BIST 9.465
DOLAR 34,55
EURO 36,02
ALTIN 3.004,52
HABER /  GÜNCEL

Osmanlı Ocakları'ndan çok konuşulacak CHP çıkışı

‘Erdoğan Namusumuzdur’ sloganıyla adından sıkça söz ettiren Osmanlı Ocakları'nın başkanı Kadir Canpolat Osmanlı Ocakları ile ilgili merak edilenleri yanıtladı. Canpolat, Kılıçdaroğlu'nun yardımcısının kendilerini desteklediğini ileri sürdü.

Abone ol

Osmanlı Ocakları'nın başkanı Kadir Canpolat, Hürriyet'ten Gökçe Aytulu'ya, ortaya nasıl çıktıklarını, 7 Haziran sonrasında, HDP ve CHP binalarına yapılan saldırılar, Hürriyet gazetesine ve Ahmet Hakan’a yapılan saldırıların neden Osmanlı Ocakları’yla ilişkilendirildiğine ilişkin kritik açıklamalar yaptı. 

MHP’lilerin ‘sahte ülkücü’ olmakla suçladığı Osmanlı Ocakları’nın lideri Canpolat, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Osmanlı Ocakları için “IŞİD’le alakaları var mı, araştırılsın” çıkışına ilişkin, "İsim vermek istemiyorum. Belki zor durumda kalır. Kemal Bey “ diyor ki IŞİD’le alakaları var mı, araştırılsın” diyor. Ama yardımcısı “Ben sizi canı gönülden destekliyorum” diyor. CHP’de Kemal Bey gibi dar görüşlü olmayan aydın insanlar var. Bizim misyonumuza çok yakın şekilde dünya ideolojisini benimsemiş insanlar var. Biz arı olup çiçek, petek gezip bal yapmak istiyoruz. İşin özü bu." diyerek CHP ile temasları olduğunu iddia etti.

10 Ekim'de Ankara'da gerçekleşen bombalı saldırı için "Barışı isteyen, kardeşliği isteyen herkes bir yerde mutlaka öldürülmüştür. Fitneciler, bozgunluk çıkartmak isteyen herkes barış isteyen herkesi öldürmüşlerdir. Çünkü bunların varlığı kavgayı bitirecektir, barışı getirecektir. Çok açık konuşalım Erdoğan şu süreçte olmasaydı, milletine hizmet için kefen giymeseydi, daha fazla kan, daha fazla ölüm, daha büyük operasyonlar geçirebilirdi ülkemiz." diye konuştu.

"BU BOMBA OSMANLI OCAKLARININ GÖBEĞİNE BIRAKILSAYDI..."

"Saldırının kurbanları HDP, CHP ve sol kesimden sivil toplum gönüllüleriydi. Sizce arkasında kimler var?"
sorusuna cevap veren Canpolat, "Bu bomba Osmanlı Ocakları’nın göbeğine bırakılsaydı adres yine belliydi. Yapılmak istenen şey de belli. Birileri hedef şaşırtmak için bu eylemi, bu kardeşlerimizin üzerinde gerçekleştirdi. Birileri hedef şaşırtmak için bunları yaptı. Ben sınır ötesi diyorum. Çoklu düşünmemiz lazım. Yapılma zamanı çok önemli. Yapılan alan çok önemli. Hedef seçilenlerin siyasi görüşleri çok önemli. Ülke seçime gidiyor, hükümet kurulmamış. Allah aşkına bunun kime ne faydası var? Bombayı patlattın nerede? HDP’nin göbeğinde. Düne kadar HDP-PKK işbirlikçiliği… Şimdi bu defa acaba birileri HDP’ye karşı, kim bunları kullanıyor algısı… Her zaman bir algı oluşturmak hedef. Ülkemizin istikrarını bozmak isteyenler, kardeşliği bozmak isteyenler bir yerlerden tutturmaya çalışıyorlar." dedi.

