BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Operaya mescit Altan'ı çileden çıkardı

Hükümetin opera ve tiyatro gibi yerlere mescit zorunluluğu getirme hazırlığı yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Abone ol

Tiyatroya mescit düzenlemesi Taraf'ın tepe ismi Ahmet Altan'ı çok kızdırdı. Bugünkü köşesinde Başbakan Erdoğan'a yine verdi veriştirdi. Altan'a göre Çevik Bir’in "laikçi" 28 Şubat’ından sonra Tayyip Erdoğan'ın "dinci" 28 Şubat sürecine giriliyor.

3194 sayılı İmar Kanunu’nda yapılacak değişikliğe göre; çalışanların veya müşterilerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla mescit, bebek emzirme yeri, çocuk bakım ve oyun alanları kurulması planlanıyor.

"ÇEVİK BİR, TAYYİP İKİ"

İşte bu girişim Altan'ı çileden çıkardı. Uzun bir süredir iktidar ile karşı karşıya olan Altan, bir kez daha kılıçları çekti. Gençlerin dilindeki "Çevik Bir, Tayyip İki” lafını çok sevdiğini söyleyen Altan, "dinci 28 Şubat'ın Erdoğan'ın "vizyonsuz" ve "yetersizliğini" gizlemek için yapıldığını iddia etti.

Erdoğan için "Tayyip Erdoğan da din sopasını “muhafazakâr” bir hayatı benimsemeyenlerin kafasına vurmak için kullanıyor" ifadelerini kullanan Altan, yazısının devamında ise çeşitli sorularla neden karşı olduğunu böyle dile getiriyor:

"OBUALARIN AKORTLARI ARASINDA ABDEST Mİ ALACAKLAR?"

"Siz bu ülkede herhangi bir dindarın, bir muhafazakârın “opera ve bale salonlarında mescit olmazsa dinimi yaşayamam” dediğini duydunuz mu?

İslam tarihi boyunca “operada mescit olsun” diye bir tartışma yaşanmış mı?

İnsanlar, Don Giovanni operasının antraktında mescide namaz kılmaya mı koşacaklar?

Kuğu Gölü’nün balerinlerini seyrederken seyircilerin aklı bir yandan da kılacakları namazda mı olacak?

Obuaların akortları arasında abdest mi alacaklar?

Bütün dürüst dindarlara soruyorum, siz hayatınızda böyle bir saçmalık duydunuz mu?

Bu, gerçekten dinî bir ihtiyaçtan mı kaynaklanıyor?"

"GÜÇ DELİRMESİ"

"Çevik Bir, “her caminin yanına bir opera salonu kuracağım” deseydi ne kadar saçma olurduysa bu da o kadar saçma" diyen Altan, yazısına şöyle devam ediyor:

"Aynen Çevik Bir gibi Tayyip Erdoğan da aslında “kendi gücünü” kendisine benzemeyenlere göstermek, her türlü saçmalığı gerçekleştirebileceğini kanıtlayarak kendisini desteklemeyenleri aşağılamak, gerçek sorunları gözlerden saklamak için bir saçmalıktan diğerine fırlıyor.

Manasız tartışmalarla hem toplumu yoruyor, hem gerginliği arttırıyor, hem de toplumun enerjisinin heba olup gitmesine neden oluyor.

Bu, bir “güç delirmesi” bence.

AKP’nin âkil adamları da “ne oluyor” diyemiyor bir türlü ama sonunda onları da bunaltacak Erdoğan.

İlk isyan sinyali Diyarbakır’daki AKP’lilerden geldi.

Uludere’yi çözme, operaya mescit yap."

"MİZAH TARİHİNE GEÇECEK"

Tekermeye dönüşen "Çevik Bir, Tayyip İki" söylemini hatırlatan Altan, yazısını işte bu sözlerle tamamlıyor:

“Muhafazakâr olmayanları aşağılayacağım”derken keyfî hareketleriyle bütün toplumu aşağılamaya başladı Başbakan.

Operaya mescit.

Dünya çalkalanırken Türkiye’nin hükümetinin meselesine bak.

Tayyip Erdoğan siyaset tarihine geçecek diye bekliyorduk, galiba “Tayyip İki” olarak mizah tarihine geçecek."

DÜZENLEMENİN AYRINTILARI SONRAKİ SAYFADA

[PAGE]

Devlet Tiyatroları’nı özelleştirmek için düğmeye basan hükümet, opera ve tiyatro gibi vatandaşların yoğun olarak bulunduğu yerlere mescit zorunluluğu getirmek için de ilk adımı attı. 3194 sayılı İmar Kanunu’nda yapılacak değişikliğe göre; çalışanların veya müşterilerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla mescit, bebek emzirme yeri, çocuk bakım ve oyun alanları kurulacak.

MESCİT AÇILACAK YERLER

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İmar Kanunu’na ekleyeceği madde şöyle: “Bağımsız bölüm sayısı 100’den fazla olan konut alanlarında, umumi ve resmi binalar, alışveriş merkezi, işhanı, büro, yönetim binası gibi ticaret veya hizmet yapılarında, düğün salonu gibi eğlence yapılarında, sinema, tiyatro, müze, kütüphane ve kongre merkezi, yurt binaları, spor tesisleri gibi sosyal ve kültürel yapı ve tesislerde, eğitim yapılarında, hastane ve benzeri sağlık tesislerinde, havaalanı, liman, terminal, tren garı, metro istasyonu gibi ulaşım yapı ve tesislerinde, oteller ve benzeri turizm tesislerinde çalışanların veya müşterilerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla mescit, bebek emzirme yeri, çocuk bakım ve oyun alanı; milli park, tabiat parkı, bölge parkı, mesire, piknik alanı, açık spor alanları gibi yerlerde ise mescit, bebek emzirme yeri ve umumi hela için yeterli mekân ayrılır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ilgili kamu kurumları ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görüşleri alınarak bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.”

HİÇBİR TİYATRODA YOK
Taslakta ‘ibadet yeri’ ifadesi yerine ‘mescit’ kelimesinin kullanılması dikkat çekerken, düzenlemeye gerekçe olarak vatandaştan gelen talep ve ‘ihtiyaçlar’ gösterildi.
Radikal ’in sorularını yanıtlayan Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Vakfı Genel Başkanı (TOBAV) Tamer Levent, “Dünyada hiçbir tiyatro salonunun içinde bir dua yeri yok. Çünkü insanlar tiyatroya belirli saat aralığında, sadece tiyatro izlemeye geliyorlar. O zaman zarfında ibadetini de yerine getirmek gibi bir durum söz konusu değil. Böyle bir düşüncenin sonu yok” diye konuştu.
“Dünyanın hiçbir yerinde tiyatro mimarisinde dua edilecek ya da ayin yapılacak bir yer yok” diyen Tamer Levent, bugüne kadar mimari olarak bir tiyatro binası tasarlanırken oyuncuların prova, makyaj, elbise değiştireceği yerler ile sahne ve seyirciler için koltuk, vestiyer ve lavabo düşünüldüğünü söyledi. Tamer sözlerine şöyle devam etti: “1.5-2 saatlik piyes seyretmeye gelmiş seyirci arada çıkıp ibadetini mi yapacak? ‘Ben tiyatroya geldim. İçerde piyes oynanıyor ama ben gidip ibadet yapayım’ mı diyecek? Bu zorlamanın neden yapıldığını merak ediyorum.”