BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,19
ALTIN 3.003,17
HABER /  GÜNCEL

Önce vahşet sonra intihar şoku!

Birlikte kafe işlettiği sevgilisini öldürdükten sonra evini yaktı. Ardından da polisin geldiğini gören şahıs intihar etti.

Abone ol

Kadıköy'de bir kişi birlikte kafe işlettiği kadın ortağını silahla öldürdükten sonra evini ateşe verdi. Polisin geldiğini gören şahıs daha sonra silahla intihar etti.

Olay Suadiye Hazan Sokakta meydana geldi. Bahçe Cafe'yi Ayten Alptekin ile birlikte çalıştıran Abbas Aydın kavga ettiği Ayten Apltekin'i silahla vurduktan sonra ikinci kattaki evini de ateşe verdi.Aydın, silahıyla başına ateş ederek hayatına son verdi. Olayla ilgili araştırma sürüyor.

Kadıköy Suadiye Hazan Sokak'ta meydana gelen olay iddiaya göre şöyle gelişti.

Abbas Aydın (57) iki yıldır birlikte yaşadığı öğrenilen Ayten Alptekin(44) ile birlikte cafe işletmeye başladı. Bu sırada Abbas Aydın evini satarak elde edilen gelirin 100 bin TL kısmını Ayten Alptekin'in hesabına yatırdı. İkilinin arası zaman zaman yaşanan gerginliklerle bozulurken Ayten Alptekin iddiaya göre ayrılmak istedi. Abbas Aydın iddiaya göre barışmak istediği Ayten Alptekin'in evine bir kamyon dolusu gül getirsede barışmaya ikna edemedi. Aydın bugünde cafeye gelerek Ayten Alptekin ile barışmak istedi. Yine red cevabını alan adam silahını çıkarıp Ayten Alptekin'i vurarak öldürdü. Deliye dönen Abbas Aydın cafenin bulunduğu binanın üçüncü katındaki dairesine çıkıp kapıyı üzerinden kilitledi.

EVİ ATEŞE VERİP KAFASINA ATEŞ ETTİ

Olay yerine gelen polis ekipleri Abbas Aydın'ı ikna etmeye çalışsada başarılı olamazken Abbas Aydın evi ateşe verdi. İtfaiye ekipleri yangına müdahale ederken Abbas Aydın silanın kafasına dayayıp bir el ateş ederek hayatına son verdi. Kapıyı açıp içeri giren polis ve itfaiye ekipleri yanan evin içinde Abbas Aydın'ın cansız bedeniyle karşılaştı. Polis emniyet şeridiyle sokağa giriş ve çıkışları kapatırken olay yeri inceleme ekipleri detaylı bir çalışma yaptı. Ekipler Ayten Alptekin ve Abbas Aydın'ın cansız bedenleri üzerinde inceleme yaparken olay yerine gelen kadın savcıda çalışmaları takip etti.

CİNAYETİ GÖREN ANNE VE ÇOCUĞU EMLAK DÜKKANINA SIĞINDI

Dehşete düşüren cinayetin işlendiği sırada Hazan sokaktan okuldan aldığı çocuğuyla ilerleyen bir anne ise cinayet işlendiğini görünce çocuğuyla birlikte bir emlak dükkanına sığındı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, anne ve çocuğu sokakta ilerlerken silah sesiyle birlikte bir kadının öldürüldüğünü görünce panik halinde geri koşup bir emlak dükkanına giriyor. İki kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın ardından polis detaylı bir soruşturma başlatırken Abbas Aydın ve Ayten Alptekin'in cesetleri incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

"BU AHLAK POLİSİ AHLAKSIZ ÇIKTI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

İstanbul'da emniyet taşkilatını şoke eden skandal! İddiaya göre, Ahlak Büro'da görevli 4 polis, bir müzikholde dehşet saçtı.

Aşırı alkollü halde müzikhole girdiği öne sürülen polisler, yaptıkları kimlik kontrolünün ardından kadınlı erkekli 12 kişiyi emniyete ait sivil bir minibüse bindirerek Çatalca'ya götürdü. Yol boyunca 10 kişi, belirli yerlerde indirildi. Geriye sadece Azeri uyruklu bir kadın kaldı.

Gece yarısı dehşeti yaşatan polislerden Ali Keser'in, Azeri uyruklu kadına ormanda tecavüz ettiği iddia edildi. İstanbul polisinde şok etkisi yaratan olayın ardından, polis memuru Ali Keser tutuklandı.