İŞTE O AÇIKLAMALARDAN ÇARPICI SATIRLAR:

"PEŞİNİ BIRAKMADIM"

Osmanlı Ocakları’nı 2005 yılında bir dergi olarak kurdum. Erzurum’da doğdum, büyüdüm. Mecidiye İmam Hatip Lisesi’nde okudum. Orada Kürt kökenli, Alevi arkadaşlarım var. Bunların sıkıntılarına ortak oldum. Bizzat yaşadım. Araştırınca Osmanlı’da Kürdü, Türk’ü Laz’ı, Çerkes’i, Alevi’si ayrımcılık yapılmadığını gördüm. Ecdadımızın aslında anlatıldığı kadar da vatandaşlarına kötü bir devlet muamelesi yapmadığını gördüm. Anlatılan tarihle, yaşanılan tarih arasında büyük bir fark olduğunu gördüm. Bunun peşini bırakmadım. Ne yapmamız gerekir? Kürt kardeşlerimizin de ülkücü kardeşlerimin de okulda gruplaşmasına tanık oldum. Her ikisi de benim çok sevdiğim kardeşlerimdi. Bunları birleştirmenin ancak Osmanlı çatısı altında mümkün olabileceğini hissettim. Derken Osmanlı Ocakları dergisini kurup bunları yazmaya başladım.

"MİSYON EDİNDİM"

Alevi- Sünni ve Türk-Kürt kavgalarını bitirmek için bu sorunu misyon edindim. Bunu çözmek adına Osmanlı Ocakları dergisini kurdum. 2009 yılında dernekleşmek gibi bir ihtiyaç doğdu. 

OSMANLI OCAKLARI'NA ÜYE OLMANIN KRİTERLERİ

Sabıka kaydı olmaması lazım. Siyasi partilerden birine üye olabilir. Bizde siyasi bir parti ayrımcılığı yok. Devletimizi çok sevmesi lazım. Devletimizin ilkelerin sevmesi lazım, devletimizi yönetenleri sevmesi lazım.

("Zaten kriterlerden biri de ‘Kefenli liderin, kefenli askeri olmak’. Bu ne anlama geliyor?" sorusuna cevaben) Evet. Geçen gün ben de baktım. Yazan arkadaşları tebrik ettim. Birileri bu sözü duyunca “Ya siz savaş için mi geldiğiniz” diyor. Konuya bakış açısı çok önemli. Kefeni giyen birisi ölmeyi göze alır. Eline silah alan birisi öldürmeyi göze alır. Milletine hizmet için kefen giymiş biz de hizmetkâr olmak için kefen giymişizdir.

Bir konuşmanızda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ithafen, “Osmanlı Ocakları’nı ona borçluyuz, o olmasaydı şimdi bizler olmazdık” demişsiniz. Osmanlı Ocakları Erdoğan’ın talimatıyla mı kuruldu?

Allah aşkına Erdoğan’ın böyle bir şeye ihtiyacı var mı? Düşünün cumhurbaşkanı olsanız “Hadi çocuklar Osmanlı Ocaklarını kurun da...” Öyle şey olur mu? Bir cumhurbaşkanının, bir siyasi partinin başka işi gücü yok da kendi imkânlarıyla beslediği bir STK’yı var etmek mantığa, akla, hayale ve yasalarımıza sığmaz. Erdoğan böyle bir şey kurdurtmadı. Cumhurbaşkanımızın böyle bir talimatı söz konusu değil.

Öte yandan “Erdoğan bizim namusumuzdur” diyecek kadar Cumhurbaşkanı’na destek oluyorsunuz?

