BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  GÜNCEL

Osmanlı geleneği mahyalar Ramazana hazırlanıyor

Ramazan ayında camileri süsleyen veciz sözlerin yazılı olduğu 450 yıllık Osmanlı geleneği mahyalar hazırlanmaya başladı. <br/>Ramazan ayının...

Abone ol

Ramazan ayında camileri süsleyen veciz sözlerin yazılı olduğu 450 yıllık Osmanlı geleneği mahyalar hazırlanmaya başladı.
Ramazan ayının simgesi mahyalar, mahyacılık sanatına gönül veren ustalar tarafından Ramazan ayına az bir süre kala hazırlanmaya başladı. Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü bünyesinde bir atölyede işlenen mahyalar, her yıl Ramazan ayında 450 yıllık Osmanlı geleneğini günümüze taşıyor. 39 yıldır mahya sanatına gönül vermiş mahya ustası 59 yaşındaki Kahraman Yıldız, Ramazan ayında camileri süsleyen mahyaları anlattı.

“OSMANLININ SON MAHYA USTASI HACI ALİ CEYHAN”
1975 yılından beri mahya sanatıyla uğraştığını dile getiren Kahraman Yıldız, şöyle konuştu: “1975 senesinden itibaren vakıflar bölge müdürlüğüne çalıştığım sırada mahyacılığa başladık. Hacı Ali Ceyhan ustamız tarafından bir süre eğitim gördük. Rahmetli Hacı Ali Ceyhan iki padişah döneminde mahyacılık yapmış, Osmanlının son mahyacısı. Cumhuriyet tarihinden sonra da İstanbul’a elektriğin gelmesiyle yağ kandilli mahyaları elektriğe çeviren kişidir. Biz onlardan eğitim görerek bu işe başladık. Mahya sanatının doğum yeri Sultanahmet Camisi. Sultan Ahmet döneminde Fatih Camisinde görevli olan üstadımız Ahmet Kefefi başlatmıştır. Ondan sonra mahyacılık devam etmiştir.”

“TELEVİYONUN OLMADIĞI DÖNEMDE MAHYA GÖRSEL YAYINDI”
Her caminin ayrı ayrı mahyacıları olduğunu ifade eden mahya ustası Kahraman Yıldız, mahyaların geçmişte iletişim aracı olarak görüldüğünü ifade ederek, “Akşamları sinemanın, televizyonun, gazetenin olmadığı dönemlerde tek görsel yayın olarak mahyalar vardı. Bütün insanlarımız cami cami gezip mahya izlerdi. Teravihten önce ayrı, teravihten sonra ayrı mahya oluşurdu. Bu, yıllardan beri devam etmiştir” diye konuştu.
“Her caminin mahya takımı var” diyen Yıldız, eğer bir camiye mahya yapılacaksa iki ay nakış gibi işlendiğini belirterek "Takım olduktan sonra her gün bir yazı yazılıp asılabiliyor. İstanbul’da bu sene Süleymaniye, Eyüp Sultan, Eminönü Yeni Camii, Sultanahmet ve Bursa’da Ulu Cami’ye kuracağız” şeklinde konuştu.

SULTANAHMET CAMİSİNE ‘HOŞ GELDİN ON BİR AYIN SULTANI’ YAZILACAK
Sultanahmet Camisi’ne Ramazan ayında ilk olarak ‘Hoş geldin on bir ayın sultanı’ yazılı mahya asacaklarını belirten Kahraman Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın vermiş olduğu veciz sözler elimizde var. Bunların içinden camilerimizin büyüklüğüne göre uyumlu ve günün anlamını taşıyan yazılar seçiyoruz. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden onay alıyoruz. Ramazan boyunca her camiye 4’er yazı yazıyoruz. 15 gün önce çalışmalara başlıyoruz.”

“BİNALAR BÜYÜDÜ MAHYALAR GÖLGEDE KALDI”
Mahyacılık sanatının kaybolmaması için Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kadro açtığını dile getiren Yıldız, şunları söyledi: “Ben geçen sene emekli oldum, ama yine gelip yine çalışıyoruz. Şuan 6 kişi yapıyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğü meslek ölmesin diye kadro açtı. Türkiye’de şuan çok talep var. Bu tarz klasik mahya istiyorlar. Hatta yurtdışından bile istiyorlar.”
Yeni inşa edilen yerleşim yapılarının büyüklüğünün mahyaların ihtişamını örttüğünü belirten mahya ustası Yıldız, “Eskiden farklıydı, şimdi çok ışık kirliliği var. Binalar büyüdü, mahyalar biraz gölgede kalıyor” dedi. Kullandıkları ampullerin kandil havası verdiğini dile getiren Kahraman Yıldız, “Büyük ampuller olursa ışık top haline gelir yazı okunmaz” ifadelerini kullandı.
(İHA)