Gazete Habertürk'ün haberine göre, 14 Ekim günü yaşandığı öne sürülen “polis dehşeti” iddiaya göre şöyle gelişti: İstanbul Avcılar’da bulunan ve aynı zamanda müzikhol olarak işletilen Anıklar Ocakbaşı’na, gece yarısı beyaz renkli sivil bir minibüsle İstanbul Ahlak Bürosu’nda görevli polis memurları M.K., E.G., S.D. ve Ali Keser geldi. Alkollü oldukları öne sürülen polis memurları ‘ışıkları açın kimlik kontrolü yapacağız” dedikten sonra müşteriler ile çalışanların kimliklerini topladı. Yine iddiaya göre bu arada işletme sahibinden rüşvet aldılar. Polis memurları, aralarında müşteriler ile yabancı uyruklu kadınların da olduğu 12 kişiyi minibüse bindirerek Çatalca’ya doğru yola çıktı.

TECAVÜZ İDDİASI

4 memur, yol üzerinde bazı isimleri minibüsten indirdi. Yine iddiaya göre, burada kadınlara ilişki teklifinde bulunuldu. Ancak kadınlar bunu reddetti.

Daha sonra, polis memurlarından Ali Keser’in, restoran-müzikholde çalışan Azeri uyruklu bir kadına tecavüz ettiği öne sürüldü. Bu olayın ardından da, kadınlı erkekli grup serbest bırakıldı. Gece karanlığında Çatalca’da bırakılan mağdurlar, sabah taksilerle İstanbul’a döndü.

EMNİYET OLAYA EL KOYDU

Sabah saatlerinde İstanbul’a dönen 12 mağdur, yanlarına müzikholün işletmecisini de alarak polislerden şikâyetçi oldu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü de hemen kolları sıvadı. Adli ve idari soruşturma başlatılırken bir polis memuru açığa alındı.

E.G ve S.D adlı polismemurları ise sürgün edildi.

Tecavüzle suçlanan Ali Keser de tutuklanarak cezaevine gönderildi. İddialarla ilgili yürütülen adli soruşturma kapsamında ifade veren mağdurlar, “Polisler kimliklerini gösterdikten sonra, kimlik kontrolü yapacaklarını söylediler. Aşırı alkollülerdi.

Mekânın işletmecisinden bir miktar para aldıktan sonra, 7 bayan 5 erkeğin kimliklerini geri vermediler. Daha sonra hepimizi kapıda bekleyen minibüse bindirdiler. Ne olduğunu anlamadık. Edirne yönüne doğru ilerlerken bazı erkek ve bayanları yol güzergâhında indirdiler. Araç Çatalca’ya doğru ilerlemeye devam etti” dediler.

'AHLAKSIZ' TEKLİF!

Müzikholde müşteri olduklarını iddia eden iki kadın ise ifadelerinde, “Çatalca’da karanlık bir yere geldiğimizde, sonradan Azeri olduğunu ve tecavüze uğradığını öğrendiğimiz bir bayanı bir polis memuru minibüsten indirdi. Polislerden ikisi yanımıza gelerek, isterseniz cinsel ilişkiye girebiliriz dediler. Kabul etmedik. Biri ‘Gece yarısı burası tehlikelidir. Evim yakın isterseniz, bana gidelim’ dedi. Biz yine kabul etmedik. Gecenin karanlığında Çatalca’da kaldık. Gün ışımaya yakın taksiye binerek, Çatalca’dan ayrıldık” şeklinde konuştular.

"KARAKOLDA 155'İ ARADI AMA..."
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

Mecidiyeköy’de üç arkadaşıyla birlikte dolaştığı sırada kimlik soran polislerin hakaretlerine maruz kaldığını öne süren Sezer Çelenk (39), duruma tepki göstermesi üzerine götürüldüğü Kuştepe Polis Merkezi’nde bir grup üniformalı polisin kendisini darp ettiğini iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Yüzünden yaralanan evli ve iki çocuk babası Çelenk, “Karakolda 155’i arayarak yardım istedim. Telefonu elimden alarak beni hastanelik ettiler” diye konuştu. Olay, 24 Ekim Pazar günü gece yarısı meydana geldi. Çelenk yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Bana ağıza alınmayacak küfürler ettiler. Kuştepe Polis Merkezi’ne götürüldüğümde hakaret ve küfürler devam etti. Yasal yollara başvuracağımı söylediğim zaman, küfreden polislerden birisi ‘Cumhurbaşkanına kadar yolun var’ dedi. Karakolun içinden 155’i arayarak yardım istedim. Mağdur olduğumu belirtip ekip göndermelerini istediğimde telefondaki polis ‘Orada kameralar vardır. Birşey yapamazlar’ yanıtını verdi. 155’in kayıtlarında bu konuşmalar mutlaka olmalı”.