Bunu sadece Osmanlı Ocakları söylemiyor. Vatandaşa bir inelim. Erdoğan olmasa, çiftçi diyor ki “Ben olmazdım”, Kürt diyor ki “Ben de olmazdım”, Türk diyor ki “Ben de olmazdım”… Erdoğan olmasaydı Türkiye’nin bugün bu şekilde olabileceğinin garantisi var mıdır? Birileri gelmişti, çoktan adını koymuştu. Evet, zaten paralel yapı, 2005-2009 yılında kurulmuş Osmanlı Ocakları’yla benim başımdan aşağı çok kaynar sular döktüler.  Genç yaşta saçlarımız ağardı. 17 ve 25 Aralık’ta paralel yapının gerçek yüzünü herkesin görmesiyle birlikte Osmanlı Ocakları’nın önü açıldı.

HÜRRİYET SALDIRILARINDA OSMANLI OCAKLARININ PAYI VAR MI?

(Hürriyet'e saldırı) Osmanlı Ocakları adına bu saldırıyı yapan bu kişilerin “Biz Osmanlı Ocakları’ndanız” diyerek hedef şaşırttığı belli. Daha öncesinden iyi niyetimizi suiistimal eden Nokta Dergisi’ne karşı dahi demokratik ve hukuksal anlamda tepkisini gösterirken, bunu internet sitesinde atılan bir başlık için mi yapacağız? Bir başlık mı daha kötü, yoksa paralel yapının Zaman gazetesiyle beraber Samanyolu TV mi ilgimizi çeker? O başlık mı bizi daha fazla kızdırır yoksa paralel yapı mı daha fazla kızdırır? Paralel yapı daha fazla kızdırıyor değil mi? Osmanlı Ocakları, Samanyolu ve Zaman gazetesinin önüne siyah çelenk bırakıp açıklama yaptı. Biz bir eylem gerçekleştirirsek o eylem bile bir hoşgörü ahlakı üzerine, içi dolu bir mesajla olur. Bir başlıktan dolayı Hürriyet’in önüne gençleri yığıp, vurun camları indirin tarzındaki bu şekil, hayal ötesi bir şey. Oradaki gençler, eğer kendilerini Osmanlı Ocakları bünyesinde görmek istiyorlarsa, bizi biraz kale alsınlar o zaman. Bizi Alperen ocakları, ülkü ocakları tarzında kimse düşünmemeli.  Hürriyet gazetesine saldırı…  Ne münasebet. Yapanları lanetliyorum. Hürriyet’e yapılan saldırının ardından binanın önüne gelip bir basın açıklaması yapmayı düşündüm. “Bizim adımızı kullananların bizimle bir alakaları yoktur, içlerinde bir üyemiz dahi varsa şu dakikadan itibaren ilişiği kalmamıştır” diyecektim.

AHMET HAKAN SALDIRISI VE OSMANLI OCAKLARI 

("Ahmet Hakan’a yapılan saldırıda şüpheliler arasındaki Ahmet Şengüler’in ifadesinde, şüpheli Özel Harekat Polisi Nezih Özbirinci’nin kendilerine Osmanlı Ocaklarından bahsettiği yönde haberler çıkmıştı. Bu kişinin Ocağınızla bağı var mı?" sorusuan yanıt olarak) Ben bu saldırıyı çok çirkin buluyorum. Devlet için biz siyasi partilerimizle, kamuoyuyla, polisimizle, MİT mensubu arkadaşlarımızla bir araya gelebiliriz. Ama mensubu olmak ve Osmanlı Ocaklarının ilçe başkanlığı teklifi, bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Bilgi eksikliği var. Şunu bilseler ki Osmanlı Ocakları’nda bırakın kavgayı, aralarında sert tartışma geçen iki kişi bile ihraç edilir. Kaldı ki bir gazeteci bir yerde dayak yiyecek, bunun üzerinden bir de ilçe başkanlığıyla ödüllendirilecek. Sen bu işi yaptın aferin, al sana Osmanlı Ocakları ilçe başkanlığı. Ya git sen kendini IŞİD’le ilişkilendir o zaman. Git IŞİD’e karış. Oraya gitmesi gerekir. Biz Osmanlı medeniyetine hizmet ediyoruz.