Oray Eğin, cephedeki komutanını arkadan vurdu!
Savaş var medyada. İlk bombayı Yeni Şafak attı,
Akşam tankla, tüfekle saldırdı. Tercüman, Güneş takviye kuvvet
savaş alanını genişletti. "Düşman cephesi"
topyekün saldırıyı püskürtmeye çalışıyor.
Yesinler birbirlerini! Yesinler ki, yatağın altına atılan
pislikleri açık seçik görebilelim!
Ertuğrul Özkök için üzülüyorum!
Önce Fatih Altaylı.. Ardından Emin
Çölaşan.. Şimdi de Serdar Turgut. Nasıl
da karıştırıyorlar eski defterleri, nasıl daresti çekiyorlar!
Ertuğrul Özkök, "yalan, iftira" demekten vazgeçmezse, Serdar
Turgut'un numaraları öğrenebilecek miyiz bilmiyorum! Ama bildiğim
bir şey var ki, Turgut'un sözleri çok ciddi!
O olaylar açıklanmalı!
Ben esas Oray Eğin'in ruh halini merak ediyorum. Akşam'ın manşeti
Yeni Şafak'tan alıntıydı. Önceki gün de, cephedeki
komutanını yalnız bırakmakla kalmadı, Sedat Ergin'i ve Milliyet'i
yere göğe sığdıramadı.
Az önce de ifade ettiğim gibi, "savaş hali" var medyada! Ama Oray
Efendi, "ihanet"e uğrayan, Doğan Grubu'nun "Başkomutanı"na çağrıda
bulunuyor:
Kendi "Başkomutan"ına "hortumcu"
diyen Milliyet'e...
O manşetin altında imzası olan Sedat
Ergin'e...
Olsun!
Savaş bu; ihaneti de olacak, zaferi de... Bu savaş
elbette bitecek. Savaşın yaraları sarıldığında, cephedeki
komutanlar arkadan vurulduğunu farkedebilecek mi?
Ben
asıl bunu merak ediyorum!