Erdoğan, Orta Doğu gezisinin ilk bölümünü tamamlayarak yurda döndü. Erdoğan görüşmeler için umutlu konuştu.
Abone ol Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Orta Doğu gezisinin ilk ayağı olan Suriye ve Ürdün ziyaretleriyle ilgili olarak, ''Gerek Suriye ile yaptığımız görüşmeler, gerekse Ürdün ile yaptığımız görüşmeler çok, çok verimli geçti'' dedi.Başbakan Erdoğan, Ürdün ziyaretini tamamlamasının ardından Esenboğa Havalimanı'nda basın mensuplarına açıklama yaptı.
Erdoğan, Suriye ve Ürdün'ü kapsayan özellikle Gazze şeridindeki gelişmelerle ilgili bir Orta Doğu ziyareti başlattıklarını anımsatarak, ''İlk ayağında gerek Suriye ile yaptığımız görüşmeler, gerekse Ürdün ile yaptığımız görüşmeler çok, çok verimli geçti'' diye konuştu.
Yarın Mısır'a, cumartesi günü de Suudi Arabistan'a ziyaret gerçekleştireceğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, bu süreç içerisinde yaptıkları görüşmeleri bir sonraki ülke ile de değerlendirme imkanı yakalayacaklarını söyledi.
Bugün Ürdün'de yaptıkları görüşmenin ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ile bir araya geldiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, ''Bunun da çok verimli geçtiğine inanıyorum. Bundan sonraki süreçte de yoğun bir şekilde birbirimizle irtibat halinde olacağız. Gelişmeleri anında değerlendirme fırsatımız olacak'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye olarak bizler, bu süreç içerisinde birinci derecede, ateşkesin sağlanmasına yönelik ne gibi adımlar atabiliriz, ambargoların kaldırılmasına yönelik ne gibi adımlar atabiliriz, ondan sonra da Filistin içerisinde uzlaşmanın sağlanmasına yönelik ne gibi çalışmalar yapabiliriz. Bu konuda her türlü etkinlikte, planlamada var olduğumuzu bu dostlarımıza, kardeşlerimize söyledik, ilettik.
Tabii bizim bu sürece bu kadar aktif katılmamızdan doğrusu kendileri de çok memnun oldular.
Şu anda, sizlerle buluşmamız da çok anlamlı bir tarih ve saate denk geldi. Şu anda biz, birkaç mutluluğu bir anda yaşıyoruz. Şu anda benim saatime göre 2008 bitti, şimdi 2009'a giriyoruz ve 2009'un ülkemiz, milletimiz, tüm insanlık için barışa, sevgiye, kardeşliğe, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Gazze'de yaşananların yaşanmamasını temenni ediyorum ve çocukların katledildiği, kadınların katledildiği, savunmasız insanların katledildiği, orantısız güç kullanımının olmadığı bir dünyayı yaşamak istiyoruz. Barışa darbe vurulmamasını istiyoruz. Barışa gölge düşürülmemesini istiyoruz. Bunun için de insani noktada değer yargılarına önem verenleri bu konuda dayanışmaya, yardımlaşmaya özellikle davet ediyorum.''
TÜRKİYE'NİN BM GÜVENLİK KONSEYİ ÜYELİĞİ
İkinci bir mutluluk olarak, Türkiye saatiyle Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğinin başladığını ifade eden Erdoğan, bunun Türkiye'nin sorumluluğundan kaynaklanan bir mutluluk olduğunu belirtti ve ''Çünkü, biz bunu İnşallah Türkiye olarak mutluluğa çevireceğiz'' dedi.
ABD saatiyle Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliği için 8 saat daha bulunduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''İnşallah, BM Güvenlik Konseyi'nde de gerek başta Dışişleri Bakanım olmak üzere Dışişleri Bakanlığındaki arkadaşların, yine başta daimi temsilcimiz olmak üzere, ben inanıyorum ki üzerimize düşen sorumluluğu hakkıyla orada temsil edecekler ve dünya barışına, dünyanın kazanımlarına katkıda bulunacaklar. Şahsım hükümetim adına, ben de tüm milletime selam, sevgi, saygılar sunuyorum.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TRT-6'nın yayına başlaması ile ilgili olarak, ''İnanıyorum ki ağırlıklı olarak Güneydoğu, Doğu, bu bölgede, Türkiye'de olup bitenlerden, eğlencesinden sporuna, sanatına, birçok tartışma programlarına varıncaya kadar halkımız, devlet televizyonunu çok daha yakından takip etme imkanı bulacaktır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Suriye ve Ürdün ziyaretleri sonrasında Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
El Fetih ile Hamas arasındaki sorunların giderilmesi konusunda Türkiye'nin bir girişimi olup olmayacağı yönündeki soruya Erdoğan, ''Bugün özel temsilcim Ahmet Bey, Halid Meşal'le Suriye'de bir görüşme yaptı. Bütün bu görüşmeleri biz bu temaslarımızda değerlendireceğiz'' yanıtını verdi.
