İntihal suçu ile son günlerde gündemden düşmeyen Başbakanlık Müsteşarı Dinçer, ilk kez konuştu. Peki Dinçer, nerede hata yaptı, ne diyor hakkındaki suçlamalara?
Abone ol Dinçer, Milliyet yazarı Abbas Güçlü'nün sorularına şöyle yanıt verdi:Tamer Koçel'in "İşletme Yönetimi" kitabından, aynı ismi taşıyan kendi kitabınıza izinsiz alıntı yaptığınız, üniversite raporlarıyla ortaya kondu. Gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yahya Fidan ile birlikte yayımladığımız kitapta, Sayın Fidan'ın hazırladığı bölümlerde, Sayın Koçel'in kitabına toplam 15 atıfta bulunulmuştur. 15, 20 sayfalık bir bölümde ise bu atıflar yer almamış. Ama bölümün başında, kitap sonundaki kaynakçada Tamer Hoca'nın ismi ve söz konusu kitabı, özellikle gösterilmiştir. Kitabımızda 15'i Koçel'in "İşletme Yönetimi" kitabından olmak üzere toplam 429 atıf vardı. İntihal kaygısı olan bir yazar hiç bu kadar atıfta bulunur mu?
Sizi bu kadar üzdüğüne göre, demek ki ortada normal olmayan bir durum söz konusu, olaydan nasıl haberdar oldunuz?
Kitabın yayımlandığı günlerde, profesörlük jürimde de yer alan ve benimle ilgili çok olumlu düşüncelere sahip olduğuna inandığım, benim de çok takdir ettiğim Tamer Hocam aradı. "Ömer, bazı sayfalarda, bazı bölümlerde atıfta bulunulmamış, fark ettin mi?" dedi. O anda sanki beynimden vuruldum. Hemen kitaba baktım. Atıflar vardı. Ama daha ayrıntılı olabilirdi. Kitabı hemen piyasadan toplattım ve bir daha da yeni baskılarını yapmadım.
YÖK'ün, üniversitelerin yaptığı incelemeye dayanarak profesörlük unvanınıza ambargo kayacağına yönelik söylentiler var. Tavrınız ne olur?
Türkiye, eğer bir hukuk devleti ise böyle bir gelişme olmaz, olamaz. Birincisi; ortada kasıtlı bir intihal yok. İkincisi ise zamanaşımına uğramış bir dosyayı, sanki bugünmüş gibi işleme almanın bir mantığı yok. Ben 1994'te profesör oldum. Bu kitap ise 1996'da yayımlandı. YÖK, yanlış yapar. Ben de karşı dava açarım.
Daha önce hazırlanan YÖK yasa taslaklarının mimarının sizin olduğunuz söyleniyor. Bu dosyaların 9 yıl aradan sonra yeniden açılması ile bunun arasında bir ilişki olabilir mi?
Üniversite, akademik kariyer ve etik değerler, benim için her zaman çok önemli olmuştur. YÖK'ün ve üniversitelerin tepkisini çekecek hiçbir şey yapmadım.
Sizin hiç mi kabahatiniz yok?
Alıntı yapıldığında atıfta bulunmak, benim en duyarlı olduğum konulardan birisi. Ben buralara tırnaklarımla kazıyarak geldim. Bu yüzden emeğe, bilime, araştırmaya saygı nedir, çok iyi bilirim. Böyle olsun hiç istemezdim. Daha titiz olabilirdim...
Prof. Koçel: Yayınevinde tesadüfen öğrendim!
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in intihal yaptığı belirtilen kitabın yazarı Prof. Dr. Tamer Koçel de, gelişmeleri Milliyet'e değerlendirdi. Koçel, "akademik dünyada benzeri izinsiz alıntıların hoş karşılanmadığını, bu durumun kendisini de, Dinçer'i de çok üzdüğünü" söyledi.
Koçel, konunun kendisi için 1996'da Dinçer ile konuştuktan sonra kapandığını dile getirerek, olayın nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı:
'Hemen aradım'
"Kitaplarımızı aynı yayınevi bastı. Bir gün yayınevine gittiğimde Ömer'in kitabını gördüm. Sayfaları karıştırırken, kendi ifadelerimi ve kendi şemalarımı gördüm. Bazılarının altında atıflar vardı. Ama 20, 25 sayfalık bir bölümde, hiç kaynakça gösterilmemişti. Çok şaşırdım. Hemen Ömer'i aradım. Çok üzüldü. 'Bilgim dahilinde değildi' dedi. O bölümü Yahya Fidan'ın hazırladığını söyledi. Kitabı hemen piyasadan çekti. Ama bu durum, akademik camiada hemen duyuldu. Ben üzerine gitmedim. Onlar da hatalarını anladı. Önemli olan gereğinin yapılmasıydı. Yapıldı. Konu kapandı gitti. Aradan yıllar geçtikten sonra gazetelere yansıdı. Üniversiteler devreye girdi. Raporlar hazırlandı. Tüm bunlar, Ömer'in siyasi kişiliği nedeniyle olabilir..."
Halen İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörlüğü görevini sürdüren Koçel, şöyle devam etti:
"Her türlü alıntı yapılırken çok titiz olmak gerekir. Kitabın başına ya da sonuna isim koymakla olmaz. Alınan her cümle, kullanılan her şema için tek tek atıfta bulunmak gerekir. Bu olayda art niyet olduğunu sanmıyorum. Ama bilim insanının titiz olması gerekir. Ufak bir hata, size ait olmayan bir fikrin sizin gibi görülmesine neden olabilir. Akademik açıdan Ömer hassasiyetleri olan birisi. 1 - 2 sayfalık bir alıntı olsa, dikkatten kaçmış olabilir. Ama en az 20 sayfa. Ömer, kitabı çekerek duyarlılığını ve üzüntüsünü ortaya koymuştur..."
Röportaj: Abbas Güçlü
Kaynak:
MİLLİYET