ADAM ÖLECEK

155’i aradığı sırada memurlardan birisinin elinden telefonu kaptığını öne süren Çelenk, “3-4 üniformalı polis beni darp etmeye başladı. Yaklaşık 15 dakika dayak yedim. Beni darp eden polisleri net bir şekilde hatırlıyorum. Olayı seyreden başka bir polisin ‘Bu adam ölecek, hastaneye götürün’ dediğini duydum. Sonra kendimden geçmişim” dedi.

Sabaha karşı hastaneye götürüldüğünü belirten Çelenk, şikâyet dilekçesinde, Polisler beni dövüp burnumu kırdı. Hastanede darp raporu istediğim halde verilmedi” dedi. Adli Tıp Kurumu’nun ön raporunda Çelenk’te “nasal dorsumda (burun sırtında) ödem, laserasyon (sıyrık şeklinde yaralar), durmuş epistaksis (burun kanaması)” tespit edildiği belirtildi.



Adli Tıp Kurumu’nun verdiği rapor...

KEYFİ OLAMAZ

Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun durdurma ve kimlik sorma ile ilgili 4. maddesinde polisin hangi nedenlerle kişileri durdurabileceği  sıralanıyor.



 4. maddede ayrıca polisin durdurma yetkisini kullanabilmesi için, “tecrübesinin ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerektiği” belirtilirken, “Süreklilik arz edecek, fiili durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz. Polis, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir; kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir” deniliyor.

"ÖFKELİ ANNEDEN TELEFONLU ŞİDDET"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

Konya’nın Selçuklu ilçesi Işıklar Mahallesi’nde oturan 16 yaşındaki lise 3. sınıf öğrencisi M.B. önceki gece, 18 yaşındaki erkek arkadaşıyla görüşmek için annesi H.Ö.’den izin istedi. Eşinde boşanmış olan ve kızıyla yaşayan 35 yaşındaki H.Ö. izin vermedi ve anne-kız tartışmaya başladı.

Tartışma sırasında sinirlerine hakim olamayan H.Ö., elindeki cep telefonunu kızı M.B.’nin başına vurdu, ardından da tekme ve tokatla kızını dövdü. Ablasının haber vermesi üzerine hastaneye kaldırılan M.B., başına dikiş atıldıktan ve yaklaşık 3 saat gözlem altında tutulduktan sonra taburcu edildi..

Anne H.Ö. polis tarafından gözaltına alındı. Konya Numune Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen H.Ö., gazetecilerin “Kızınızı neden dövdünüz?” sorusuna, “Sana hesap mı vereceğim? Canım istedi dövdüm. Suçu vardı dövdüm. Öldürdüm mü çocuğumu” diyerek tepki gösterdi. Emniyet’te ifadesi alınan anne, kızının şikâyetçi olmaması üzerine serbest bırakıldı.

"CANAVAR DA OLSA ANNE O"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

3.5 yaşındaki kızını dövmekten hapis yatan ve çocukları elinden alınan anne, dövüldüğünü söyleyen oğlunu yurtta kaçırıp savcılığa gitti. Ancak başka suçtan tutuklandı ve anne ile oğlu ağlayarak ayrıldı.

Çiğdem Alakaz, 6 yıl önce 3.5 yaşında olan kızı Sıla Alakaz’ı öldüresiye dövdü. Vücudunun her yeri morluklarla dolu olan, yüzünde sigara söndürülen ve yediği dayaktan yüzü tanınmayacak hale gelen minik Sıla ile kadının ilk eşinden olan o zaman 6 yaşındaki İlker Can Yıldız devlet himayesine alındı. Önce Kocaeli Karamürsel Yetiştirme Yurdu'na yerleştirilen İlker Can Yıldız daha sonra Düzce Yetiştirme Yurdu’na nakledildi.

Hapse mahkum olan ve Bolu Kapalı Cezaevi’ne konulan Çiğdem Alakaz 3 yıl 9 ay hapis yattıktan sonra bırakıldı ve oğlu İlker Can Yıldız’ı belirli aralıkla ziyaret etmeye başladı.