Şu anda Mısır'ın El Fetih ve Hamas arasındaki görüşmelerin arabulucusu olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Biz, durumdan vazife çıkarmak gibi bir yanlışın içine giremeyiz. Burada gerek Arap Birliği, gerekse Mısır'ın, Türkiye'nin de burada özgüvenin teminine katkıda bulunması açısından herhangi bir talepleri bulunması halinde, biz de devreye girebileceğimizi, yardımcı olabileceğimizi kendilerine söyledik.
Çünkü bizim derdimiz burada, 'Bu işi başaran ülke biziz, şudur, budur' böyle bir şeyin içerisinde olmak değil. Bu bölgede barışa katkı sağlayabilmek. Bağcıyla bir problemimiz yok, bizim derdimiz, üzümü hep birlikte yiyelim istiyoruz. Bizim derdimiz budur. 'Bölge barışına katkıda bulunmak için bir hizmet düşerse bunu seve seve yaparız' dedik. Taraflar bunu makul karşıladılar.''
Hamas'ta güven noktasında bir sıkıntı bulunduğunu söyleyen Erdoğan, ''Bu güveni Türkiye'nin sağlayabileceği izlenimini Ahmet Bey'e de verdiler. Bu noktadan hareketle bizler bir şeyler yapabileceğimizi de görüyoruz. Bu görüşmelerden bunu da gördük'' dedi.
GAZZE'YE İNSANI YARDIM
Gazze'ye insani yardım konusunun üzerinde durduklarını da ifade eden Başbakan Erdoğan, İsrail'in insani yardım için kapıları açması, ambargoyu kaldırması gerektiğini belirtti.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Kapılarda günlerce insani yardım için giden tır'ların bekletilmemesi lazım. Gıda, ilaç... Bakın biz jeneratör göndermek istiyoruz, hala sıkıntımız var. Hastanelerin aydınlatılması, elektrik noktasında sıkıntılar var. Bu konuda da Dışişlerimiz tabii devreye girip, bu tür insani yardım çerçevesinde gönderilmesi gerekenleri göndereceğiz ve bunun gayreti, çabası içerisinde olacağız. Bunu insani bir görev telakki ediyoruz. Türkiye gibi bir ülke zaten bunu yapmak durumundadır.
Eğer şu anda, ülkemin 20 vilayetinde halkımız sivil tepkisini ortaya koyuyorsa, bunun sebebi sadece bu duyarlılıktır. Bu duyarlılığın gereğini de bizler üzerimize düştüğü kadarıyla yerine getireceğiz.
Zaten birçok sivil toplum kuruluşlarının bu konuda gayretlerini görüyoruz. Doğrusu buna samimi niyetle destek verenleri, katılanları ben de kutluyorum, tebrik ediyorum.''
TRT-6'NIN YAYINA BAŞLAMASI
Bir gazetecinin, ''TRT-6'nın yayına başlamasıyla ilgili Kürtçe ''Hayırlı Olsun'' dediğiniz bazı gazetelerde ve televizyonlarda çıktı. Bugün birçok gazetede de doğru kullanılmadığı tartışıldı. Siz bu ifadeyi kullandınız mı? Ne şekilde kullandınız?'' sorusunu yanıtlarken, Başbakan Erdoğan, ''Arkadaşlar ben dersime iyi çalıştım. 'TRT-6 Hayırlı Olsun' dedim. Bunun Kürtçesini bir daha söyleyeyim isterseniz'' diyerek, kullandığı ifadeyi Kürtçe olarak tekrarladı.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Eğer buna 'yanlış' diyen varsa gelsin. Gazeteler dersini iyi çalışmamış şuradan belli oluyor: Bir gazeteye bakıyorsunuz farklı yazmış, öbürüne bakıyorsunuz farklı yazmış, bir diğerine bakıyorsunuz farklı yazmış.
Ben TRT-6'nın hayırlı olmasını temenni ediyorum. Arkadaşlarımız gerçekten güzel bir çalışma yaptılar, önemli bir hazırlık dönemi geçirdiler. İnanıyorum ki ağırlıklı olarak Güneydoğu, Doğu, bu bölgede Türkiye'de olup bitenlerden, eğlencesinden sporuna, sanatına, birçok tartışma programlarına varıncaya kadar halkımız, devlet televizyonunu çok daha yakından takip etme imkanı bulacaktır.
Zaman içerisinde bu çok daha farklı adımların atılmasına da vesile olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bu işlerde biliyorsunuz devlet adım atmadıktan sonra özel sektör bu işlerin içerisine girmez. Ama her şey yavaş yavaş zaman içerisinde olacaktır. Biraz sabırlı olacağız.
Bazı arkadaşların sağolsun televizyon programlarında 'Bu kadar elaman var mı?, Şu var mı? Bu var mı? Sanatçı var mı?' falan gibi... Arkadaşlar var, olanlarla yapacağız. TRT aynı zamanda büyük bir okuldur da. İnanıyorum ki, bu okul birçok sanatçıyı da yetiştirecektir. TRT bu işi başaracak güç ve kabiliyete, her şeye de sahiptir. Bundan hiç endişeniz olmasın.''