CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, YSK’ya başvurarak Erdoğan’a yapılan bağışların denetlenmesi, kamu kaynaklarından yararlanmasının önlenmesi gerekçesiyle acilen karar alınmasını talep etti.
Abone olCHP’li Umut Oran, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven’e 1,5 sayfalık dilekçeyle başvurarak, Recep Tayyip Erdoğan’ın sahte plaka takarak Başbakanlık makam aracını kullanıp seçim yasaklarını çiğnediğini, diğer adaylar açıklamasına rağmen bağış hesabına yatırılan paraları açıklamadığını, bazı valilerin iş adamlarını çağırarak Erdoğan’a bağış yapmaları telkininde bulunduğunu anımsattı.
Cumhurbaşkanlığı seçimi Kanunu uyarınca seçim bağış ve harcamalarına ilişkin belgelerin seçim sonuçlarının kesinleşmesinden 10 gün sonra YSK’ya sunulacak olmasının geri dönülmesi imkânsız, seçim sonucuna etki edecek haksız rekabet koşulları oluşturduğuna dikkat çeken Umut Oran, YSK’nın acilen konuyu incelemesi gerektiğini başvurusunda şu şekilde ifade etti:
Yetki YSK’da
“6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu uyarınca 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayların bağış ve harcamalarını denetim yetki ve görevi malumunuz olduğu üzere YSK’ya verilmiştir.
Sahte plakayla makam aracı kullandı!
Adaylardan birisinin halen Başbakanlık görevini sürdürüyor olması, diğer iki aday karşısında kendisine haksız rekabet olanakları sunmaktadır. Aday Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim propaganda ve yasaklarının başladığı 31 Temmuz 2014 tarihine kadar devletin tüm olanaklarını özel jet uçağı ve helikopterini kullanarak, kamu harcamalarıyla inşa edilen tesislerin açılışını yapması, adil ve eşit olmayan bir yarış sürdürülmesine yol açmıştır. 31 Temmuz 2014’te ise Aday Erdoğan, Van’daki temaslarında T.C. Başbakanlığının 002 plakalı resmi zırhlı makam aracını bu kez üzerine 06 BV 8534 sayılı sahte bir plaka takarak kullanmış, seçim yasaklarını açıkça çiğnemiştir.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin diğer iki adayı günlük olarak kendilerine yapılan toplam bağış miktarlarını açıklayarak saydam bir demokrasi sınavı vermektedir. Buna mukabil Aday Erdoğan ise bu konuda tek kelimelik açıklama dahi yapmamış, bilakis çeşitli illerde valilerin bizzat devreye girerek makamlarına çağırdıkları işadamlarından Erdoğan’ın hesabına ‘bağış’ yapılmasını ‘talep ettikleri’ yaygın bir biçimde dile getirilmeye başlanmıştır.
Hazine yardımı teklifim halen bekliyor
Cumhurbaşkanlığı seçiminde mali anlamda yaşanacak haksız rekabeti önlemek için adaylara Hazine yardımı yapılmasını içeren 2/2030 esas numaralı yasa teklifim maalesef AKP iktidarının bilerek görmezden gelmesi nedeniyle halen komisyonda görüşülmeyi beklemektedir. Keza, Başbakan’ın aday olması halinde YSK’nın Cumhurbaşkanı Geçici Aday listesini ilan edeceği tarihte (8 Temmuz 2014) Başbakanlıktan çekilmiş sayılacağına ilişkin 2/2124 esas numaralı yasa teklifim de aynı akıbete uğramıştır.
Milletin bana verdiği görevle size başvuruyorum
T.C. Anayasasında Yüksek Seçim Kurulu bağımsız yargı organı olarak tanımlanmıştır. Yine Anayasamıza göre Türkiye Büyük Millet Meclisi de üç bağımsız erkten birisi, yasama erkidir. Yasama Organı üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili olarak kamuoyunca yoğun biçimde dile getirilen bu haksız, adil olmayan uygulamaları dikkatinize sunmak görevlerim arasında bulunmaktadır. Milli Egemenliğin tecelli ettiği TBMM’nin bir üyesi olarak, millet adına yürütme organını, kamu kurum-kuruluşlarını denetlemek de görev ve yetkilerim arasındadır.
Telafisi imkânsız durumu acilen önleyin
Tüm bu nedenlerle aday Recep Tayyip Erdoğan’ın diğer sayın adaylar Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş karşısında sınırsız kamu kaynağı kullanımıyla elde ettiği haksız, adil olmayan seçim yarışına el atmanız zorunluluk arz etmektedir. Aday Erdoğan’ın bağış hesabına ne kadarlık bağış yapılmıştır, bunlar nerelere harcanmaktadır, seçim yasağına rağmen niçin Başbakanlık makam aracını sahte plaka takarak kullanmaktadır şeklindeki sorulara yanıtların YSK tarafından aranması 76 milyon vatandaşımızın beklentisidir. 6271 sayılı Kanunun 14/6’ncı maddesi uyarınca seçim bağış ve yardımları ile harcamalarını incelemek için seçim sonucunun kesinleşmesini beklemeniz, telafisi olanaksız, geri dönülemez ve seçim sonucuna etki edecek gelişmelere yol açacaktır, açmaktadır.
İvedi karar alınmasını gerektiren keyfiyeti, Yüksek Seçim Kurulu’nun değerli Kurul Üyelerinin bilgilerine saygıyla sunarım. “