BIST 9.916
DOLAR 35,28
EURO 36,76
ALTIN 2.974,18
HABER /  GÜNCEL

Önal ve Özkan 22 Mart'a kaldı

Eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile eski Devlet Bakanı Recep Önal'ın, Yüce Divan'daki yargılanmasında, usule yönelik itirazların tümü reddedildi.

Abone ol

Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, sanıkların usule yönelik itirazlarına ilişkin verilen ara kararı açıkladı. Bumin, usule yönelik bütün itirazların oybirliği ile reddedildiğini bildirdi. Daha sonra sanıkların savunmalarını yapmak üzere süre istemeleri üzerine, davanın ikinci duruşması 22 Mart 2005 gününe bırakıldı. DURUŞMA VE İTİRAZLAR Duruşmada, öncelikle sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Özkan, işinin sorulması üzerine, ''çalışmıyorum'' derken, Önal ''emekli'' olduğunu söyledi. Kimlik tespitinin ardından Özkan ve Önal'ın Yüce Divan'a sevk kararları okundu. Duruşmada, Özkan'ın avukatı Olcay Mis ile Önal'ın avukatı Osman Öz daha önce Yüce Divan'a verdikleri dilekçelerini tekrarladılar. Avukatlar, dosyaların ayrılmasını ve davanın düşmesini talep ettiler. Avukatların istemlerine ilişkin görüşlerini açıklayan Başsavcı Ok, daha önce Özkan ve Önal hakkında aynı konuda verilen soruşturma önergelerinin TBMM Genel Kurulu'nca reddedildiği, bu nedenle yeniden aynı konuda önerge verilemeyeceği şeklindeki itiraza katılmadığını belirtti. Daha önceki kararların kesin hüküm niteliği taşımadığına ve itirazın da olmadığına dikkati çeken ok, soruşturma organlarının kararlarının mutlak olmadığını ifade etti. Sanıkların, Soruşturma Komisyonu'nun teşekkülünün Anayasa'ya ve TBMM İç Tüzüğü'ne aykırı olduğu yönündeki itirazlarını da değerlendiren Ok, Soruşturma Komisyonu'nda görev alan bir milletvekilinin gerekli koşulları taşımadığı gerekçesiyle daha sonra hem Komisyon başkanlığından hem de üyelikten istifa ettiğini anlattı. İTİRAZLARA RED Bu komisyonda görev yapan iki uzmanın da gerekli nitelikleri taşımadıkları yönünde itirazlar bulunduğunu anımsatan Ok, yargılama sürecinde daha ayrıntılı araştırma yapılacağını, bu nedenle başa dönülemeyeceğini, Soruşturma Komisyonu'nun uzmanların görüşü ile bağlı olmadığını bildirdi. Başsavcı Ok, bağımsız ve tarafsız Yüce Divan'ın, yeni delil toplama ve değerlendirme yönünden yetkili olduğunu, bu nedenle bu yöndeki itirazın reddedilmesi gerektiğini söyledi. Soruşturma komisyonunun verilen süreleri aştığı yönündeki iddialarını da yerinde olmadığını kaydeden Ok, bu istemin de reddedilmesi gerektiğini belirtti. Başsavcı Ok, Önal ve Özkan'a yönelik suçlamaların farklı zamanda ve farklı konumlarda yapıldığı ve bu nedenle davaların ayrılması yönündeki talebe de katılmadığını belirti. YARGILAMANIN BİRLİKTE OLMASI HIZLI SONUÇLANDIRIR CMUK'a göre geniş anlamda Özkan ve Önal'a yüklenen suçlar arasında bağlantı bulunduğunu anlatan Ok, yargılamanın birlikte yapılmasının davanın daha hızlı sonuçlanmasını sağlayacağını kaydetti. Başsavcı Ok, Anayasa Mahkemesi'nin oylamaların ayrı ayrı yapılması gerektiği yönündeki kararıyla dosyaları iade ettikten sonra bütün işlemlerin yenilenmesi gerektiği yönündeki itirazları da karşıladı. Bu itirazların yerinde olmadığını, çünkü Anayasa Mahkemesi'nin sadece oylamaların ayrı ayrı yapılması gerektiğine işaret ettiğini söyleyen Ok, bu son yapılan oylama öncesinde savunma hakkının verilmediği yönündeki itiraza da katılmadığını belirtti. Sanıkların savunmalarını daha önce yaptıklarına, Yüce Divan'da da savunma haklarının ikmal edilmesinin mümkün olduğuna işaret eden Ok, TBMM'deki oylama sürecinde yeni bir iç tüzük kuralı konmadığını veya yeni bir iç tüzük ihdas edilmediğini vurguladı. Ok, bu nedenle Yüce Divan'a sevk kararlarının Anayasa'ya aykırı olduğu yönündeki istemlerin de doğru olmadığını kaydetti. Ok, mütalaasında sanıklar ve avukatlarının usule yönelik bütün itirazlarının reddi yönünde görüş bildirdi.