BIST 9.916
DOLAR 35,19
EURO 36,64
ALTIN 2.961,89
HABER /  GÜNCEL

O'Neill'in anıları çok şaşırtacak

Bush, "Bize çizburger getirmenin senin işin olduğunu düşünmüyor musun'' O'Neill'in hatıraları çok konuşulacak.

Abone ol

ABD Başkanı George Bush'a yönelttiği suçlamalarla birden bire Washington gündeminde en üst sıraya yerleşen eski Hazine Bakanı Paul O'Neill, kendisi hakkında yazılan ve dün piyasaya çıkan kitapta, Başkan'ı, ''sağcı ideologlarla çevresi sarılmış, politikalarının sonuçlarını görebilecek entelektüel yapı ve meraktan yoksun, pasif, tehdit edici ve yüzeysel biri'' olarak nitelendirdi. Wall Street Journal gazetesinin eski muhabirlerinden Ron Suskind'in, O'Neill'ın ABD yönetimindeki iki yıllık siyasi macerasını anlatan ''Sadakatin Bedeli'' (The Price of Loyalty) adlı kitabı, son dönemin en çok konuşulan siyasi kitabı oldu. Pulitzer ödüllü gazeteci Suskind, Bush'un eski kabine üyesi O'Neill ile konuşarak ve O'Neill'ın verdiği yaklaşık 19 bin belgeden yararlanarak kitabı hazırladı. Ancak bu belgelerin gizli hükümet belgeleri olduğu gerekçesiyle, ABD Hazine Bakanlığı tarafından O'Neill hakkında soruşturma açıldı. Kitap henüz piyasaya çıkmadan önce O'Neill, CBS televizyonunda yayımlanan ''60 Dakika'' programına çıkarak, Bush yönetiminin, daha Beyaz Saray'a geldiği ilk günlerde, Irak'ı işgal planı ve savaş sonrasına ilişkin planlarının hazır olduğunu söyleyerek tartışma başlatmıştı. O'Neill, Ocak 2001'den Aralık 2002'ye kadar görev yaptığı Bush yönetiminden, vergi kesintisi konusundaki anlaşmazlık nedeniyle kovulmuştu. Kitapta O'Neill, ABD Başkanı Bush ile Beyaz Saray'da ilk görüşmesini anlatırken, Bush'un detaylı görüşme yapmak yerine, ilgisiz davrandığı, hatta ısmarladığı çizburgerlerin neden gelmediğiyle daha çok ilgilendiğini anlatıyor. Kitapta, O'Neill'ın konuşmasını kesen Bush'un, Beyaz Saray Genel Sekreteri Andrew Card'ı, daha önce ısmarladığı çizburgerlerin neden gelmediğini araştırması için görevlendirdiği ve ''Sen Beyaz Saray Genel Sekreteri'sin. Bize çizburger getirmenin senin işin olduğunu düşünmüyor musun'' dediği kaydedildi. O'Neill kitapta bu olayı anlatırken, ''Card başını salladı. Hiç kimse gülmedi ve Card odadan koşarak çıktı'' ifadesini kullandı. ''KABADAYILIK TEKNİĞİ'' Daha ilk toplantıda Bush'un Paul O'Neill'a, önce ''Pablo'' sonraları ''Büyük O'' takma adlarını verdiği kitapta anlatılırken, O'Neill, ''kabadayılık tekniği'' olarak nitelediği bu tutumun, ''Sana isim verdim. Şimdi bu ismi taşı'' anlamına geldiğini belirtti. Eski Hazine Bakanı, Bush'un hiçbir görüşmesinde kendisine soru sormadığını, hiçbir konuyu merak eder görünmediğini, ifadesini değiştirmediğini belirterek, ABD Başkanı'nın, ''sorulacak soruyu bilmediği için mi, cevabı duymak istemediği için mi'' bu şekilde davrandığını merak ettiğini kaydetti. Kitaba göre Bush, 30 Ocak 2001 tarihinde yapılan ilk Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısında, Arap-İsrail barış çabalarını bir kenara bırakarak Irak'a konsantre oldu. Bu toplantıda Bush, Texas Valisi olduğu dönemde, o sırada muhalefet lideri olan İsrail Başbakanı Ariel Şaron ile Filistin kampları üzerinden 1998 yılında uçtukları bir anısını anlattı. Bush, ''Filistin kampları üzerinde uçtuk. Aşağısı gerçekten çok kötü görünüyordu. Bu noktada fazla bir şey yapabileceğimizi zannetmiyorum. Bence bu meseleden çekilme zamanı'' diye konuştu. Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, çok fazla kan dökülebileceği uyarısında bulundu. Ancak Bush, omuz silkerek, ''Belki de bazı şeyleri dengeye oturtmak için en iyi yol budur'' dedi. O'Neill, aynı toplantıda, CIA Başkanı George Tenet'ın, Irak'taki bir fabrikanın havadan çekilmiş fotoğrafını gösterdiğini ve bu fabrikanın kimyasal veya biyolojik silah üretebiliyor olacağını söylediğini kaydetti. O'Neill, bu toplantıda, ''Ben dünyada buna benzer birçok fabrika gördüm. Bu fabrikanın kitle imha silahı ürettiğinden bizi şüphelendiren nedir?'' diye sorduğunu da anlattı. Tenet, bunun üzerine, bu istihbaratı doğrulayan geçerli bir kanıt olmadığından bahsetti. O'Neill, Irak'ın bu silahları ürettiğine dair, kendisinin katıldığı hiçbir toplantıda kanıt görmediğine de işaret etti. Kitapta O'Neill, ABD Başkanı Bush'un, belgeleri okumakta ya isteksiz ya da başarısız olduğunu, politikaların daha çok ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney tarafından kontrol edildiğini, bu politikaların, siyasi danışman Karl Rove, eski danışman Karen Hughes ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice tarafından desteklendiğini ve bu grubun alternatif fikirlere açık olmadığını belirtti. ATEŞ ALTINDA O'NEILL CBS televizyonunda Bush yönetimini eleştirmesinin ardından, 24 saat geçmeden O'Neill hakkında, gizli hükümet belgelerini basına verdiği gerekçesiyle Hazine Bakanlığı tarafından soruşturma açıldı. O'Neill ise, bugünlerde katıldığı televizyon programlarında, bu belgeleri bizzat kendisinin Hazine Bakanlığı'ndan istediğini ve kendisine sağlanan diskleri, olduğu gibi açmadan, gazeteci Suskind'e verdiğini anlattı. ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, kitap yayına çıkmadan önce O'Neill'ı iki kez telefonla aradığını kabul etmekle birlikte, eski kabine arkadaşına, Bush yönetimiyle ilgili bu suçlamalara girişmemesi yönünde baskı yaptığı iddialarını reddetti. Kitabı okumadığını belirten Rumsfeld, buna karşılık basında duyduklarından, O'Neill'ın sözlerinin, Başkan Bush ile ilgili kendi deneyimiyle örtüşmediğini vurguladı. Rumsfeld, ''Benim Başkan Bush'a çok büyük saygım var. Zekası, dikkati, ilgisi, soru sorması, konulara yapıcı ve olumlu yaklaşımı için...'' dedi. Ancak O'Neill, NBC televizyonunda katıldığı bir programda geri adım attı. O'Neill, olacakları önceden görseydi, kitapta Bush için söylediği her sözü geri alacağını kaydederken, Kasım ayındaki başkanlık seçiminde Başkan Bush için oy vermesinin muhtemel olduğunu ifade etti. Hatta O'Neill, CBS televizyonundaki ilk açıklamasının tersine, ABD yönetiminin, eski Başkan Bill Clinton döneminden bu yana Irak'ta Saddam Hüseyin rejimini devirme politikası bulunduğunu ve Bush yönetiminin ilk günlerinde bunu tartışmada yanlışlık bulunmadığını söyledi. O'Neill'ın geri adım atması, Washington'da bazı çevrelerde, ''Beyaz Saray yönetimi tarafından gözü korkutuldu'' yorumuna yol açtı.