BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Önce dışladılar sonra hala dediler

Kendisini kadın olarak hisseden İhsan Çolak, doğduğu köye döndükten sonra yaşadıklarını anlattı.

Abone ol

Çocukluğundan beri kendini kadın gibi hissettiğini söyleyen İhsan Çolak, yaşadığı Manisa’nın Saruhanlı ilçesine bağlı Kayışlar köyünde, kendini "hala" olarak köylüye kabul ettirdi.

HALA DENMESİ HOŞUNA GİDİYOR
Manisa’nın Saruhanlı ilçesine bağlı Kayışlar köyünde doğan İhsan Çolak, 11 yaşındayken ailesiyle birlikte İzmir’e taşındı. Çocukluğundan beri kendini kadın gibi hisseden, ev işleri ile uğraşan renkli giyinmeyi seven Çolak, 2002 yılında anne ve babasının 5 ay arayla vefat etmesinin ardından yeniden doğduğu köy olan Kayışlar’a yerleşti. Kayışlar’a geri döndükten sonraki ilk yıl köylüler tarafından dışlanan ve köyden gönderilmesi bile gündeme gelen İhsan Çolak yardımseverliği ve insan sevgisiyle kendini köye kabul ettirdi. Kadınların eltisi erkeklerin de kız kardeşi olan Çolak’a köyde İhsan Hala diye hitap ediliyor. Beslediği tavuklardan elde ettiği yumurtaları satarak ve evlere temizliğe giderek geçimini sağlayan Çolak, Gökçeköy’de bir restoranda garsonluk yaparak hayatını sürdürmeye devam etti. Kendisine ‘Hala’ denmesinin çok hoşuna gittiğini kaydeden Çolak, “Abla denmesinden ise hala denmesi daha güzel. Beni ailelerinden biri olarak görüyorlar” dedi.

Doğuştan beri böyle olduğunu anlatan Çolak, şöyle konuştu:
“Köyde ilk başlarda hoş karşılanmadı. Bayağı tepki çektim. Sonra beni tanıyınca, herkese yardım ettiğim için kabullendiler. Kendimi bildim bileli hep böyle ev işleri temizlik işleri yaparım. Kadın gibi giyinirim. Kimse bana silah zoruyla bir şey yaptırmadı. 11 yaşına kadar buradaydım. Ondan sonra ailemle birlikte İzmir’e taşındım. 2002’de buraya geri döndüm ve buradayım. Anne ve babamı kaybettikten sonra burada kaldım. İzmir’den buraya gelirken altıma bir pantolon giyerdim ama üzerime allı güllü bir bluz giyerdim. Sonra burada daha rahat ettiğim için şalvar giymeye başladım. İlk başlarda tepki verdiler hoş karşılamadılar. Örnek olacak dediler sonra beni tanıyıp sevince kabul ettiler.”
Kendisine neden hala dendiğini anlatan Çolak, “Bir zamanlar bir arkadaşımın oğlu bana hala demişti. Kimisi abla kimisi teyze diyordu. Bana 'hala' daha yakın geldi. Abladan ise 'hala' denmesi daha iyi” dedi.

ERSOY HAYRANI

 Evinin her yerini Bülent Ersoy’un fotoğraflarıyla donatan Çolak, “Kendisinin çok fazla hayranıyım. Kendisiyle hiç görüşemedim. İzmir’de yaşadığım zamanlar Bülent Ersoy fuara geldiğinde dinlemeye giderdim o kadar” diyerek, bu hayattaki en büyük hayalinin Bülent Ersoy’la tanışmak olduğunu söyledi.

"KÖY DIŞINDA YAŞAYAMAM"

Müziği çok sevdiğini anlatan Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlerleyen zamanlarımı burada geçirmek zorundayım. Çünkü burada mutlu ve huzurluyum. İzmir’e gitsem veya başka bir şehre gitsem ne yapabilirim? Tamam sahneye çıkıyorum oynuyorum ama nereye kadar oynayacağım? Sesim yok. Yok diye biliyorum daha doğrusu. Büyükşehire gitsem hiçbir şey olamam. Orada ya sermaye olursun ya da başka bir şey mutlaka. Yani sonu kötü yol diyelim. Öldürülmek de var sonunda.” Hayatında sadece bir kez aşık olduğunu anlatan Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aşık oldum sadece bu kadarını söyleyeyim. Hakkımda birçok şey söylediler. İşte sevgilim varmış yurt dışındaymış, 3 ayda bir gelip gidiyormuş. Oturup kadınlarla gülüştük. Yok dedim öyle bir şey keşke olsa da gelse baksa bana.”