Ortaca Belediyesi, ilçedeki işletmelerde ortaya çıkan atık bitkisel yağları düzenli olarak toplanıp işleneceği bir protokol düzenledi.
Abone olOrtaca Belediyesi, ilçedeki işletmelerde ortaya çıkan atık bitkisel yağların düzenli olarak toplanıp, lisanslı geri dönüşüm firmalarına teslim edilmesi için özel bir firma ile protokol imzaladı.
Konu ile ilgili açıklama yapan Ortaca Belediye Başkan Vekili Cemil Durak; “ Bu protokol ilçemizdeki atık bitkisel yağların çevreye verdiği zararları önlemek için atılmış bir adımdır. İlerleyen zamanlarda bu konuda eğitimler verilerek, halkımızın bilgilenmesi de sağlanacaktır.
İşletmelerden toplanan atık bitkisel yağlar, lisanslı geri dönüşüm firmaları tarafından alternatif enerji ve biyodizele dönüştürülecektir. Bu sayede bu yağların çevreye verdiği zararlar, 3. şahısların eline geçerek gıda maddelerine karışıp tekrar piyasaya sürülmesi önlenmiş olacak ve geri dönüşümü sağlanacak” dedi.
Türkiye’de yılda 1,5 milyon ton bitkisel yağın gıda amacı ile kullanılmakta olduğuna işaret eden Durak, “Bu yağdan yaklaşık olarak 350 bin ton atık yağ oluşmaktadır. Atık yağlar, suya döküldüğü zaman su yüzeyini kaplar, havadan suya oksijen transferini önler, zamanla sudaki hayatı bitirir. Atıksu arıtma tesisinin işletme maliyetini artırır.
Kanalizasyon borularına yapışarak boru kesitinin daralmasına ve tıkanmasına neden olur. Denize, akarsuya ve göle ulaşan bitkisel atık yağlar, kuşlara, balıklara ve diğer canlı türlerine zarar vermektedir. Bu olumsuzluklardan dolayı Gelişmiş Ülkelerde ve ülkemizde kullanılmış bitkisel yağların kanalizasyona, yüzeysel sulara dökülmesi yasaktır. Kanalizasyona dökülen yağlar atık su arıtma tesislerine zarar verir ve işletme maliyetini artırır.
Evsel atık sular genel olarak biyolojik olarak arıtılırlar. Evsel atık su içinde bulunan yağları biyolojik olarak arıtmak mümkün değildir. Ayrıca biyolojik arıtmada faaliyet gösteren bakteriler yağ ve gresle kaplanarak aktiviteleri engellenir. Sonu arıtma ile bitmeyen atık suların içindeki bitkisel ve hayvansal atık yağlar; denizlere, göllere ve akarsulara döküldüğü zaman o suyun kirlenmesi ve sudaki oksijenin azalması sonucu; ortamdaki, başta balıklar olmak üzere diğer canlılar üzerinde büyük tahribata yol açar. Kullanılmış yağlar yer altı sularının kirlenmesine neden olabilir. Kirlenen yer altı sularını temizlemek çok çok pahalı ve zordur. Yer altı suyu içme suyunun en önemli kaynağıdır” diye konuştu.