Yaşlanmak sanılanın aksine kaçınılmaz bir kader değil... Sağlıklı seçimler sayesinde geciktirilebilecek bir durum... Peki neler yapmalıyız?
Abone ol1000 sene önce 25 olan ortalama insan ömrü artık 75 ve üzeri. Biokimyasal bir süreç olan yaşlanmayı ele alan, daha sağlıklı, canlı ve uzun yaşamı ele alan anti-aging araştırmaları yaşlanmanın sanılanın aksine kaçınılmaz bir kader değil, sağlıklı seçimler sayesinde geciktirilebilecek bir durum olduğunu ve insan bedeninin kendi kendisini onaracak kapasiteye sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Kendi kendisini onarma kapasitesine sahip olan bedenimiz ve onu oluşturan canlı organizmalar olan hücreler bu eşsiz kabiliyeti devam ettirebilmek için -yaşayan her canlı gibi- doğru besinlere ihtiyaç duyar. İhtiyaç duyduğu besinlerden mahrum kalan hücreler daha zayıf bir hücre ile yer değiştirmek zorunda kalabilirler. "Dejenerasyon" olarak tanımlanan bu değişimin karşıtı ise sağlıklı bir beslenmenin sonucunda oluşan ve hücrelerin kendilerini daha güçlü ve daha kaliteli hücreler ile yenilediği rejenerasyon yani “anti-aging”dir.
Sağlıklı ve dengeli bir beslenme sağlıklı bir beden yapısı ve optimum sağlık anlamına gelir. Doğru besinleri tükettiğiniz bir beslenme şekli ile yaşlanma sürecini geciktirebilir ve dünya üzerinde geçirdiğiniz yılları daha anlamlı kılabilirsiniz.
Daha sağlıklı yaşlanmak ve her zaman genç hissetmek için nasıl beslenmelisiniz?
Daha fazla lif!
Her gün en az 20-35 gram lif tüketmeye -taze meyve sebze ve tahıllar formunda- özen gösterin. Önerilen miktarı aşmamaya ve sindirim sisteminizi yormamaya dikkat edin. Menopoz döneminde ortaya çıkabilecek sıcak basmalarının önüne geçmek için baharatlı besinlerde uzak durun.
Daha fazla su!
Her doku, hücre ve organımız sudan oluşur ve ancak yeterli miktarda su ile yaşamlarını sürdürebilirler. Susuz kalan bedenler her zaman daha çabuk ve daha hızlı bir biçimde dejenere olurlar. Bol miktarda kaliteli ve alkali su tüketmek baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, sıcak basmaları, eklem romatizmaları gibi şikayetleri önler. Yaşlandıkça algıları yavaşlayan susama mekanizmasını ölçü almayın ve su içmek için susamayı beklemeyin.
Daha az yağ!
Tükettiğimiz yağlar çok kolay bir biçimde bedenimizde istenmeyen kilolar olarak yer bulurlar. İşte bu yüzden tükettiğiniz yağlara dikkat edin ve yaşlandıkça vermesi zor bir sanat halini alan kilo alımının önüne şimdiden geçin. Ancak tüm suçlunun yağlar olmadığını ve özellikle ileriki yaşlarda doymamış yağlar gibi “doğru miktarlarda doğru yağlara” ihtiyaç duyduğunuzu da unutmayın.
Daha az şeker ve tuz!
Şeker ve tuz tüketiminize dikkat ederek yüksek tansiyon ve şekerin ileride kapınızı çalmalarını engelleyebilirsiniz. Pek çok sağlıklı besin yeterli miktarda tuz barındırır ve çoğu zaman tuzluğa gerek dahi olmaz. Yemeklerinize tat katmak için baharatlardan ve seltik ya da himalaya gibi sağlıklı tuzlardan yardım alın. Şeker ise boş kalori anlamına gelir ve ne şimdi ne de ilerki yıllarda bu kalorilere ihtiyacınız olmaz!
Daha fazla detoks!
Bedenlerimiz günlük hayatın akışı içinde stres, kirlilik, kötü besin ve bunun gibi darbelere maruz kalıyor. Zamanla etkileri kalıcı bir hal alan bu darbeler kendilerini yıpranmış bir cilt, ülser, kalp rahatsızlıkları, kanser olarak göstermeden önce harekete geçin ve toksinleriniz ile vedalaşın. Böylece sağlıklı besinler için daha fazla yer açacak ve daha geç yaşlanacaksınız.
Dejenerasyona yol açan besinler
•Şeker
•Süt ve süt ürünleri
•Cafein
•Beyaz un
•Mikrodalgaa hazırlanmış yiyecekler
•Çikolata
•Yapay tatlandırıcılar
•Alkol
•İşlenmiş ve genetiği ile oynanmış gıdalar
•Yüksek oranda tüketildiğinde karbonhidratlar
•Kızarmış yiyecekler
•Alüminyum ile temas eden besinler
•Gıda boyaları içeren besinler
•Margarin
•Et ürünleri
•Hidrojenize yağlar
•Denizde bulunan pisliklerden beslenen istiridye
•Ton balığı gibi civa içeren deniz ürünleri
Rejenerasyona yol açan ve anti-aging'i yavaşlatan besinler
•Çiğ besinler
•Sebze ve meyveler
•Yeşil yapraklı sebzeler
•Alkali olmuş yani uzun süre suda bekletilmiş fasulyegiller
•Esmer pirinç
•Yoğurt (bakteriler sayesinde içeriğinde bulunan süt alkali bir hal almıştır)
•Süper besinler
•Arı polen
•Filizler
•Spirulina
•Deniz yosunu
•Buğday çimeni ve suyu
•Aoe vera,
•C, E vitaminleri, coenzyme Q10 gibi antioksidanlar
•Zeytinyağı
•Omega yağ asitleri
•Güneş ışığı(D vitamini)
•Deniz tuzu
•Her gece en az 8 saat düzenli uyku
•Susam yağı, ayçiçek yağı
ÖNCEKİ HABERLER
