Başbakan Erdoğan ve medyayı ağır bir eleştiriye tutan Ogreneral Kılınç'ın konuşması sessizce dinlendi.
Abone olMilli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç, 7. AB Uyum Paketi ile MGK Genel Sekreterliği’nin işlevini yitirdiğini söyledi. Org. Kılınç, "MGK Genel Sekreterliği'ne bir sivilin atanması kurumu siyasileştirecek" dedi. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç, 80 yıllık laik Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk milliyetçiliği anlayışında tek devlet, tek ulus, tek dil, tek bayrak ülküsünü daha da güçlendirerek devam ettirmesi gerekirken halen hilafet ve şeriat arayışında olanların bulunduğunu kaydetti. Yüksek Askeri Şura kararlarıyla 30 Ağustos itibariyle emekliye ayrılacak olan MGK Genel Sekreteri Orgeneral Kılınç, görevini Korgeneral Şükrü Sarıışık'a törenle devretti. Orgeneral Kılınç, MGK Genel Sekreterliği'nde gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada, ulusal konularda tek yumruk olabilmenin önemine rağmen, Türk toplumunun ülkü birliğinde zorluk çektiğini belirterek, tek kelimeyle çağdaşlaşmanın temeli olan Atatürkçü düşünce sisteminin henüz toplumun her katmanına yayılamadığının bir gerçek olduğunu söyledi. Orgeneral Kılınç, şöyle devam etti: ''80 yıllık laik Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk milliyetçiliği anlayışında tek devlet, tek ulus, tek dil, tek bayrak ülküsünü daha da güçlendirerek, devam ettirmesi gerekirken halen hilafet ve şeriat arayışında olanlarımız var. Etnik ayrımcılığı demokratikleşme diyerek körükleyen entelektüeller ve yazarlarımız giderek çoğalıyor. Birlik ve beraberliğin harcı olan dil birliğimizi bozmaya çalışan tarikatlaşma ve cemaatleşme yoluyla inanç birliğini zedeleyen tutumlarla nasıl tek yumruk olacağız? Kendi çıkar ve beklentilerini ulusal değerlerin üstünde tutan siyasi iktidarlara yaranmayı hedef edinmiş bir kısım medyanın yarattığı kamuoyu ile birlik ve beraberlik sağlanabilir mi? Bugün yönetimin en üst düzeyinde bulunanların sosyal ve kamusal alanlarda biraraya gelemediği ülkemizde, konuyla ilgili daha fazla bir şeyleri dile getirmeye gerek olmadığı kanaatindeyim. Birlik ve beraberliğimizin bizi çağdaşlığa taşımasını istiyorsak, en akılcı inanç sistemi olan dinimiz dahil, kültürümüzün sağladığı harçlarla Yüce Atatürk'ün düşünce sistemi, ilkeleri, özellikle laik cumhuriyet yapımız çerçevesinde bütünleşmemizin gerekliliğine inanmaktayım.''