Türkiye'nin aktif dış politikası Batı'nın gündeminde. İngiliz Financial Times'tan ilginç Türkiye analizi.
Abone olİngiliz Financial Times gazetesi, "Türkiye'nin doğuya dönüşünün, Osmanlı İmparatorluğu'nun yeniden inşasıyla değil ticaretle ilgili" olduğunu yazdı.
Gazetede David Gardner imzasıyla ve "Kararlı Türkiye, değerlerini AB'ye göstermeyi amaçlıyor" başlığıyla yayımlanan makalenin girişinde, Türkiye'de de kutlanan Avrupa Günü'nde İstanbul'da Boğaz Köprüsünün, AB bayrağının sarı ve mavi renkleriyle ışıklandırıldığı, Ankara'da da sokak lambalarına AB bayrakları asıldığı anlatıldı.
DOĞUYA DÖNMESİNİN NEDENLERİ
Makalede Gardner, "Dinamik ve büyüyen bir ekonomi, demokratik hakları geliştiren bir anayasa değişikliği ve Türkiye'yi bölgesel güç haline getiren aktif bir dış politika, kendine güveni beraberinde getirmiş. Ancak, Türkler AB'ye sırtını mı dönüyor?" sorusunu yöneltti. "Türkiye'nin doğuya dönmesinin" çeşitli nedenleri olduğunu savunan Gardner, şöyle devam etti:
TİCARİ BİR DÖNÜŞÜN İŞARETİ
"Bunların hiçbiri, imparatorluğun yeniden inşasıyla ilgili değil. Soğuk Savaş sırasında Türkiye'nin NATO'daki rolü, doğu sınırlarını korumaktı. Ancak Soğuk Savaşın sona ermesiyle Balkanlardan Orta Asya ve Kafkaslar'a ve geniş Ortadoğu'ya kadar uzanan bölge, Türkiye için doğal nüfuz alanı haline geldi. Afrika ve Latin Amerika'da Türkiye 30'dan fazla yeni büyükelçilik açtı. İstanbul'dan Asya'ya giden uçaklar dolu. Bu, Osmanlıya geri dönüşün değil, ticari bir dönüşün işareti."
TÜRKİYE ÇOK DAHA FARKLI OLACAK
Türkiye'nin kendini bölgesel bir değer olarak gördüğü ve Avrupa'ya "Benim de seçeneklerim var ve AB'nin aksine yumuşak gücü kullanmasını sizden daha iyi biliyorum" mesajı verdiği belirtilen makalede, AB olmasaydı, Türkiy'de demokrasinin derinleşmesinden, Avrupa'nın rekabet kapasitesinin en önemli parçası olan bazı sektörlerin ilerlemesine kadar dikkate değer gelişmelerin kaydedilmesinin zor olduğu ifade edildi.
Avrupa Yatırım Bankası'nın Türkiye'deki altyapı yatırımlarının büyüklüğünün 2,3 milyar Sterlinle üç katına çıktığının vurgulandığı makalede, Türkiye'de 4 bini Alman olmak üzere toplam 12,600 Avrupalı firmanın bulunduğu kaydedildi. Gardner, makalesine şu ifadelerle son verdi:
"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, müzakereler sona erdiğinde Türkiye'nin şimdikinden çok daha farklı olacağını söylüyor. 'Türkiye bir dönüşüm içinde' diyor Cumhurbaşkanı ve AB üyelik sürecinin de bunun en büyük dinamosu olduğunu kabul ediyor. Ama şunu da soruyor: 'AB'nin bir stratejik vizyonu var mı? Gelecek 50 yılını, torunlarını düşünerek planlayabiliyor mu?'. Yerinde bir soru."