Pendikli kuaför Murat Akbaba Ramazan ayı boyunca müşterilerine Osmanlı nostaljisi yaşatıyor.
Abone olBerbere giren müşteriler kendilerini bambaşka bir dünyada buluyor. Berber ve müşteriler Osmanlı kıyafetleri giyip o dönenim aletleriyle tıraş oluyorlar.
Osmanlı berber dükkanı konsepti, Osmanlı’nın çeşitli dönemlerindeki berber dükkanlarından kareler ve eşyalar örnek alınarak tasarlandı.
Kuaför Murat Akbaba, O dönemde yaşanan insani ilişkilerin güzelliğini, samimiyetini ancak o dönemi canlandırdırarak hatırladıklarını söyledi.
YENİDEN AHLAKLI VE DÜRÜST BİR YAŞAM İSTEĞİ
Ahlakî bir çöküşün yaşandığı günümüz dünyasında Osmanlı döneminden bir kesiti hayata geçirerek o günlerin kültürü ve ahlakını hatırlatmak istediklerini belirten Akbaba, "Günümüz insanının yaşadığı bu karmaşık hayatın yerine o dönemlerde yaşandığı gibi ahlaklı ve dürüst bir yaşamın yaşanabileceğini düşünüyoruz" dedi.
ESKİ DÖNEMİN ALETLERİ KULLANILIYOR
Mümkün olduğunca o döneme daha yakın bir zamanda üretilmiş ve kullanılmış tarihi alet ve eşyalar kullanıldığına dikkat çeken Akbaba, sözlerine şöyle deva etti:
"Bizim medeniyetimizde eşyanında bir ruhu olduğuna inanılır, daha önce de söylediğimiz gibi o dönemleri o zamanın eşyalarıyla canlandırırsak Osmanlı’nın ruhunu da tekrar canlandırabiliriz. Bugüne kadar yapılmamış bir çalışmayı hayata geçiriyoruz bu konseptle birlikte. Türk esnafının tarihi köklerinin nerelere kadar gittiğini ve hangi çalışma prensiplerini sahip olduğu ilgisini çekmeli o dönemlerde esnaflığın ne demek olduğunu araştırmalı. Çünkü günümüzde gelenekle kopan bağımızı köklerimizin nerede olduğunu araştırarak telafi eder ve ancak bu şekilde bize ait olan temel ahlaki prensiplere yol bulabiliriz. "
OSMANLI TİCARET AHLAKI
Osmanlı dönemi esnafının bağlı bulunduğu ahilik teşkilatının en önemli özelliklerinden biriydi ahlaki eğitim. Ahi olmanın şartları vardı, her oldum diyen kendi dükkanını açamazdı. Örneğin ahiliğin ana ilkeleri şunlardı:
Kuvvetli ve galip iken affetmek,
Hiddetliyken yumuşak davranmak,
Kendi ihtiyacı varken, elindekini başkasına vermek,
YALAN SÖYLEYENLER, SAHTEKARLAR AHİ OLAMAZDI
Küfredenler, iki yüzlü olanlar, ortalığı karıştıranlar, yalan söyleyenler, sözünü tutmayanlar, kan dökenler, başkalarına tuzak kuranlar, sattığı malda sahtekarlık yapanlar ahi olamazlardı.
Evli olmayan, sinirine hakim olamayan , belli bir olgunluğa erişmemiş adama kesinlikle berberlik yaptırmazlardı, hem devlet hem ahilik teşkilatı buna izin vermezdi. Bu teşkilat toplumun sivil eğitim kurumuydu. Ahlaki ilkeleri mükemmel şekilde formülize ederek bunun ahiler tarafından içselleştirilmesini sağlıyorlardı. Sözün özü amacımız ahiliğin ahlakını bugünün insanına hatırlatmak ve aktarmak.
TÜRK BERBERLİK TARİHİ KİTABI
Bugüne berber esnafı tarafından yapılmamış bir başka çalışmayı da hayat geçirme aşamasındda olduklarını söyleyen Akbaba, hazırlanan kitapla ilgili şunları söyledi:
"Berberliğin tarihini inceleyen bir kitap hazırlıyoruz. Çok yakın zamanda bu kitabın basımını da yapacağız. İnşallah bu çalışmalar, Türk kültür ve ticaret hayatına yeni bir inceleme alanı açar ve bu çalışmaların devamı gelir.
18. YÜZYILDA BİR BERBERİN GÜNLÜKLERİ
Biz anadolunun ahlakını çok önemsiyoruz. Bu yüzden hazırlanan kitabımızda bu coğrafyaya özel bir ilgi gösterdik. Berberlerin usta olma şartlarından, toplum hayatı içindeki konumuna, o dönemde kullanılan saç-sakal modellerinden, dükkan düzenlerine kadar incelemeye çalıştık.
Kitabın hazırlık sürecinde ilginç bir kitapla karşılaştık. 1741 ve 1762 tarihleri arasında yaşamış bir berber günlük tutmuş, sosyal hayattan, siyasetten ve ticaret hayatından hatta daha bir çok şeyden bahsediyor bu günlüklerde. O dönemde sadece paşaların vesaire günlük tuttuğu düşünülürse berberlerin hayatın ne kadar içinde olduğu, toplumun ne kadar farklı kesimi varsa neredeyse hepsiyle temasa geçtiği görülebilir. Hayatın nabzının attığı mekanlar olan berberler, incelenmesi, araştırılması gereken bir meslek. "
TARİHTE KULLANILAN MALZEMELER
Ustura, tarak, makas, peşkir(farsça aslı piş-girdir, bu günkü önlük),leğen, sitil(tavana asılmış orta büyüklükte ve ekseriya bir maşrapa veya küp şeklinde su kabıdır; dibinde musluğu vardır; baş yıkamak için kullanılırdı.), ayna.
BERBERLERİN PİRİ
İslam kaynaklarında rastlanılan ilk tıraş etme işini Hz. İbrahim yapmış. Kabe inşa edildikten sonra kurban emriyle beraber saçları tıraş etme emri de gönderildiği rivayet ediliyor ve bu emirle Hz. İbrahim oğlu Hz. İsmail’in saçlarını tıraş etmiştir.
Bir diğer rivayete göre ise Peygamberimizin ashabından Selmân-ı Fârisîdir.
Ahinin üç şeyi açık, üç şeyi kapalı olmalıdır.
Açık olanlar:
Eli açık olmalı (cömert olmalı)
Kapısı açık olmalı (konukseverlik)
Sofrası açık olmalı
Kapalı olanlar:
Gözü kapalı olmalı (Kimseye kötü bakmamalı ve kimsenin ayıbını görmemeli)
Dili bağlı olmalı (Kimseye kötü söz söylememeli)
Beli bağlı olmalı (kimsenin namusuna, ırzına, haysiyet ve şerefine göz dikmemeli)