BIST 9.679
DOLAR 35,22
EURO 36,75
ALTIN 2.961,31
HABER /  GÜNCEL

Osmanlı, dünyaya örnek oldu

Osmanlı dönemi mimarisinde ahşap evlerin dış cephe kaplamasında kullanılan ‘yalı baskısı’ dünyaya örnek oldu. Dünyaca ünlü firmalar, bu yapıdan esinlendiler.

Abone ol

Osmanlı dönemi mimarisinde ahşap evlerin dış cephe kaplamasında kullanılan ‘yalı baskısı’ dünyanın birçok ülkesinde kullanılır hale geldi.

Yalı baskısının PVC’den üretilerek modernize edilmiş şekli olan ‘siding’ şimdilerde dünyadaki birçok evin dış cephe kaplamasını süslüyor. Beş yıl öncesine kadar Amerika’dan ithal edilen yalı baskısı Türkiye’nin önde gelen üreticilerini bu sektöre yöneltti. Dört yıl önce Pakpen’in ‘Paksiding’le başlattığı yerli üretime Erpen reklam filmlerinde Müjdat Gezen’in rol aldığı ‘Amerikan Siding’ ile katıldı. Sektörün önde gelen diğer firmaları da bu işe girmeye hazırlanıyor. Pakpen Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuza, yalı baskısının Osmanlı mimarisinde sıkça kullanıldığını, İstanbul Boğazı’nda bulunan birçok yalının dış cephe kaplamasının bu yöntemle yapıldığını kaydediyor. Tuza’nın verdiği bilgiye göre, Amerikalılar Osmanlı mimarisinden aldıkları bu yöntemi plastiğe dönüştürerek kullanmaya başladı. Türk yapı sektörünün önde gelen kuruluşlarından Pakpen, siding pazarının yaklaşık yüzde 80’ine hakim. Üretimlerinin yüzde 35’ini ihraç eden firmanın, 2005 hedefi bu rakamı yüzde 50’ye çıkarmak.

Mehmet Tuza, ihracattaki hedef pazarın Afrika ve Güney Amerika ülkeleri olduğunu, bu bölgelerin haricindeki ülkelerin çoğuna mal sattıklarını belirtiyor. Rusya, Almanya, Fransa, Belçika, Türk cumhuriyetleri ve Romanya’nın ihracatta önde gelen pazarlar olduğunu dile getiren Mehmet Tuza, bu yıl Cezayir, Mısır ve Fas gibi ülkelere de mal satmaya başladıklarını söylüyor. 2005 ihracat hedefi tüm Afrika ülkelerine ürün satmak. Firma, gelecek yıl üretime geçmesi öngörülen Kazakistan yatırımından sonra Afrika’da da üretim yapmayı planlıyor.

Pakpen Genel Koordinatörü Cüneyt Filiz, sidingin firma cirosu içerisindeki payının her geçen gün arttığına dikkat çekerek, “4 yıl önce yalı baskısının satışlarımızdaki payı yüzde 5’in bile altındaydı. Bugün bu rakam yüzde 25’e çıktı. 1-2 yıl sonra bu rahatlıkla yüzde 50 olur. Bunu gelen taleplerden anlıyoruz. Eğer yeterli sayıda kalifiye elemanımız olsaydı en çok iş yaptığımız Marmara Bölgesi’nde satışlarımızı en az 3 kat artırabilirdik.” bilgisini veriyor. En çok siparişin İstanbul’dan geldiğini ifade eden Filiz, Karadeniz sahilindeki iller başta olmak üzere Van, Diyarbakır ve Muş’tan da yoğun talep aldıklarını kaydediyor. Türkiye pen pazarının yüzde 85’ini sektörün önde gelen ilk 5 firması elinde bulunduruyor. Pazarın yüzde 50’si eski evlerin kapı-pencere değişiminde kullanılıyor. Mehmet Tuza, sektördeki ahşap kullanımının payının yüzde 10’lara düştüğünü vurgulayarak, “10-15 yıl sonra ağaç işi kalmayacak.” diyor. Beş yıl öncesine kadar pazarın yüzde 50’den fazlasının ahşap ve alüminyumun elinde olduğunu belirten Tuza, PVC’nin şimdi pazarın yüzde 80’ine hakim olduğunu kaydediyor.


Boya, temizlik ve ısınma giderlerini azaltıyor

Estetik görüntüsüyle göze çarpan yalı baskısı dış cephe kaplaması, önce kaplamayı monte edecek platform için bina üzerine belli aralıklarla ahşap karkasların yerleştirilmesiyle başlıyor. Bunların arasına isteğe bağlı olarak ısı, ses ve su yalıtım malzemeleri döşeniyor. Daha sonra bütün bina suya ve neme karşı yalıtım sağlanması amacıyla nem bariyerleriyle kaplanarak yalı kaplamasına hazır hale getiriliyor. Boya gerektirmeyen bu ürünler ayrıca, ısınma ve soğutma giderleri ile temizlik ve rutubet gibi sorunların önüne geçiyor. Tuğla, beton, ahşap ya da çelik yapı üzerine tek katlı veya çok katlı binalarda kullanılabilen yalı baskısının tüketiciye ortalama maliyeti metrekare başına 50 YTL’yi buluyor.


HABER: Ercan Baysal

KAYNAK: