BIST 9.652
DOLAR 34,69
EURO 36,74
ALTIN 2.961,82
HABER /  POLİTİKA

Ordu Erdoğanı nasıl durdurur?

İngiliz dergisi, "Erdoğan Köşk'e adaylığını koyarsa Ordu, durdurmak için ne yapabilir?" sorusunu sordu ve cevapladı.

Abone ol

Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinde ordunun gölgesinin dolaştığı öne sürüldü. İngiliz The Economist dergisi, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına adaylığını koyması hakkında, “Ordu, Erdoğan’ı durdurmak için ne yapabilir? Bir askeri darbe dışında çok az bir şey” diye yazdı.

Erdoğan’ın cumhubaşkanı olursa yerine geçmesi beklenen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ilişkilerinin bozulabileceğini öne süren dergi, “Gerçekten devlet adamlığı niteliğine sahip olan sayın Gül’ün daha iyi bir cumhurbaşkanı olacağı giderek artan bir biçimde söyleniyor” diye yazdı.

The Economist dergisi “Erdoğan’ın ikilemi” başlıklı yazısında Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle yaşanan sıkıntıları değerlendirdi. Secimlerin şimdiden kargaşa yarattığını kaydeden dergi, Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerin hiçbir zaman kolay geçmediğini, işe karışan generallerin her zaman söz hakkı istediklerini öne sürdü.
Ancak bu günlerde ordunun silah sallamadığını, AB’ye katılmak isteyen Türkiye’nin de, daha demokratik olduğunu belirten The Economist, “Ancak ordunun gölgesi, hala cumhurbaşkanlığı üzerinde dolaşıyor” yorumunu yaptı.

Generaller ve “laik müttefikleri”nin Atatürk’ün cumhuriyetinin “tehlike”de olduğunu öne sürdüklerini yazan dergi, bunun da iktidardaki “ılımlı İslami” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmeyi düşünmesinden kaynaklandığını kaydetti.

LAİK CUMHURİYETİN DÜŞÜŞÜ KAYGISI

İngiliz dergisi, Cumhurbaşkanının yargı ve üniversite atamalarında oynadığı rolüne işaret ederken, Erdoğan’ın engel ile karşılaşmadan “gizli İslamcı gündemi”ni ilerletebileceği, başörtülü bir first lady ile birlikte laik cumhuriyetin düşüşünün tam olacağı yolundaki eleştirilere dikkat çekti. “İşler o kadar kötü mü?” sorusunu soran The Economist, Erdoğan’ın iktidara geldikten sonra birkaç “İslamcı” adım atmaya çalıştığını belirterek zinayı cezalandırmaya, imam hatiplilerin üniversiteye girişlerini kolaylaştırmaya, faizsiz bankacılık yapan bir kuruluşun müdürünün Merkez Bankası’nın başına getirmeye çalıştığını anımsattı.

LAİK, BATI YANLISI YÖNELİŞE DOKUNMADI

Ancak genel olarak Erdoğan’ın, Türkiye’nin laik, Batı yanlısı yönelişine dokunmadığını kaydeden dergi, AKP’nin gerçekleştirdiği reformların AB müzakerelerinin başlatılmasını sağladığını, yüksek ekonomik büyümenin elde edildiğini, AKP’nin anketlerde büyük farkla birinci parti olmayı sürdürdüğünü kaydetti. Dergi “Bazıları, ordunun sayın Erdoğan’a karşı çıkmasının gerçek nedeninin, askeri gücün daha da erozyona uğratılması korkusu olduğunu söylüyorlar” değerlendirmesini yaptıktan sonra “Ordu, Erdoğan’ı durdurmak için ne yapabilir? Bir askeri darbe dışında çok az bir şey” diye yazdı. The Economist şöyle devam etti:

“Ancak Generallerin, sayın Erdoğan cumhurbaşkanı olursa yaşamını sefil bir hale getirmek için ellerinden geleni yapacakları demek değil. Hükümet karşıtı söylemlerini sürdürmenin yanısıra, cumhurbaşkanlığı törenleri veya MGK toplantılarına katılmayabilir. Bunun sonucunda Türkiye daha çok geriler. Belki bunun için AKP'nin popülaritesine rağmen çoğu Türk sayın Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına karşı çıkıyor. Bu, aynı zamanda adayların kaydolması için sadece iki hafta kalmasına rağmen sayın Erdoğan’ın hala ilan etmemesini izah ediyor.”

The Economist, Erdoğan’ın destekçilerinin bile aday olmaması için birçok neden gördüklerini belirterek, “Erdoğan, rakipsiz bir karizması var ve AKP'yi Kasım’da diğer bir büyük zafere kadar taşıyabilir. Birçok işadamı, onun olmadan, milliyetçiler, İslamcılar ve liberallerden gevşek bir koalisyon olan partisinin, Türkiye’yi yeniden istikrasızlığa sürükleyerek dağılabilmesinden kaygı duyuyorlar” diye yazdı.

Erdoğan’ın “otokratik” içgüdüsünün, (cumhurbaşkanı olursa) yerine gelmesi beklenen ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ilişkileri bozabileceğini de öne süren dergi, şöyle devam etti:
“Gerçekten devlet adamlığı niteliğine sahip olan sayın Gül’ün daha iyi bir cumhurbaşkanı olacağı giderek artan bir biçimde söyleniyor. Kesin bir biçimde Avrupa yanlısı olan ve yolsuzluk iddiaları ile lekelenmeyen sayın Gül, AKP’yi kurmak üzere eski İslamcı Başbakanı Necmettin Erbakan’a karşı ayaklanmaya liderlik yapmış olmasının sağladığı moral otoriteye sahiptir. Sayın Erdoğan’ın aksine akıcı bir İngilizcesi var ve yurt dışında bulundu. Tek pürüzü eşi de başını örtüyor.”