BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,67
ALTIN 2.956,78
HABER /  GÜNCEL

Örgütlenmenin bedeli işten atılmak

Türk-İş tarafından hazırlanan raporda, 2003-2005 yılları arasında, Türk-İş'e bağlı sendikalara üye oldukları gerekçesiyle 15 bin 531 işçinin işten çıkarıldığı bildirildi.

Abone ol

Türk-İş, kendisine bağlı sendikaların örgütlenme nedeniyle karşılaştıkları sorunlar ve işten atılmalar konusunda ''Türkiye'de Sendikal Örgütlenmenin Bedeli: İşten Atılmak'' adlı bir rapor hazırladı. Rapora göre, 2003-2005 yılları arasında, Türk-İş'e bağlı sendikalara üye oldukları gerekçesiyle toplam 15 bin 531 işçi işten atıldı. Bu yıllar arasında Tarım-İş'e üye olan 30, Türkiye Maden-İş'e üye 65, Petrol-İş'e üye 762, Tekgıda-İş'e üye 127, TEKSİF'e üye 728, Deri-İş'e üye 1360, Ağaç-İş'e üye 255, Selüloz-İş'e üye 516, Basın-İş'e üye 37, Kristal-İş'e üye 984, Türk Metal'e üye 115, Dok-Gemi-İş'e üye 20, Yol-İş'e üye 25, Koop-İş'e üye 56, Tez-Koop-İş'e üye 287, TÜMTİS'e üye 267, Demiryol-İş'e üye 82, Liman-İş'e üye 134, Haber-İş'e üye 43, Sağlık-İş'e üye 122, TOLEYİS'e üye 210, Belediye-İş'e üye 7 bin 551, Hava-İş'e üye olan 1755 işçi işten çıkarıldı. İSTİFAYA ZORLAMA Raporda, sendika üyeliği nedeniyle işten atılmaların yanı sıra,örgütlenme sürecinde yaygın olarak karşılaşılan bir diğer olumsuz uygulamanın da ''işçilerin işten atılmamaları karşılığında sendikadan istifaya zorlanmaları'' olduğu kaydedildi. Raporda, aynı süreçte TEKSİF'den 1090, Selüloz-İş'ten 808, Basın-İş'den 187, Çimse-İş'ten 1722, Türk Metal'den 100, Yol-İş'ten 70 olmak üzere, toplam 3 bin 977 işçinin istifa ettiğine dikkat çekildi. DEĞERLENDİRME Raporda, Türkiye'de örgütlenme ve toplu pazarlık hakları konusunda asal bir çerçeve bulunsa bile, çoğu zaman bu hakların kağıt üzerinde kaldığı ifade edildi. Yeni örgütlenme faaliyetlerinin büyük bir çoğunluğunun, istifa veya işten çıkarmalarla sona erdirildiği, örgütlenmeye öncülük eden işçilerin, aynı işkolunda tekrar iş bulamadığı ifade edilen raporda, toplu iş sözleşmesi sırasındaki yetki sürecinin uzunluğu ve işverenlerin yetki itirazlarının örgütlenmeyi engellediği kaydedildi. İş Güvencesi Yasası'nın yürürlüğe girmesinden sonra, sendikal örgütlenmenin artacağının düşünüldüğü, ancak geçen süreçte örgütlenmede bir artış olmadığına işaret edilen raporda, işten çıkarılan işçi sayısındaki artışın, örgütlenmeyi duraksattığı belirtildi. Mevcut yasaların, örgütlenen işçileri yeteri kadar korumadığı savunulan raporda, sendikal nedenlerle işten çıkarmalarda, işe iade kararlarının tazminata çevrilmemesi istendi. Örgütlenmeye ilişkin bir diğer zorluğun da idari yönden yaşandığı ifade edilen raporda, toplu iş sözleşmesi sürecinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca yapılan işçi sayılarının tespitinde, sigorta kayıtları yerine işverenden bilgi istenmesinin, sendikaların şikayetine neden olduğu belirtildi. Raporda, esnek çalışma sistemlerinin de örgütlenmeyi engellediğine işaret edilerek, ''Örgütlenme, sendikal hakların ve çalışma barışının bir gereği ve güvencesi olarak görülmelidir'' denildi.