyun oynayamamaktan şikayetçi olan'' Can Burak Danışman adlı öğrenciye salondaki tüm arkadaşlarının destek vermesi üzerine de Bakan Çelik, ''2004-2005 eğitim-öğretim yılından itibaren şikayet ettiğiniz tüm bu konularda düzenleme yapacağız'' dedi. Müfredatların, ders kitaplarının gözden geçirileceğini, öğrencileri sıkmayacak bir yapıya kavuşturulacağını dile getiren Çelik, bu konuda çalışma yürütüldüğünü kaydetti. Çantaların çok ağır olmasından yakınan bir öğrenciye de Bakan Çelik, sadece ders programına uygun materyalleri yanında taşımasını öğütledi. Okul yönetiminin de ders programını belirlerken dikkatli davranmasını isteyen Çelik, sorunun ''biraz çocukların kendisinden, biraz da öğretmenlerin yönlendirmesinden kaynaklandığını'' söyledi. Çelik, ilköğretimde kıyafetlerin serbest olup olmayacağının sorulması üzerine de öğrencilerin aileleri arasındaki gelir farklılıklarının okul ortamına yansımasından endişe ettiğini kaydetti. Zengin aile çocuklarını her gün renkli, çeşit çeşit kıyafetlerle okula geleceğini, fakir öğrencilerin ise bu durum karşısında komplekse girebileceğini anlatan Çelik, ''Tüm Türkiye'de tek tip demiyoruz. Her okul bir tip kıyafet belirleyebilir'' dedi. Burak Gürpınar isimli öğrencinin Bingöl Depremi'nde yaşamını yitiren çocuklar için duyduğu üzüntüyü dile getirmesi üzerine de Bakan Çelik, bu olayın hemen ardından okulların depreme dayanıklılıklarının tespiti için talimat verdiğini kaydetti. Türkiye'de 60 bin okul bulunduğunu, 40 binin kırsal bölgelerde küçük okullar olduğunu, 20 binin içinden de 5 binin riskli olabileceğini ifade ederek, yatılı olanlarından başlamak üzere bu okulların depreme dayanıklı hale getirilmesi için çalışacaklarını belirtti. Söyleşinin ardından Çelik'e, mezun olduğu ilkokuldan aldığı diplomanın fotokopisi çerçeveletilmiş olarak hediye edildi. YÜKSEKÖĞRETİM YASA TASLAĞI Bakan Çelik, çıkışta muhabirlerin bir gazetede yer alan ''Yükseköğretim ile ilgili Anayasa değişikliği geçmezse referandumu göze alırım'' şeklindeki sözlerini anımsatarak, görüşünü sormaları üzerine, ''Yok böyle bir ihtimal'' dedi. Yükseköğretim Yasası'nda düzenleme yapmak için Anayasa'nın 130 ve 131. maddelerinin değiştirilmesi gerektiğini belirten Çelik, ''Bu gerekli değişiklik yapılacaktır. Şu anda Anayasayı değiştirecek 2/3'lük sayısal çoğunluk, TBMM'deki grubumuzda yok. 364 milletvekilimiz oy kullanabilecek durumda. 3 eksiğimiz var. Bunu da çok rahatlıkla temin edeceğimize inanıyorum'' diye konuştu. Çelik, Yükseköğretim Yasa Taslağı'nın dünkü Bakanlar Kurulu'nun gündemine gelip gelmediği şeklindeki soru üzerine de, gündem yoğun olduğu için görüşemediklerini söyledi. Çelik, gelecek hafta Pazartesi günü yapılacak toplantıda konuyu gündeme getireceğini belirterek, ''Bakanlar Kurulu'nda bu mesele enine boyuna tartışıldıktan sonra bu, tasarı haline gelecek. Tasarı haline geldikten sonra sizinle paylaşacağız'' dedi. Bir gazetecinin maddi durumu iyi olmayan öğrencilerin özel okullarda okutulmasına ilişkin çalışmanın sivil toplum örgütleri tarafından eleştirildiğini belirtmesi üzerine de Çelik şunları kaydetti: ''Bu bir hükümet politikasıdır bizim yaptıklarımızı beğenmeyebilirler, bu en doğal haklarıdır ama bu eleştiriler çok farklı mecralara çekiliyor. Hiç bizim aklımızın köşesinden geçmeyen bazı şekillerde yorumlanıyor. Bu üzücüdür, Türkiye açısından üzücüdür. Bizim yaptığımız her şey şeffaftır saklı gizli hiçbir tarafı yoktur.'' Çelik, özel okul tercihlerini öğrencilerin kendilerinin yapacağını ifade ederek, ''Bizim yönlendirmemiz söz konusu değil. Her öğrenci ikamet ettiği illere başvuracak. Şuraya öğrenci gönderilecek, kaynak sağlanacak yaklaşımları haksız yaklaşımlar olarak değerlendiriyorum'' dedi.