Şikâyete gitti, tutuklandı

İddiaya göre İlker Can Yıldız, geçen perşembe gecesi yurtta kalan kendisinden yaşça büyük çocuklardan dayak yedi. Sırtında morluklar oluşan, kafasında ve yüzünde şişlikler bulunan İlker Can Yıldız, cuma günü gizlice annesini arayarak yardım istedi. Anne Çiğdem Alakaz ve teyzesi Yaşariye Alakaz önceki gün Düzce’ye giderek İlker Can Yıldız’ı yetiştirme yurdundan alarak Bolu’ya geldi.

Oğlunun sırtında ve yüzünde morluk ve şişlikleri gören Çiğdem Alakaz yurt yetkilileri hakkında dün suç duyurusunda bulunmak üzere savcılığa gitti. Ancak hakkında “iftira” davasından tutuklanma kararı bulunduğu gerekçesiyle oğlunun yanında gözaltına alındı.



Tutuklanarak Bolu Kapalı Cezaevi’ne götürülen Çiğdem Alakaz’ı ablası Yaşariye Alakaz ve oğlu arkasından takip etti. İlker Can Yıldız, cezaevi kapısında annesi Çiğdem Alakaz’ın boynuna sarılarak gözyaşı döktü. Polis tarafından güçlükle birbirinden ayrılan anne ile oğlunun ağlayarak ayrılmaları, görevlilerle çevrede bulunanları da gözyaşlarına boğdu.
Bu arada Düzce Sosyal Hizmetler İl Müdürü Osman Çakır, Çiğdem Alakaz hakkında dava açacaklarını söyledi.

"KAPIYI TEKME İLE AÇTI DİYE OĞLUNU ÖLDÜRDÜ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

Bursa'nın Yıldırım İlçesi’nde Hüseyin Sabancıoğlu (63), iddiaya göre zili çalmak yerine kapıyı tekmelediği için tartıştığı oğlu 39 yaşındaki Ahmet Sabancıoğlu’nu öldürdü.

Olay, Akyüz Sokak üzerinde 10 gün önce meydana geldi. Eşinden ayrıldığı için psikolojisi bozulan Ahmet Sabancıoğlu, babasıyla yaşadığı evin kapısını tekmeleyerek içeriye girdi, bunun üzerine babası Hüseyin Sabancıoğlu arasında tartışma çıktı.

Tartışma büyüyünce Hüseyin Sabancıoğlu, oğlunu bıçakladı. Ahmet Sabancıoğlu hastanede can verirken baba Sabancıoğlu tutuklandı.

"HIRSIZ POLİSİN EVİNE GİRDİ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

İzmir'in Buca İlçesi'nde hırsızlık için Savaş Cömert'in evine giren 17 yaşındaki H.K., ev sahibinin polis olduğunu anlayınca ikinci kattaki dairenin balkonundan atlayıp kaçmaya çalıştı. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Savaş Cömert, kısa süren kovalamacanın ardından şüpheliyi yakaladı.

Olay, dün saat 20.00 sıralarında, Şirinkapı Mahallesi 1040 Sokak numara 16, daire 2'de meydana geldi. Çeşitli suçlardan poliste kaydı bulunan H.K., ışıkları yanmayan 3 katlı bir apartmanın ikinci katındaki eve girdi. Bu sırada işten çıkan eşini alarak Buca'daki evine dönen polis memuru Savaş Cömert, evin ışıklarının yandığını gördü. Kapıyı açarak, “Dur ben polisim” diye bağıran Cömert'i gören H.K., panik içerisinde evin balkonundan atlayıp kaçmaya başladı. Polis memuru Savaş Cömert de koşarak şüphelinin peşine düştü.

Cep telefonu ile ‘155 Polis İmdat Hattı’ndan da yardım isteyen Cömert, bir yandan da şüpheliyi kovalamayı sürdürdü. Şüpheliyi yakalamak için Asayiş ekipleri harekete geçerken, Savaş Cömert kovalamaca sonunda evine giren H.K.'yı yakaladı.

Asayiş ekibine teslim edilen H.K. işlemlerinin ardından, yaşı küçük olduğu için Buca Emniyeti Çocuk Bürosu'na teslim edilirken, yıllık izinde olduğu öğrenilen Savaş Cömert, Ufuk Polis Merkezi'ne gelerek şüpheliden şikayetçi oldu.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.