Osmanlı Hanları Suriye'ye kışla oldu

Yurtdışındaki Eserleri korumak için Suriye'de yürütülen çalışmalarda Osmanlı Hanlarının askeri amaçlı kullanıldığı ortaya çıktı.

''Yurtdışındaki Tarihi Türk Eserlerinin Envanteri Projesi'' kapsamında Suriye'de yürütülen çalışmalarda, Menzil Hanları'nın askeri amaçlı kullanıldığı belirlendi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Tarih Kurumu Başkanlığı'nca 2000 yılından bu yana yürütülen ''Yurtdışındaki Tarihi Türk Eserlerinin Envanteri Projesi'' kapsamında Ortadoğu ve Afrika'daki Türk kültür varlıklarını belirlemek amacıyla çalışma yürütüldüğünü anımsattı. Uluçam, 2002 yılında Suriye'de başlatılan çalışmalara, bu yıl da 31 Ağustos-29 Eylül tarihleri arasında devam edildiğini ifade ederek, Suriye'deki 34 yerleşim biriminde bulunan 186 Türk eserinin yerinde incelendiğini, bunlardan 170'inin envanter kaydının yapıldığını belirtti. OSMANLI HANLARI'NDA SURİYE ASKERLERİ Ortadoğu'da Selçuklu döneminden bu yana 2 tür han yapıldığını anlatan Uluçam, Menzil Hanları'nın kervan yolları üzerinde sadece konaklama amacıyla, şehir içindeki hanların ise konaklama ve malların pazarlandığı yer olarak kullanıldığını vurguladı. Suriye'de iki han türünün de bulunduğuna işaret eden Uluçam, Menzil Hanları'nın çöl alanında bulunması ve sağlam olmaları nedeniyle askeri karargah olarak kullanıldıklarını bildirdi. Uluçam, herhangi bir restorasyona ihtiyaç olmayacak şekilde sağlam olarak ayakta kalan hanların büyük duvarlarla çevrili kale görünümünde olduğunu söyledi. Uluçam, askeri birliklerin bulunduğu hanlarda fotoğraf ve video çekimine izin verilmediğini de kaydetti. DİĞER ESERLER Prof. Dr. Uluçam, Suriye'de üç dönemden bu yana yürütülen çalışmalarda bugüne kadar 573 eser incelendiğini, bunlardan 465'inin envanter kaydının yapıldığını belirterek, ''Tüm çabalara rağmen Suriye'deki bazı merkezlere ulaşılamamış, bazı yapılar incelenememiştir'' dedi. Şam ve Halep'teki tarihi kent dokusu ile özgün mimari eserlerin sağlam ve kullanılabilir durumda olduğunu ifade eden Prof. Dr. Uluçam, sosyal amaçla kullanılan yapıların çoğunluğunun özel mülk sıfatıyla mesken haline getirildiğini anlattı. İbadet ve ziyarete açık olan cami, türbe, han, hamam gibi yapıların bakımlı ve temiz görünüm sergilediğini de vurgulayan Prof. Dr. Uluçam, Memlüklü Sultanları ile Osmanlı paşa ve valilerince yaptırılan konak, ev gibi anıtsal nitelikli sivil yapıların yerli ve yabancı kuruluşlarca onarılarak kültür ve turizmin hizmetinde kullanıldığını sözlerine ekledi.