BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Osmanlıcaya kimler neden karşı çıkıyor?

Osmanlıcanın zorunlu ders olmasına gelen tepkilere anlam vermek mümkün değil. Her bir kesim ayrı bir hezeyan içinde...

Osmanlıcanın zorunlu ders olmasına gelen tepkilere anlam vermek mümkün değil. Her bir kesim ayrı bir hezeyan içinde...

Hani konuya vakıf olmasanız, iktidarın Türkçe'yi kökten yasaklayıp yerine Osmanlıcayı getirmeye çalıştığını sanırsınız.

Osmanlıca sadece seçmeli ders olacak oysa ki...

İnanın pek çoğu konunun ne olduğunu dahi bilmiyor. Söyledikleri tek şey var: "Ben Osmanlıca dilini istemiyorum"

"Osmanlıca dediğin ayrı bir dil değil, bozulmamış haliyle has Türkçedir. Alfabesi Osmanlıcadır. Biz Cumhuriyet kurulduğunda dilimizi değiştirmedik, alfabemizi değiştirdik" diye saatlerce anlatıyorsun, verdiği tek cevap şu:

"Ben Arapça konuşmak ve yazmak istemiyorum"

İşin komik olan tarafı ne biliyor musunuz? "Osmanlıcayı istemiyorum" diyenler, içinden Osmanlıcanın çıkarıldığı Nutuk'u görse nutku tutulur! İstiklal Marşı'nı içindeki Osmanlıca cümleleri çıkararak önüne koysan, "Abi ben Çince bilmiyorum" der, kalır!

İşte bizim eğitim sistemimizin temeli bu!

Türkiye hariç, dünyanın hiç bir yerinde çocuklar geçmişine küfretmek için yetiştirilmiyor. 90 yıldır bu ülkenin çocukları, "Osmanlı İmparatorluğu şöyle berbattı, böyle kötüydü. Onlar bizim ecdadımız değil" denilerek yetiştirildi.

Ondan dolayıdır ki bugün Türkiye'nin tanıdığı yazarlar ve sanatçılar bile Osmanlı dendiğinde Fatih Sultan Mehmed'i gören Büyük İskender'in torunları gibi irkiliyor. Duvarlara "Zulüm 1453 yılında başladı" demelerinin temelinde bu eğitim sistemi var.

Bir ülkenin dilini değiştirmek, o ülkeye yapılacak en büyük zulümdü ve o zulüm bundan 90 yıl önce yapıldı.

Çin'de tarihin en büyük devrimine imza atan ve eski Çin adına ne varsa tarihe gömen Mao, bir tek Çin yazısının değişmesine müsade etmedi.

Çin'in geldiği yer belli...

Bir Japon çocuğu küçük yaşta hem standart formların toplamı olan Bopomofo, hem de latin harflerini kullanabiliyor. Çünkü Meiji herşeyi yaptı ama, Japon yazısını değiştirmedi.

Onların geldikleri nokta da belli...

Dünyada modernleşme rüzgarına kapılan hiçbir millet kendi geçmişini ve özellikle dilini terketmedi. Türkiye bu anlamda dil soykırımına uğrayan tek ülkedir.

Şuna adım gibi eminim ki AK Parti iktidarı "Kısa sürede Türkçe'den vazgeçiyor, Osmanlıcaya geçiyoruz" dese, bugün kendisine oy veren bütün kitleler karşısına dikilip, "Yapamazsın, izin vermiyorum" der. Bu ve buna benzer konuları siyasete meze edecek hiçbir iktidar milletten geçer oy alamaz.

Bunu yapan AK Parti olsa dahi...

Zaten amaç latin harflerini rövanşist bir tutum sonucu kaldırmak değil, bu ülkenin gelecek nesillerini her iki alfabeyi de rahatlıkla kullanabilecek yeteneğe kavuşturmak.  Kimse Türkiye'ye geçmişte yaşatılan dil soykırımını yeniden yaşatmak gibi bir heves içinde değil.

Benimsediğimiz rejimin adı demokrasiyse, o demokrasi içinde hiçbir devlet vatandaşına birşeyi zorla dayatamaz. Ama Ahmet'in Bertan'a, "Ben istemiyorum, sen de bunu öğrenemezsin" deme hakkı da olamaz.

Kürt halkının kendi dilini okullarda seçmeli ders olarak seçebilme hakkı olmasını yıllardır savunan biri olarak, Osmanlıca ile gelecek bu yeni dil zenginliğini de sonuna kadar savunuyorum.

"Kanki önce maridana buluşuyoruz, sonra gece bup clupda coşuyoruz. Çok cool bir gece olacak. yes Okey? Iz ı haaa?" diyerek yıllardır Türkçe'nin ırzına geçenlerin "Türkçe'mi seviyorum" adıyla başlattıkları kampanyalara da aldırış etmiyorum.