BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Örgüt tarafından satıldı...

Göktaş'ın savunmasız bırakılmasına İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Kiraz Biçici tepki gösterdi.

Abone ol

Terör örgütü DHKP-C'ye yardım-yataklık suçundan tutuklu bulunan Eylem Göktaş, ölüm orucuna son verince savunmasız kaldı. Sanığı yalnız bırakan avukatlara tepki gösteren İHD, ‘‘Nasıl doktor ameliyatı yarıda bırakamazsa, avukat da davayı sonuçlandırmadan çekilemez. Göktaş isterse kendisini biz savunuruz’’ açıklamasını yaptı. YASADIŞI terör örgütü DHKP-C'ye yardım ve yataklıktan tutuklu olan Eylem Göktaş, ölüm orucuna son verdiği için avukatları tarafından savunmasız bırakıldı. Avukatlar Behiç Aşçı, Hüdai Berber, Mümin Özgür Gider ve Süleyman Şensoy'ın Göktaş'ı savunmasız bırakmasına, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Kiraz Biçici tepki gösterdi. Biçici, ‘‘Ölüm orucunu bıraktığı veya örgütten ayrıldığı için avukatsız kalan çok sayıda kişi var’’ dedi. Avukatların ahlaki gerekçeler hariç müvekkilini bırakamayacağını savunan Biçici, ‘‘Eylem'i bırakan avukatı başka sebep gösterse de emareler, asıl nedenin ölüm orucunu bırakmasıyla ilgili olduğunu gösteriyor’’ dedi. ÇELİŞKİLİ İFADE Göktaş'ın vekaletini bırakan Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Behiç Aşçı, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki açıklamasında, ‘‘Ölüm orucu eylemini bıraktığı için Göktaş'ı savunmaktan övazgeçtik'' dedi. Aşçı, dün Hürriyet'in soruları üzerine ise savunmadan çekilmelerinin ölüm orucuyla değil savunmanın şekillendirilmesindeki görüş ayrılığından kaynaklandığını iddia etti. Aşçı, şöyle dedi: ‘‘Davanın savunmasını şekillendirmek açısından aramızda görüş ayrılığı oluştu. Kendisiyle görüştük, karşılıklı rızayla avukatlığından ayrıldım. Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanmak amacıyla başvuruda bulunduğu konusunda bilgim yok. Çünkü bu başvurular gizli olarak alınıyor. Böyle bir başvurusu olsa bu gerekçeyle avukatlığından zaten istifa ederdim. Ama bizim bu noktada yollarımızı ayırmamızın nedeni bunların hiçbiri değil, tamamen savunmayla ilgili görüş ayrılığı.’’ İHD: GÖKTAŞ İLK DEĞİL İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Kiraz Biçici ise ölüm orucu eylemini bıraktığı veya örgütle bağlarını kestikleri için avukatsız kalan çok sayıda tutuklu ve hükümlünün bulunduğunu belirtti. Biçici şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Bir doktor nasıl ameliyatı yarıda bırakıp çıkamazsa, avukat da etik ve ahlaki nedenler dışında davayı sonuçlandırmadan çekilmemeli. Sanık, avukatı olmadan kendi durumuyla ilgili bilgilere nasıl ulaşacak, kendisini nasıl savunacak? Bunları iyi düşünmek lazım. Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde bulunan Eylem Göktaş'a önümüzdeki günlerde ulaşmaya çalışacağız. Eğer bizden savunulması yönünde bir talebi olursa biz de bunu yaparız.’’ Küçükarmutlu’da tutuklanmıştı Savunmasız kalarak hukukçular arasında yeni bir etik tartışması başlatan Eylem Göktaş, 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan Küçükarmutlu Operasyonu'nda tutuklanmıştı. F tipi cezaevlerine karşı ölüm orucuna giden kişilere yönelik operasyonda gözaltına alınan 19 kişi hakkında, yasadışı örgüte üyelik, yardım ve yataklık iddialarıyla dava açılmıştı. İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen davada, 8'i tutuklu 19 sanık Küçükarmutlu'ya ölüm orucuna girenlere destek amacıyla gittiklerini belirterek suçlamaları reddetmişlerdi. Savcılık ise ölüm orucu eylemlerini sona erdirmek amacıyla 5 ve 13 Kasım 2001 tarihlerinde düzenlenen operasyon sırasında sanıkların güvenlik güçlerine karşı koyduğunu, evlerde çıkan yangın sonucu 4 kişinin öldüğünu anlatmıştı. Mütalaada, sanıkların ‘‘yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmek’’ suçundan 4.5 ile 7.5'ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması istenmişti. ‘Avukatlar da militan kafalı’ HALKIN Hukuk Bürosu'na bağlı avukatların ölüm orucuna son verdiği için Eylem Göktaş'ın savunmasından çekilmesi, meslektaşları tarafından tepkiyle karşılandı. Avukat Zeki Hacıibrahimoğlu, ‘‘Müvekkili ölüm orucunu bıraktı diye davadan çekilmesi, avukatın militan bir kafaya sahip olduğunu gösterir’’ diye konuştu. Avukatların bu şekilde müvekkillerini eylem yapmaya teşvik ettiğini belirten Hacıibrahimoğlu, ‘‘Bu ‘Sen ölüm orucunu bıraktığın için ben de seni savunmaktan vazgeçiyorum' demektir bu. İnsan ve hukuk açısından bu doğru değildir. Sen adamı suça teşvik ediyorsun. Demek ki aynı örgütün militan kafasını taşıyorsun.’’ Avukat İhsan Paksoy da bir avukatın müvekkilinin savunmasından çekilmesi için ağır bir kusur işlemesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: ‘‘Bunlar ücretin ödenmesi, kendisine karşı haksız fiilin söz konusu olması ve müvekkilin kendi üzerine düşen görevleri yapmamış olması durumlarda geçerlidir. Aksi takdirde sebepsiz olarak savunmayı bıraktığında hukuki ve cezai sorumluğu doğar.'' Kaynak : Hürriyet